Kitaba başladım başlayalı yanımda olan karainci_50 ye teşekkür ederim...
İyi okumalar
_______________Mert ile arabaya binip hızla evden uzak herhangi bir yere sürdüm. Babamın susması çok dokunmuştu bana.
Yanımda oturan Mert de en az benim kadar vardı. Ona da inanmamışlardı.Sessiz br yolculuğun ardından bir restorana gelmiştik.
Masaya oturduğumuz da garson hemen geldi ve siparişlerinizi verdik.
Mert
"Abla bir şey sorucam"
Ben
"Sor ablacım"
Mert
"Neden direkt o kızın telefonda konuştuklarını anlatmiyorsun ki?"
Derin bir nefes alıp
"Bak Mert, abilerim ön yargılı insanlar. Ben eve geldiğimde bana yaptıkları ve söyledikleri hala aklımda. Onlara güvenmiyorum."
Mert kafasını sallayıp
"Ama bana güveniyorsun" dedi sırıtarak .
Bende gülüp
"Evet güveniyorum. Aslında belki sende bana inanmazsın diye düşünmeden edemedim. Ama o kızın derdini bulmak ve gerçek yüzünü bulmam için birine ihtiyacım vardı. O da sensin."
Mert gülüp
"O zaman Türk halkı bir Yıldız Yılmaz Argun kuyucu ile Ender Çelebi ye hazır olsunlar diyelim mi?" Dediğinde sinsice sırıtıp
"Olsun kardeşim, olsunlar" dedim ve kötü kadın kahkahası attım.
Mert benim gülüşüm ile büyük bir kahkaha attı ve bütün restoran bize baktı.Aslında babama kızamıyorum çünkü o kız da onun kızı. O kız ailemin güvenini kazanmıştı ve bu benim aleyhime gelişen bir şeydi. Neyse ki o kız yanlış kişiye bulaştı. Karşısında Leyla Akkan var. Kızımın bile elinden kurtuluş kızım o mu beni yıldırıcak? Puhahaha! Gülerim...
.
.
.
.
.
Mert ile hem planımızı konuşmuş hem de kahvaltımızı yapmıştık.
İkimizde böyle bir plana karşı çok heyecanlıydık. Resmen entrika dolu günler bizleri bekliyordu.Mert ile plan için gerekli malzemeleri alınca eve geçtik. Yaklaşık iki saattir dışarıdaydık.
Eve geldiğimizde kimse yoktu. Bu da bizim işimize geldi. Mert ile hemen o kızın odasına gittik ve ses kayıt cihazlarını yerleştirdik.
Sonra da Mert ile bana kahve yaptım ve o kızın telefonla yine annesini aramasını beklemekten başka bir şey yapmadık. Tabi eve gelirse.Biz Mert ile kahvelerimizi yudumlarken kapı açıldı ve bakışlarımız orayı buldu.
Annem ile o kız ellerinde poşetlerle gülerek içeri giriyorlardı.
Gülnihal
"Ayyy anne valla çok güzel zaman geçirdim, yine yapalım olur mu?"
Annem
"Olur kızım, sen istersinde yapmaz mıyız?" Demesiyle beynimden vurulmuşa döndüm. Evden daha çıkalı iki saati geçmemişti ve annemi hemen annesi yapmıştı. Ya peki anneme ne demeli? Nasıl olur da bana zarar veren bu kızı hemen kızı olarak kabul etmişti?
Kalbim derinden kırılırken gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Benim bu halimi farkeden Mert elimi tutunca kendime geldim ve toparladım hemen.
Annemler içeri girip bizlere doğru geldiklerinde annem
"Leyla kızım ne ara geldiniz? Bak bizde alışverişe çıktık. Sanada çok güzel şeyler aldık." Dediğinde Mert elimden tutup hemen çıkardı beni. Odama geldiğimizde tuttuğum yaşlar bir bir döküldü.
Mert hemen bana sarılıp saçlarımı okşamaya başladı.
Çok kalbim kırılmıştı. Ben anneye hasret bir insandim ve daha yeni onu bulmuşken elimden alınmıştı.
Kendimi şu an parkta şekeri alınan salya sümük ağlayan küçük çocuk gibi hissettim.Bir süre ağladıktan sonra kafamı kaldırıp merte baktım.
"Sen ne ara bu kadar boy attın yaa?" Dediğimde hüzünlü yüz ifadesi silinip tebessüme yerini bıraktı.
Mert
"Ben uzun değilim sen çok küçüksün" dediğinde yalandan elimi yumruk yapıp göğsüne vurdum.
Kerata uzun muzun ama çok tatlı. Ve, bu hayatta güvene bileceğim sayılı insanardan biriydi. Bundan eminim ki ben ne dersem diyim o bana hep inanacak.
Abilerim bana ailemizi bozacağımı falan diyorlardı. O yüzden güvenemiyorum onlara. Tamam Mert'te diyordu. Ama ilk gelip özür dileyen ve ilk affettiğim de oydu. Bu olayı anlattığım da da emin oldum. Onun bana inandığına.
Mert saçlarımı okşamaya devam edip
"Abla, her ne olursa olsun ben hep yanındayım. Lütfen kendini yıpratıp o kız uğruna göz yaşlarını heba etme." Dediğinde gözlerim tekrar doldu. Ona bakıp
"Ben ona ağlamıyorum ki Mert. Ben annemi daha yeni bulmuştum, daha ben annemle vakit geçirip anı toplayamazken hemen elimden alındı. Annem o kız hayatımıza girdi gireli en çok onunla ilgilenir oldu. Görmedin mi? Anneme anne diyordu, annemde kızım. Gel de üzülme." Dediğimde Mert bir şey demeyip alnından öptü ve beni tekrar kendine çekip sarıldı. Bende kollarımı beline dolayıp ona sarıldım.
Bir süre öyle durduktan sonra kapı çaldı ve gel demeden içeriye annem girdi. Şu an onu görmeyi hiç istemiyordum. Sadece Mert ile beraber uyumak istiyordum.
Annem
"Leyla, kızım iyi misin? Bir anda gittiğiniz için endişelendim." Mert histerikce gülünce elini sıktım. Bans baktığında kafamı olumsuz anlamında salladım. Çünkü bu benim olayımdı onun değil. Mert benim yüzümden annemden ayrı kalmamalı.
Anneme dönüp
"Sadece kendimi iyi hissetmiyorum anne. İzin verirsen Mertle uyumak istiyorum." Dedim. Annemde kafasını sallayıp çıktı.
Bende Mert'i çekip yatağa girdik ve uykunun kollarına bu defa Mertle daldım. En güvendiğim insanla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Çicekler
HumorAra sokaklardan deli gibi koşuyordum. Deli adam hala peşimde, artık ciğerlerim patlamak üzere daha ne kadar koşabilirim acaba hiç bilmiyorum. Çatlak herif bir türlü bırakmıyordu peşimi. Bu sefer beni yakalarsa kesin öldürür. Ölmekten beter eder beni...