Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tatlış bir bölüm yazayım dedim, medya Eren <333
Yanlışlar olabilir, kusura bakmayın. İyi okumalaaaarrrr <333
"Hadi bebeğim geçir bacağını buradan da." Eren omzuma tutunmuşken tek bacağını kaldırıp peluş inek kostümünden geçirdi. Dengesini sağlamakta zorluk yaşarken dilini dışarı çıkarmıştı. Diğer kolunu da boynuma sarıp daha sıkı tutundu. Onun bu haline güldüm.
"Oydu mu?" Heyecanlı çıkıyordu ince sesi. Fermuarını çekip kapüşonunu kafasına geçirdim. Çok şirin olmuştu, özellikle şapkasındaki iki minik boynuz.
"Hı-hı oldu." Kolarını boynumdan çekip ellerini üzerindeki kostümde gezdirdi. Baya hoşuna gitmişti.
"Ben inek oydum abi, möö." Kendi kendine gülerken ben de eşlik ettim. Eren'in yerdeki eşyalarını katladım ve sırt çantasına yerleştirdim. Çömeldiğim yerde ayağa kalkıp sırt çantasını takarak Eren'e elimi uzattım.
"Hadi abicim tut elimi, öğretmenin yanına gidelim." Eren elimi tutmayıp kollarını kaldırınca gözlerimi devirdim.
"Kucak."
"Büyüdün artık ama, hep kucak olmaz." Kaşları kalkık dudakları büzülmüş bir şekilde bakmaya başlayınca bu ifadesiyle inek kostümünün içinde çok tatlı gözüküyordu.
"Ben daha küçüğüm, sen taşı yütfenn." Derin bir nefes alıp kucağıma aldım onu. Anında boynuma sarılıp yanağımdan öpünce yumuşadım.
"İşine geldiği gibi konuşmayı nereden öğrendin sen?" Diye mırıldandım. İşine geldiğinde ben büyüdüm demesini biliyordu çünkü.
"İzle beni tamam mı, ben dans edicem." Kucağımda olmasına rağmen kıpır kıpırdı.
"Bakalım nasıl dans edecek bu küçük inek?" Kreşin soyunma odasından çıkarken yanağından sıkıca öptüm, "Ohh." Diğer şişko yanağından da öperken içim gidiyordu resmen. Ben normalde çocuk bile çok sevmeyen biriyimdir ama Eren kardeşim diye herhalde sürekli mıncırasım geliyor, sevgiden içim içime sığmıyordu. Bal küpü gibi bir şeydi.
"Ben de öpcem." Eren art arda beni öpücüklere boğarken elleri sıkı sıkı boynumu kavramıştı. Beni taklit ederek ağzından oh diye bir nida çıkmasına güldüm. Dişlerimi sıktım yanağını ısırmamak için.
Aktivitelerin yapıldığı büyük sınıfa girince anne babalar ve farklı hayvanların kostümünü giyen ufak çocuklar vardı. Çok komik bir görüntüydü bu.
Eren kucağımdan inmek isteyince yere bıraktım onu. Anında etrafta koşturmaya başladı diğer çocuklar gibi. Yüzümde gülümsemeyle onu izlerken sınıftaki annelerden olan Ayşegül, yüzünde tatlı bir gülümsemeyle yanıma geldi. Ben de aynı şekilde karşılık verdim ona.
"Can nasılsın?" Birbirimizi öptükten sonra geri çekildik.
"İyiyim Ayşegül sen nasılsın?" Kolumu hafifçe okşarken kafasını salladı.
