Terasta meyve suyumu yudumlarken hala olanların şokundaydım. Fatih'le karşılaşacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. En azından bu Atakan'ın önünde olmasaydı, ah! Çok garip bir durumdu.
Hava almak için terasa çıkmadan önce Atakan'ların olduğu tarafa kısaca baktığımda kalabalık bir grupla olduğunu görüp rahatlamıştım. İkisinin yalnız kalmasındansa grup halinde olmaları daha iyiydi. Çünkü Atakan'ın Fatih'e olan bakışlarını görmüştüm, huylanmıştı bir şeylerden.
Derin bir nefes aldığımda teras kapısının açılıp kapanma sesini duydum. Arkamı dönmemle en son görmek isteyeceğim kişiyle karşılaştım. Fatih elleri cebinde, yüzünde gevşek bir gülümsemeyle yanıma geliyordu.
"Can, gözlerim seni arıyordu." Gülümsedim kısaca.
"İçerisi çok kalabalık oldu, biraz hava almak istedim." Kafasını hak verircesine sallarken sırtını korkuluklara yaslayıp dirseklerini koydu arkaya doğru.
"Evet, ben de bunaldım." Cebinden sigarasını çıkartıp yaktıktan sonra bana uzattı paketi. Kısaca kafamı iki yana salladım. Bu hareketim komikmiş gibi sırıttı, "Ee, neler yapıyorsun görüşmeyeli, biraz anlatsana?" Yutkundum gergince.
"İşle meşgulüm çoğunlukla. Onun dışında erkek kardeşimle ilgileniyorum." Kafasını sallarken bana olan dik bakışlarına anlam veremiyordum.
"Sevgilin var mı?" Pat diye sorduğu soruyla afallarken dudaklarımı yaladım istemsizce. Sigaranın dumanını dışarı verirken otomatikman kısılan gözleri dudaklarıma kaydı. Çok rahatsız hissettim bu tavırları karşısında. O zamanlarda da aynıydı fakat ben nasıl etkilenmişim bu salaktan?
"Var." Dedim hızlıca. Kaşları havalandı şaşkınlıkla.
"Hayır diyeceğini ummuştum, çok şanssızım desene." Dediklerine anlam veremiyordum.
"Ne demek istiyorsun?" Omuz silkerken tekrar bir nefes aldı sigarasından.
"Açıkçası senden sonra anladım değerini. Beni bilirsin, ilişki adamı değilim. Senden sonra çok kişiyle takıldım, hiçbirinde seninleyken aldığım o tadı alamadım. Hep bir şeyler eksikti, kız erkek fark etmez. Ama seni bulamadım bir türlü, hakkında hiçbir şey bilmiyormuşum meğerse. Nerde yaşadığın dahil." Duyduğum şeyle yaslandığım yerden doğruldum.
"Fatih, böyle şeyler söylemezsen sevinirim. Bizim ki gelip geçici bir şeydi, bitti. Şimdi benim bir ilişkim var ve ben hiç olmadığım kadar mutluyum." İstifini bozmadan sigarasını içmeye devam etti.
"Benim de var, bence çok büyük bir sorun olmamalı." Gözlerimi belerterek bakarken kahkaha attı şaşkın halime. Ciddi miydi bu? "Her neyse, şansımı denemek istemiştim sadece, görüyorum ki bu adamı cidden seviyorsun." Kaşları çatıldı ardından, "Erkek, değil mi?" Derin bir nefes aldım.
"Ne saçmalıyorsun?" Güldü arsızca.
"Dalga geçiyorum canım."
"Bana öyle hitap etme."
Fatih'in neden böyle davrandığına anlam veremiyordum. Oldukça eskide kalmış şeyleri tekrar gündeme getirip sevgilim olduğunu söylememe rağmen zırvaladığı şeylerin mantıklı bir açıklaması yoktu. Hala benden hoşlandığını sanmıyordum. Sadece uzun bir sürenin ardından karşılaştığımızdan saçmalıyordu bence, yani umarım.
"Hala çok güzelsin." Kafasını iki yana sallayarak mırıldanmasıyla yaslandığım yerden kendimi çektim. Tam yürüyeceğim sırada dediği şeyle duraksadım.
"Hala fotoğrafımızı saklıyorum, biliyor muydun?" Ah, şu meşhur fotoğraf olmalıydı. Seren tarafından tehdit edildiğim o fotoğraf, "Cüzdanımda duruyor hep."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yönetici Kalp- BxB
General FictionYeni yöneticisinin gelmesiyle birlikte Can'ın iş hayatı oldukça zorlu geçecek.