Bu bölümde iki onur konuğumuz var hehehe
"Polisi arayıp tutanak tutalım, bu iş böyle çözülmeyecek." Diye mırıldandı Atakan sıkıntıyla. Akşam akşam iki salak gençle yaşadığı aksilik canını sıkmıştı.
"Lan Koray ne ağlıyorsun amına koyayım?" Siyah saçlı genç arabasının aldığı hasarla sıkıntıyla ağlarken uzun, sarı kıvırcık saçları olan çocuk ise sırıtmasına engel olamayarak dalga geçiyordu arkadaşıyla.
"Gülme Furkan sikerim belanı." Atakan çatık kaşlarla izliyordu ikisini. Alkollü olmalarından şüpheleniyordu, ya da bu onların kendi halleriydi.
"Yaptırırız ne olacak?" Ters ters baktı siyah saçlı olan.
"Gençler, biriniz arayın polisi hadi." Dedi Atakan sinirli bir nefes alarak. Ama karşısındaki ikili oralı olmadı.
"Nasıl yaptıracağız gerizekalı, araba pederin üzerine. Haberi olursa," Burnunu çekti sertçe, "Siker beni."
"Mal dert ettiğin şey bu mu?"
"Şş, kime diyorum?" Atakan sertçe seslendiğinde ikisi de kuzu kuzu baktılar ona. "Arayın polisi, şarjım yok. Hadi oyalamayın beni, halledelim şunu da gideyim." İkisinin de gözleri açılırken birbirlerine baktılar.
Atakan düz, sakin bir yolda giderken önüne kırmaya çalışan bu siyah İmpala çarpmıştı kendi arabasına. Böyle bir arabası olan birine göre fazla endişeli gözüküyordu ikili. Zengin veletler olmalıydılar ve bu kadar korktuklarına anlam veremiyordu. Atakan da şüpheleniyordu haliyle, ya alkolüydüler, ya da araba çalıntıydı.
"Abi kendi aramızda halletsek?" Diye konuştu sarışın. Atakan cıkladı.
"Olmaz, hadi arayın biriniz." İkili birbirlerine kısaca baktıktan sonra Koray denilen çocuk konuştu.
"Abi bizde de yok telefon, evde bıraktık." Atakan yüzünü sıvazladı sıkıntıyla. Tam bir şey diyecekken telefon zil sesi duymasıyla kıvırcık saçlıya baktı. Çocuk cebinden çıkardığı telefonu oldukça normal bir şekilde açıp konuşmaya başlayınca Koray ağzında küfür mırıldanarak çömeldi yere.
Furkan'ın jeton yeni düşerken aceleyle kapattı telefonu. Atakan engel olamadığı sinirle kendinden yaşça küçük olan bu çocuklara doğru bir adım attı.
"Bela mısınız lan siz benim başıma?" İkisi de yutkunurken hafif bir korkuyla baktı. "Yarım saattir sizin bu saçmalıklarınızla uğraşıyorum, arabamın hali sizden beter. Yaşınız küçük diye susuyorum ama beni sinirlendirmeyin." Derin bir nefes aldı, "Size ehliyet verenlerin elini sikeyim." Diye mırıldandı ve alnına düşen saçlarını sertçe geriye yasladı.
"Abi tamam kusura bakma, aramızda çözelim."
"Tamam, çözelim amına koyayım, delirttiniz." Üstündeki ceketi çıkardı ve sürücü koltuğuna attı. Kapıyı sertçe kapatınca irkildi iki genç, "Alkollü müsünüz siz?"
"Yok, değiliz." Atakan şüpheyle bakmaya devam etti, "Allah çarpsın değiliz, arkadaşın evine gidiyorduk."
"Reşit misiniz?" İkisi de kafa salladı. Can'ın yaşlarında olmalıydılar. Yine de güvenmedi bu iki gerizekalıya, "Çıkarın kimlikleri, ona göre polisi çağırmayacağım." Eğer herhangi biri reşit değilse başı belaya girerdi. Koray denilen çocuğun kimliğini gördü ilk, reşitti. Diğeri bir şey göstermeyince ters ters baktı ona.
"Benim kimliğim annemde duruyor abi." Sinirle güldü Atakan.
"Madem reşitsin ne diye annende duruyor koçum?" Omuz silkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yönetici Kalp- BxB
General FictionYeni yöneticisinin gelmesiyle birlikte Can'ın iş hayatı oldukça zorlu geçecek.