Yönetici Kalp- BxB

✧39✧

Çok sık bölüm paylaşamadığım için üzgünüm. Ben de istiyorum her gün yazıp paylaşmak ama çalışıyorum😭

Ayrıca az kaldı keleşle tarayacağım şu aq güneşini. Vallahi enerji falan kalmadı ben kış insanıyım abi sevemiyorum şu sıcağı😭😭😭😭

Neyse

iyi okumalar🥰🍆 yanlışlar ve mantık hataları olabilir kusura bakmayın, çok iyi kontrol edemedim🙏🏻💋

Sabah Eren'in seslerin uyandım. Gözlerim aralanırken koluma sarılmış, kızarmış yüzüyle bana baktığını gördüm. Anında gülümserken eğilip şişko yanağından öptüm sıkıca.

"Günaydın bebeğim." Utangaç bir şekilde gülümseyip kafasını daha da gömdü koluma. Sabah ilk uyandığında böyle sırnaşık bir koala oluyordu. Sessiz odada karnı guruldayınca güldüm. Acıktığından uyanmış olmalıydı.

"Eren, mama yiyelim mi?" Lafı duyunca yerinde doğruldu ve esnerken kafasını salladı. Eli hala kolumdayken doğruldum ben ve telefonumdan saate baktım. İşe gitmemize daha vardı.

Eren'i de yataktan indirdim ve beraber mutfağa doğru yürüdük. İlk bir iki gün çekinsem de alışmış hissediyordum bu eve.

Eren'i kucakladım ve sandalyeye oturttum. Kollarını masaya koymuş bana bakıyordu.

"Ne yemek istersin?" Dudaklarını büzdü.

"Mama." Bu dediğine güldüm.

"Onu anladık," Dolaplara yöneldim. Şuan ne versem yiyecek gibi duruyordu.

Çilek, muz, salatalık, peynir gibi şeyler ve sütü çıkardım. Sütü ılıtmak için cezveye koydum ve kesme tahtasında diğer şeyleri doğradım. O günden sonra mutfakta zaman geçirmek benim için zordu. Gözüm ilerideki tezgaha kayıyordu sürekli ve anında utanç duygusu vücudumu ele geçiriyordu.

Doğradığım şeyleri bir tabağa koydum. Sütü de dökmemesi için kaplı suluk tarzı içme kabına doldurdum. Masada önüne koyunca anında gülümsedi.

"Çok mu acıktın?" Diyerek gülünce sütü eline alıp içmeye başlarken kafasını salladı.

"Abi sen de ye." Kafamı salladım.

"Sen önce doyur karnını, ben birazdan yerim." Düşünür gibi yaptı.

"Atakan'la mı mama yiceksin?" Biraz alıngan bir şekilde sorduğundan şaşırdım. Gülmek istesem de tuttum kendimi. Daha 4 yaşında kıskanmaya başlamıştı.

"Yok bebeğim, abi acıkınca yiyecek." Dişlerini göstererek güldü ve çatalını salatalığa batırıp ağzına attı. Yanındaki sandalyeye oturdum ve peçeteyle ağzını sildim. Çok acıkmış olmalı ki hızlı yediğinden bulaştırıyordu her yerine.

"Badem de acıkmış mı?" Omuz silktim bilmiyorum anlamında.

"Sen yemeğini bitir önce, Badem'e de sorarız acıkmış mı diye, söyler o bize." Kıkırdayarak bir muz attı ağzına.

"Köpekyey konuşamaz şapşay." Dediği şeyle anında dudaklarım aralandı.

"Şapşal mı?" Gülmemek için dudağımı ısırdım ve kaşlarımı çattım, "Nereden öğrendin sen bu kelimeyi?" İstifini bozmadan yemeye devam etti.

"Senden." Yani bazen farkında olmadan Eren'in yanında böyle şeyler diyebiliyordum. Kötü değil aksine tatlı bir kelimeydi bana göre ama yine de dikkat etmeliydim.

"Bitti!" Diyerek ellerini çırptı.

"Doydun mu?" Kafasını salladı ve göbüşünü ovuşturdu.

"Hem de çok." Gülümseyerek indirdim onu sandalyeden.