✧31✧

41K 3K 708
                                    

İş yerinde çok yoğun bir döneme girdik, hala yetiştirmem gereken çizimler var ve ben bölüm yazdım shdhahdhas neyse yarın halledicem ins

Yanlışlar olabilirr şimdiden kusura bakmayın <33

Şöyle çerezlik bir bölüm, öptüm siziii <33


Her şey biraz ani olmuştu. Böyle açık konuşmak beni rahatlatsa da gerilmediğimi söyleyemem. Ama en azından kafamda hiçbir soru işareti kalmamıştı. Yoksa yine düşünmekten kendimi yiyip bitirecektim.

Denemeyip pişman olacağıma, deneyip pişman olma taraftarıydım her zaman. Karşımda benden hoşlandığını söyleyen bir adam vardı. Kalbimi hızlandırıyor, bana ilgili davranıyor, mutlu ediyordu. Ya ona hayır dersem ve giderse? Bu düşünceyle anlam veremediğim bir huzursuzluk tohumlanıyordu içimde, boşluğa sürükleniyor gibi hissediyordum. 

İş yerinden biriyle ilişki yaşamak ne kadar etikti? Özellikle bu kişi yöneticinizse? Kendi kendime güldüm bu düşünceyle, garipti ve hiç de etik değildi. Ama garip bir heyecanı da var gibiydi.

Atakan Bey'in sorusundan sonra korksam ve çok emin olamasam da gerçekten istediğim şeyi yaptım ve kabul ettim. Denemek istiyordum, onunla zaman geçirmek de oldukça keyifliydi. Bunu hafta sonu daha iyi anlamıştım. Huzurlu hissediyordum. Başka ne farkı olacaktı ki? 

Sadece... Gergindim işte. Bu midemde geçmek bilmeyen garip hisle heyecanım bir oluyor, vücudumu içten fethediyorlardı. 

Ne demişti? Bu durumdan hoşlanırsan seni asla bırakmam. Kuruyan dudaklarımı yaladım ve masamda duran sudan bir yudum aldım. Güneşin altında kavrulan kumların üzerine hoyrat bir dalga vurmuş hissiyatı verdi, su iyi gelmişti. 

Benden bu kadar mı hoşlanıyordu yani? Biri benden hoşlanıyordu. Atakan Bey benden hoşlanıyordu. Masamdaki küçük aynama baktım. İri ela gözler, açık kahve düz saçlar ve aynı renk seyrek kaşlarla biraz uzun kirpikler. Burnum aynı anneminki gibi ucu hafif kalkıktı ve üstünde elmacık kemiklerime doğru azalan açık renkli çiller vardı. Uzun zamandır bu hislerle aynaya bakmamıştım. Sanki bütün bu ayrıntıları daha önce bilmiyormuşum da yeni farkına varıyordum. 

Sıkıntıyla ofladım ve üstümdeki ince ceketi çıkardım. Altımda beyaz bir tişört vardı. Konuştuğumuzdan beri hiçbir iş yapamamıştım, aklım bir karış havadaydı. Şimdi eski Atakan Bey olsa neden boş boş duruyorsun diye kızardı ama yeni Atakan bunu çok da umursamazmış gibi geliyordu.

Ofisin kapısı açılınca telefonla konuşan Atakan Bey girdi içeri. Bana bakmadı fakat odasına da girmedi. Hararetli bir şekilde konuşuyordu. Sanırım acil çıkan toplantıları bitmiş olmalıydı. Konuşmamızdan hemen sonra onu çağırmışlardı, şimdi ise öğle vaktiydi ve anca yeni gelebiliyordu. Benim açımdan iyi olmuştu aslında, yalnız kalıp düşünmüştüm.

Masama doğru adımlarken boş bir sandalyeyi yanıma çekti tek eliyle ve oturdu. Bu hareketi kalbimi hızlandırmaya yetti. Sağ kolumun dirseğini masaya koymuş, elimle çeneme destek verirken başım hafif ona dönük, elalarım yüzündeydi. Sandalyesi dibimdeyken rahat bir tavırla oturmuş, tek kolunu benim sandalyemin yaslanma kısmına atmıştı. Onun da üzerinde kısa kollu vardı ve kolları meydandaydı. Eren'in bile mıncırdığı kollar. Sanırım kardeşim bana çekmişti.

"Kapatıyorum şimdi... Hayır arama, mail atarsın." Atakan Bey telefonu kapatmasıyla kısaca bilgisayar ekranıma ve ardından bana baktı. "Sıkıldın mı tek başına?" 

"Hayır, alışığım zaten." Sırıttı muzip bir şekilde. 

"Hım, öyle mi?" Kafamı salladım.

"Mutlu gözüküyorsunuz Atakan Bey." diye mırıldandım istemsizce. Telefonla konuşurken ki o gerginliği yoktu, dudaklarında bir sırıtış, gözlerinde parıldama vardı. Bu benim etkim miydi yani?

Yönetici Kalp- BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin