18

84 9 0
                                    

Sena Şener - Sevmemeliyiz

Kaç saat geçmişti? Ne kadar süredir dizlerimin üzerine çöküp durmuştum? Ne kadar zaman geçmişti Ayliz'in nefes alamıyorum demesinin üzerinden? Ne kadar zaman geçmişti yardım istemesinin üzerinden?

Önümde kanlar içinde yatan adama bakıyordum. Her şeyin sorumlusunu o olarak görmüştüm. Yanılıyordum, her şeyin sebebi bendim. Körleşen kalbimdi bunların sorumlusu, işlevini yitiren beynimdi suçlu olan.

En son Yiğit gelmişti. Hayal kırıklığıyla bana bakıp gitmişti. Ayliz'in kardeşi ona yazmıştı muhtemelen. Her şeyi önceden tahmin edebilen bana ne olmuştu? Ne olmuştu da bu oyuna gelmiştim?

Ben kardeşlerimin yüzüne nasıl bakacaktım? Hepsi Yiğit gibi olmayacak mıydı? Ne istedin o kadından demeyecekler miydi?

Ellerimde kanlarla karşılarına çıkarsam ne diyeceklerdi? "Aferin o adama kötü şeyler yaşattın ve Ayliz'i öldürdün, tebrikler."

Aferin Yağız iyi bok yedin. Esra'ya yetişemedin ama Ayliz'i bilerek tek bıraktın. Esra'nın başında saatlerce bekledin ama Ayliz'i duymadın bile.

Hastaneye gidecek yüzüm yoktu. Ama gitmeliydim. Onun benden nefret etmesini sağlayacaktım. Ne arkadaşları ne de o bir daha beni görmek istemeyeceklerdi. Gerçi şimdi isteyip istemedikleri de muamma.

Oraya gitmek çok zor geliyordu bana.

Yüksek dozda uyuşturucu vermişti Bıçak ona. Şırıngayı gördüğümde gözüm dönmüştü ve onu öldürmüştüm.

Zaten ölmek umurunda değildi ki onun. Bilerek karşıma çıkmıştı. Onun yaptığı şeyleri tekrar tekrar düşününce aptallığım gün yüzüne çıkıyordu.

Benim bu kadar dikkatsiz davranmaya hakkım yoktu. Hata lüksüm yoktu. Bunun cezasını iki yönden de çekeceğim.

Ayliz'e karşı öyle çok ilerlemiş duygularım yoktu. Eğer biraz daha yan yana kalsaydık ne olurdu bilemiyorum. Böyleyken bile kalbimdeki derin sızıya katlanamıyordum.

Şimdi ayrı kalacaktık değil mi? Alışmıştım ona, çok alışmıştım. Belki de ben öğrenmeliyim, sevmeyi. Geç mi kalmıştım yoksa?

Ölmemişti hâlâ. Ölseydi eğer kardeşleri burada olurdu. Buraya gelip beni öldürmeye kalkışırlardı, haklılardı da. Engel olmaya gücüm ve yüzüm var mıydı ki?

Bana güvenmişlerdi. Ayliz bana emanetti. Ben emanetime sahip çıkamamıştım. Emanete ihanet buydu değil mi? Daha bir insana sahip çıkamayan vatanını nasıl koruyacaktı?

Kim güvenirdi ki böyle bir askere?

Evden aceleyle çıktım. Çağırdığım tim eve gelirken hızla arabama atlayıp aylardır gidemediğim yere sürdüm.

...

"Özür dilerim anne sana layık bir çocuk olamadım. Çok özür dilerim."

Oturduğum yerde daha da küçüldü bedenim, kendimden utanıyordum.

"Ama ben çocuk olamadım ki anne. Benim çocuk olmama izin vermediler. Bana o hakkı tanımadılar. Küçük okyanusunu öldürdüler, yerine Yağız diye bir adamı koydular. Atlas'ı öldürdüler anne. "

Ayliz'in bana Atlas diye seslenişleri beynimde çınlarken bir gözyaşı düştü sol gözümden. Kime akıyordu bu yaşlar?

"Sen Atlas'ı sevmiştin, sahi Yağız'ı da sever misin? Onun çok ihtiyacı varmış sana, sen ona sarılırsan iyi olacakmış, güçlenecekmiş. "

Ruh Yangını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin