13

93 9 0
                                    

Yaşlı Amca - Sanki Yapamadım

Ayliz

"Hadi gidiyoruz."

Komik adam. Gideceğimi mi düşünüyordu? Bu sefer onun istediği şeyi yapmayacaktım.

"Odamdan çık."

Sinirle kaşlarını çattı. Zaten zoruma giden buydu. Her şeyime kaşlarını çatıp kızıyordu. Hep bağırıyordu. Böyle adamları sevmezdim ben.

Kararsızca kapıyı kapatıp odanın içine doğru birkaç adım attı.

"Neden boş yere zorluk çıkartıyorsun?"

Zorluk çıkaran ben değildim. Ama o bunu anlamamakta ısrarcıydı sanırım.

"Bir şey yaptığım yok. Evimde uyumak istiyorum. Çok istiyorsan kapıda bekleyerek de koruyabilirsin."

Ses tonumun bu kadar soğuk çıkması beni de şaşırtmıştı. Çok şaşırmasa da benden böyle bir kararlılık beklemiyordu sanırım.

"O adamı o evde yakalayacağım."

Ne evmiş ya! Evini seveyim senin adam.

"Sana bol şans. Ben gelmiyorum. Şimdi odadan çık, uyumaya çalışıyorum burada."

"Bak anlamıyorsun, sana ihtiyacım var."

"Gider misin başımdan? Uykum kaçacak."

Hayvan herif. Sabah kimse değilsin dedikten sonra ihtiyacım var diyordu. Düşüncesiz!

Sıkıntıyla bir nefes verip yatağıma doğru birkaç adım daha attı. Kararsız ifadesi hâlâ yerini koruyordu.

"Zorla götürmek istemiyorum seni. İnat etme."

Yatakta oturur pozisyonda durduğum için sırtım giderek ağırmaya başlamıştı.

"Gelmek istemiyorum."

İstemsizce kırgın çıkan sesimle yüzümü buruşturdum. Hayır bunu istemiyordum. Neden kırılmıştım ki zaten? Of off..

Kararsızdı. Birkaç kere ağzını konuşmak için aralayıp vazgeçti. Odamda bir ileri bir geri gidiyordu. Karşımda durduğunda gözlerini gözlerime dikti.

"Özür dilerim. Bazen kendimi kontrol edemiyorum. Daha dikkatli olacağım bu birkaç günde."

Öylesine söylenmiş özrünü kabul edecektim. Çünkü bu adam ruhsuzun tekiydi. Sadece ikna olmam için samimiyetsiz samimiyetsiz bir özür dilemişti.

Umarım bu günler çabuk geçer de bundan kurtulurdum. İçimdeki ince sızıyla birlikte yataktan kalktım.

Ona bakmadan çalışma masama doğru ilerleyip gerekli olan birkaç şeyi sırt çantama koydum. Anatomi kitabını da alıp yatağımın yanındaki telefonuma ilerledim.

Telefonumu da aldıktan sonra her şeyim tamamdı. Kafamı kaldırmadan odadan çıktım. Arkamdan onun da çıktığını işittim.

Salonda oturan kardeşim ve arkadaşımla kısaca vedalaşıp çıktım. Canım çok sıkkındı ve tek istediğim uyumaktı.

Kapıya çıktığımda üzerime hırkamı alıp ayakkabılarımı giydim. O da arkamdan çıkarken Beste bizi yolcu edip kapıyı kapatmıştı.

Sokağa çıktığımda Baran ve Yiğit'i gördüm. Göz göze geldiğim Baran tedirgin bir şekilde suratıma baktı.

Umursamayıp bir baş selamı verdikten sonra Atlas'ın olduğunu bildiğim siyah lüks araca ilerledim.

Kapıları açtığında arka koltuğa geçip kemerimi taktıktan sonra kulaklığımı çıkardım.

Ruh Yangını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin