7

139 12 0
                                    

Can Koç - Binalar Dar

Ayliz

"Ölümüne hoş geldin bebeğim."

"Sen kimsin de beni öldüreceksin?!"

Birkaç adım daha yaklaştım ona. Korkmadığımı anlamalıydı. Bu hallerimden memnunmuş gibi onayladığına dair bir ses çıkardı.

"Bunu zevkle sana öğretebilirim."

"Senin sesini duymak bile midemi bulandırıyor. Benden uzak dur pis sapık!"

Söylediklerim hoşuna gidiyormuş gibi bir yüz ifadesi oluştu. Dudakları yukarıya doğru kıvrıldı, gözleri zevkle parladı. Çirkin bir kâhkaha attı.

Yüzümü buruşturup sabır diledim.

Aramızdaki birkaç adımı kapatırken hiç beklemediğim bir anda karnıma yediğim yumrukla belim büküldü.

Bunu sana ödetirim ben Allah'ın belası!

Yediğim yumruğun acısını aklımdan çıkarmaya çalışıp yeni bir yumruk için kaldırdığı elini avuç içime alarak engelledim.

"Kimle karşı karşıya olduğunu bilmiyorsun pis şerefsiz!"

Sonra bacağının üst kısmına sertçe tekme attım. Aldığı darbeyle geriye doğru sendeledi. Onunla baş edebilirdim.

Arkamdan gelen seslerle bizimkilerin de buraya vardığını anladım. Hemen yanıma gelip herhangi bir hamleye karşı yanımda durdular.

"Bunları öldürmemi istemiyorsan gönder!"

"Cesedini köpeklere vermemi istemiyorsan kapa çeneni."

Oldukça sakin ve tekdüze konuşan kardeşime baktım. Korkusunu saklamayı iyi bilirdi.

"Hepinizi paramparça edeceğim!"

"Hah, çok korktuk!"

Kardeşimin ve arkadaşımın desteğiyle birlikte içimde artan cesaretle duruşumu daha da dikleştirdim. Yüzü duyduğu ve beklemediği her halinden belli olan cümlelerle renk değiştirirken keyifle izledim. O hep korkutan taraf olmuştu sanırım. Ama biz farklıydık.

"Senden kurtulacağım, hemen şimdi!"

Zaten ne olduysa o üzerime doğru yürüyünce oldu. Yanıma varmasını beklemeden Beste hızla üzerine atıldı adamın. Buğlem de kafasına vuruyorken bu sahne bana sadece komik geliyordu. Durumun ciddi olduğunun farkındaydım ama biraz fazla komik görünüyorlardı.

Adamın çıkardığı bıçağı görünce hızla yanlarına gittim. Beste onun kolunu ısırıyorken -hâlâ çok komik bir sahneydi-  Buğlem adamın bacaklarına yapışmış elindeki taşla karnına doğru vuruyordu.

Besteye doğru bıçakla yapacağı hamleyi engellemek için üzerine atıldım. Biz boğuşurken kolum biraz kesilmişti ama acısını düşünmeyi önceki gibi sonraya bırakmıştım. Zaten sadece küçük bir yara almıştım.

"Ayliz dikkat et!"

Bıçağı kaldırmış bana saplamak için hazırlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım..

Ben ne yapacağımı bilemez hâlde dururken Buğlem kalkmış elindeki taşı onun kafasına indirmeyi planlıyordu. Ve planladığı gibi de oldu. Adamın kafasına taşı sertçe geçirdi.

Ama aynı zamanda bir el silah sesi duyuldu sokakta. Yankılanan ses korkuyla arkadaşıma ve kardeşime bakmama sebep olurken adam yere yığıldı.

Hiçbirimizde yara yoktu. Kolumdaki dünyanın en tehlikeli yarasını saymazsak!

Ruh Yangını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin