13. Bölüm

1.4K 47 61
                                    

Keyifli okumalar :)

..................................................................

Yeşilin alanına girdik ve Kaan'a dönüp 'Götü kolla' işareti yaptım yani o benim arkamı kollıyacaktı. Hızlı adımlarla bayrağa doğru gidiyorduk ki Kaan hemen beni kafamdan tutup aşağı eğdirdi. Çok güzel bir savaş çıktı.

Hemen bir yerde korunup hem sevaşmaya başladık. Kaan çok iyi nişancı olduğu için dört kişiyi vurmuştu. Bende iki kişiyi indirdim. Yeşil alanı da temizledikten sonra ben koşarak bayrağı aldım. Ben bayrağı alır almaz telsizden "Oyunu siyah takım kazanmıştır arkadaşlar herkes buraya gelsin" dendi.

O anki hırs ve sevinçle "Kaan dön arkanı" diye bağırdım. O da hemen arkasını döndü. Kaan'ın sırtına atladım ve beni oyuna başladığımız yere kadar taşıdı.

Sırtındayken bende Beşiktaş marşı söylüyordum. Bizimkiler bizi görünce onlarda bana katılıp marşı söylemeye başladık. Sevinç gösterimizden sonra tebrik ettik rakipleri ama nasıl bir tebrik anlatamam. Hepsine pis pis sırıtmıştım.

Ben size oyunun en başında şu üçlü kız grubunun bizim takımda olduğunu söylemedim dimi? Kırmızı takımın bayrağını Ege, yeşilinkini ben, mavinin kini de Serhat almıştı. Yapışkan İlayda ve Zehra hemen gelip Kaan ve Ege'ye bildiğiniz sülük gibi yapıştılar.

"Ege bey bakıyorum da çok yetenekli siniz maşallah. Bu yetenekleri başka yerde de görmek isteriz" İlayda'nın ima ettiği şeyi eğer ben yanlış anlamadıysam ki inşallah yanlış anlamışımdır, midemi bulandırdı. Allah'ım nasıl kızlar var böyle Yarabbim. Ege de sanırım benim anladığım anladığı için hemen onun yanından uzaklaşıp benim olduğum tarafa geldi.

Zehra Kaan'ın omzuna elini atmış ona fısır fısır birşeyler söylüyordu ve bu söyledikleri Kaan'ın da hoşuna gitmemişti. O da Ege'nin yaptığı gibi yanıma geldi ve Ege'ye doğru "Oğlum bunlar iyice kafayı yemiş" dediğinde Ege sadece kafasını sallayarak onayladı.

O sırada sağ tarafımızdan Batu'nun bağırma sesleri yükseldi "Yengem canım yengem şu Ardayı benden uzaklaştır lütfen" diyip Ezgi'nin arkasına saklanan Batu ve onu kovalayıp arkasından küfür eden bir adet Arda.

" Ben senin ağzından girip burnundan çıkmaz mıyım lan? Puşt herif. Ağzına ayakkabı sokucam senin Gel buraya Ezgi'nin arkasına saklanarak kurtulamazsın ve sana acı bir haberim var odalarımız aynı" Arda hala sövmeye devam ederken bir anda Batu'yu ensesinden yakaladı önceden çıkardığı ayakkabısını hiç acımadan ağzına soktu. Artık oyundan çıktıktan sonra ne dediyse, Arda daha çok delirmişti.

Ege ve Kaan aralarına girip hemen ayırdılar. Hocalar fark etmeden ikiliyi ayırıp sakinleştirdik.

"Ardam güzel ardam bana bunu nasıl yaptın?" diye bağıran Batu'nun bu sefer ben ağzına vurdum ve "Sus yoksa ben dövücem seni" diye onu tehdit edip susturdum.

En sonunda hocalar gelip bizim takımı tebrik etti ve ödül olarak da hiçbir şey vermediler. Pislikler

En sonunda herkesi servislere bindirdiler ve otele doğru gittik. Otele varınca da hocalarımız bizi odalara göndermeden önce "Arkadaşlar bugünün son oyununu oynamak için akşam saat altı da hepiniz otelin restoranında olucaksınız güzelce dinledip enerjinizi biriktirin ve beşer kişilik grup halinde yarışıcaksınız" diyip otele girdi ve bizi serbest bıraktı.

Saat zaten şu anda üçtü. Bir iki saat eğlenir sonrasın da da yukarı çıkar hazırlanırdık en azından ben öyle düşünüyorum.

Bizimkilere doğru dönüp "Aquaparka gidelim mi? Bir veya iki saat orda oyalanalım sonrada odalara dağılırız" dediğimde herkes onaylamıştı çünkü ben harikyaım ve fikirlerim de öyle.

Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin