16. Bölüm

1.2K 51 84
                                    

Herkes yavaştan oyun için hazırlanmaya başlamıştı. Batu ve bende kaymak için hazırlanırken Batu muşambanın serili olduğu yere gitti ve "Biraz yağlanalım ki kayarken rahat rahat kayalım dimi?" diye bana laf anlatmaya başladı.

Ben bu çocuğa mal diyince de ben suçlu oluyorum. Sadece ön kısmını değil sırtını bile köpüklü su yapmaya başladı.

Yanına varınca ensesine bir tane geçirip "Malsın oğlum sen mal. Hadi ön tarafına sürdün neden sırtına kadar sürüyon gerizekalı gardeşim?" "Şey abla özür dilerim" diye çocuk sesi taklid etmeye başladı. "Neden?" diye sorar sormaz yüzüme köpüklü su attı. Sabır çekerek geri yerime geçtim.

Hocaların da gelmesiyle oyun başladı. Her ne kadar kimin kazanacağı belli olsada bizim takım da Batu olduğu sürece bu olasılık biraz daha düşüyo.

Oyun başladı ve sıra bana geldiğinde hızlıca kayıp kolayı kafama diktim. Diğer kızlara baktığım da kolayı dikleyememişlerdi. Sanırım bizimkilerle bu tarz idealara girdiğimiz için onlara teşekkür etmem gerek. Hızlıca geri döndüm ve Batu'nun eline vurdum. Zaten ilk gelen de ben olmuştum.

Şimdi ise Batu bizim çocuklarla yarışıyorfu ama Allah kahretmesin ki Batu beynini kullanım dışı bırakmıştı.

Götünün üstünde kaymaya çalışıyordu. Neden oyun başlamadan önce de götünü yağladığı belli oldu.

Ben önde bitirip avantaj salamış olsam bile Batu'nun yaptığı mallık yüzünden diğer gruplarla eşitlenmiştik.

Derken böyle böyle son ikiye kalmıştık. Batu'yu grupta olmasaydı kesin alırdık ama o da var maalesef.

Kaan,Ezgi ve Zehra'nın olduğu grupla sona kalmıştık. Hocalar ise beş dakika mola verdi.

Havuzun etrafındaki şezlongları birleştirip bizimkilerle oturduk. Hepimiz o kadar yorulmuştuk ki o yüzden telefonlara sarıldık. Tabi Arda ve Ezgi dışında.

Telefonu elime aldıktan bir dakika sonra

Hıyar: Tebrik ederim kuala güzel yarışıyorsun.

Siz: Eyw hıyar beycik de sen nasıl yarıştın bunu bilemiyorum

Hıyar: Gayet güzel yarıştım hatta belki de yarışmaya devam ediyorumdur bilemessin ;)

Siz: Hmmm olabilir

Yazdıktan sonra telefondan kafamı kaldırıp etrafa bakınmaya başladım. Serviste olduğu gibi Serhatla göz göze geldim. Bu Serhat cidden beni aşırı derecede şüpheye düşürüyor.

Eğer hıyar oysa..... İşte o zaman bende ne yapıcağımı bilemiyorum.

Hocalar geri geldi ve yarışmaya başladık. Herşey çok iyiydi ta ki ayağıma kramp girene kadar. Tabi kramp girince bende panikledim bir anda ve ayağımı burktum. Burktuğum ayağım ise daha önceden çatlayan ayağımdı.

Ben yerimden kalkamayıp ayağımı tutunca bizim çocuklar ve Serhat yanımıza geldi. Kaan ve Ege hemen koluma grip beni kaldırdılar ve her ne kadar destek oluyormuş gibi gözükselerde aslında beni taşıyorlardı.

Hocalar da tabi benim durumu görünce oyunu durdurdular. (Bu nasıl bir kelime)

Batu hemen gidip buz getirdi.

"Ah be kızım az dikkat etsene. Ne bu hırs" Arda'dan da azar yediğime göre güne devam edebilirim.

Benim yerime başka birini aldılar ve oyuna devam ettiler. Adaletin bu mu Dünya?

Yanıma oturan serhat bana dönüp "Canın çok acıyor mu?" diye sorduğunda kaşlarımı çatmıştım istemsizce. Bu çocuk ya hıyardı ya da başka bir derdi vardı.

Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin