(Ege'den)
Sedef'e çok kızmıştım ama ona da hak veriyordum bende olsam kardeşler arasına girmek istemezdim.
"Salak kafam son gününüz zaten ne diye böyle yaptın ki? Sonra görüşücez diyip geç ne bok yemeye çalışıyorum acaba?" Diyerek kendi kendime söylene söylene bulduğum ilk banka oturdum.
Gözlerimi kapatıp kafamı geriye yasladım. O sırada önümde biri durdu. Bir umut gözlerimi açtım ama karşımda en son görmeyi beklediğim kişiyle karşılaştım.
İlayda baba değişik bakıyordu. Yanıma oturup o da denize doğru bakarken "Sedefle kavga ettiniz dimi?" diye sordu ama sesinde en ufak bir üzüntü yoktu. Tam tersine buna mutlu olmuş gibiydi.
"Ne zamandan berridir benim özel hayatım seni ilgilendiriyo?" dediğimde yüzü asılsada bana dönüp elimi tuttu ve "Ben seni çok seviyorum Ege eğer sende izin verirsen seni Sedeften daha çok mutlu edebilirim" dedi.
Ona doğru dönüp histerik bir gülümsemeyle "İlayda kendini kandırma benim gözümü Sedef'ten başka kimseyi görmüyo. Ayrıca bu samimiyet ne elini çeker misin?" Diyerek geri önüme döndüm.
Elini elimin üzerinden çekip denize bakmaya başladı. Bir süre sonra yanımdan kalktı ve gitti.
Sedef'in gönlünü almam gerekti ve ben birazcık annem sayesinde izlediğim türk dizilerindeki taktikleri denemek isterdim ama Sedef o klasik dizilerdeki karakterlerle alakası yok ve ikimize özel birşey olmasını istiyorum ama bu akşama kadar halletmem gerek.
(Sizce sürprizi ne olucak yada nasıl gönlünü alıcak????)
(Sedef'ten)
Egemenle akşam sahilde yürüyüşe çıkmıştık birazda olsa morelim düzelsin diye elinden geleni yapıyordu. Bu çocuk candı can.
Kıyıda duran küçük bir balıkçı teknesinin önünde durduğumuzda "Neden durduk?" Diye sordum.
"Birazdan anlıyacaksın ablacığım" diyerek göz kırptı. Artık hakkımızda hayırlısı olsun.
Balıklıçı teknesinin içinden Ege çıkınca jeton yeni düşmüştü. Egemen nasıl Ege'yle iş birliği yapmıştı o kadar kızdıktan sonra?
Zaten Egemen'in bana bu tulumu sana hediye olarak aldım dediğinde orda bişeylerin olduğunu anlamam gerekirdi.
Egemen "Ben artık kaçar" dediğinde ben ona dönüp nereye diye soracağım anda bildiğiniz koşarak uzaklaştı yanımızdan.
Derince yutkunarak Ege'ye döndüm. "Tulum yakışmış" diyerek gülümsedi ve ensesini kaşıdı.
Ben sadece ona tip tip bakıyordum. En sonunda dayanamayıp arkamı döndüm ve yürümeye başladım sonuç olarak o beni görmek istemiyordu.
"Sedef lütfen böyle yapma" diye arkamdan koştu ve kolumdan tutup beni kendine doğru çekti. "Ege lütfen" dediğimde yüzünde gülümsemesiyle "Yürümek istemediğini keşke daha önce söyleseydin" ben daha ne demek istediğini anlamadan kolunu bacağıma sardı ve beni omzuna aldı.
"Ege düşücez bak lütfen" dediğimde gülmüştü ve "Ben senin yerine de düşerim ama seni düşürmem" sesi o kadar kendinden emin çıkıyordu ki anlatamam.
Ege beni beton kısma bıraktı ve kendisi balıkçı teknesine bindikten sonra elini uzattı ve "Özür dilerim sevgilim lütfen bana bir şans daha verir misin?" Diyip tatalı tatlı gülümseyin ve bende istemsizce gülümseyip elini tuttum.
Balıkçı teknesine bindikten sonra Ege tekneyi kullanmaya başladı. Ona şaşkın şaşkın baktığımı görünce gülümseyerek "Seni üzdüğümü anladıktan sonra senin kaçma olasılığını düşürmek için böyle bir yok tercih ettim ama aynı zamanda da yanlız kalalım istedim o yüzden sabah abiden rica ettim bana biraz biraz öğretti işte sürmeyi" diyerek geri önüne döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️
Novela JuvenilKendini sadece arabalara adamış ve hayatına kimseyi almamış bir kız.... Birgün arkadaşlarıyla otururken gelen bir mesajla hayatı değişir ve kendini anonimine kaptırır.... Bilinmeyen:Bu kadar güzel olmak zorunda mısın? Bilinmeyen:Hayır yani o gülüş...