(1 Yıl Sonra)
Bugün birinci sınıfı Ege hariç hepimiz tamamlamıştık. Ege'nin maket ödevleri porojeleri derken bir hafta uzamıştı.
Batu ve İlke de hala Ege'yle beraber Eskişehirdelerdi. Biz de Kaanla beraber oraya gidip onlara süpriz yapıcak sonrasında hep beraber İstanbul'a dönücektik.
Vallahi Ege'yle nerdeyse her akşam görüntülü de konuşsam çok özlemiştim ama naparsın işte hayat bizi ayrdı.
Kaanla beraber valizlerimizi hazırlayıp havaalanına gittik. Bu arada Eskişehir'e gidiceğimizi sadece İlke biliyordu. O da ehliyet aldığı için gelip bizi o alıcaktı. Diğer sevgili kankam ve çok sevgili sevgilime sürpriz olucak.
Uçaktan indikten sonra İlke gelip bizi aldı onunla biraz hasret giderdikten sonra yola çıktık.
Eve geldiğimizde ise valizleri İlkenin evine koyduk. İlke, Batu ve Ege aynı apartmanda kalıyorlardı. Batu ve Ege bir ev tutmuş ve beraber kalıyorlardı İlke de onların karşı komşusuydu.
Aslında Egeden aldığım haberlere göre her gün beraberlermiş sadece uyumadan uyumaya evelere dağlıyorlarmış.
"Yanlız haberiniz olsun Batu evde değil Ege maket yaparken kimseyle muhatap olmuyo ve Batu da onu azıcık kızdırıyo olup evden kovmuş olabilir" dediğinde gülmüştüm.
Tamam manasında kafamı sallayıp kapıyı çaldığında içeriden oflama sesleri gelip kapı açıldı ve "Batu bi git ya" diye yüzüme carladı. Sonrasında her şeyi yeni yeni idrek ediyormuş gibi yüzünde kademeli bir gülümseme olulmaya başladı.
Birden belimden sarılıp "Sevgilim" diye kulağıma fısıldadı ve saçlarımdan koklayarak öptü. Bende anında ona aynı şekilde karşılık verdim.
İçeriden "Kim keldi Batu mu yine?" diye bir kız sesi duyunca hemen Ege'den ayrılıp kaş göz işareti yapınca kulağıma doğru eğlip "Bana yardım etmek adı altında gelen biri ama evden bir türlü yollıyamadım sümük gibi yapıştı ya" diye bana isyan etmesi gülğmsetti beni.
Şimdi şey diyen olur aranızda ya yalan söylüyorsa? Arkadaşlar ben Ege'yi tam tamına dokuz senedir tanıyorum ve öyle bişey olsa ses tonundan, bakışından ve davranışından anlardım ki ben Egeme güveniyorum.
"Sen merak etme denizim ben şimdi kovarım evden" dediğinde kıkırdayıp ayrıldı benden.
O sıra da da kız geldi. "Aaa Ege kardeşin mi geldi? Merhaba ben Naz" diyerek kendini tanıttığı da yüzüme itici bir gülümseme yerleştirip.
"Merhaba Naz, ben de Sedef Ege'nin sevgilisiyim" dediğimde kızın yüzü bir düştü bir düştü offf yani.
Size şöyle tarif edebilirim, düşünün ki altınızda son derece lüks ve güzel bir araba var ve ışıklarda duruyorsunuz, yanınıza eski bir model sizin gözünüzde külüstür olarak görünen bi araba yakalışıyor ve sahibi size yarış teklif ediyo. Sizde kabul ediyorsunuz nasıl olsa kaybetmem diyerek. Işıklar yeşil yandığı anda ikinizde kalkıp yarış yapmaya başlıyorsunuz ama hiçbir şey sizin tahmin ettiğiniz gibi gitmiyor çünkü o külüstür olarak gördüğünüz arabaya 3.0'lık motor takılmış ve sizi ezip geçiyo. Yani bu Naz dene kızında yaşadığı bu.
Hep beraber içeri geçip sohbet etmeye başladık. Ege pek fazla katılmadı ve odasına geçip maketle uğraşmaya devam etti o sıra da da Naz denen kız da Ege'nin arkasından gidince bende kalktım ve onun arkasından gittim.
Naz hemen Ege'nin arkadında durup onu izliyordu. Odaya pat diye girip "AAAAA Nazcığım sen de mi burdaydın iki dakika SEVGİLİMLE beni yanlız bırakır mısın?" dediğimde göz devirerek odadan çıktı.
Ege oturduğu tekerlekli sandalye de kayıp yanıma geldi ve oturduğu yerden belime kollarını sarıp küçük bir çocuk gibi kafasını kaldırıp "Çen beni mi kıskandın he? Ya senin sevgilim diyen ağzını yesinler" dediğinde gülüp yüzüne bakmaya devam ettim.
O sırada bir anda beni kendisine çekip kucağına otuturdu. Gözlerimi açarak "Ege ya bırak beni" diye mızmızlanmaya başladım çünkü içeriden her an biri gelip bizi basabilir ve bu da benim olmasını istediğim son şey bile değil.
"Merak etme gelmezler hem ben Sedef'imi özledim Allah Allah" diyip yüzümün her yerini öpmeye başladı bende o öperken gülüyordum.
Sonrasında aynı şeyi ben ona yaptım ve en son badem elmasını öpüp geri çekildim.
İçeriden bizi çağırdıklarımda yanlarına gidip yemek yedik sonrasında Ege'nin maketine yardım ettikten sonra herkes uykuya. Zaten bir hafta sonra yeni ve yeniden İstanbul derken hayatımız kısa bir döngüye dönücek ama bu da kısa süreli olucak.
....................,.............................................
Evet yeni bölüm ve sizlere bir özür borcum var.
Bu özür borcum hem bölümü geç atmamadan hemde bölümü geç atıp kısa bölüm yazmamdan kaynaklanıyor.
Açıkçası bir dahaki sefere üniversiteyi bitirdikten sonrasını yazıcam ve (net bişey söylemek gibi olmasın) en fazla ellinci bölümde final olucak.
Sonlara doğru insan ister istemez tıkanıyo ve bölüm yazmam gerek gibi bir strese girdiğinden dolayıda bölüm hem gecikiyo hem de kısa oluyo.
Okulda açılınca birazcık derslerime yoğunlaştım o yüzden de gecikti kısaca herşey üst üste geldi ama beni anlayışla karşılayıcağınızdan eminim.
‼️ OY VERMEYİ ‼️
‼️ LÜTFEN UNUTMAYIN‼️❤️ Kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın hoşçakalın ❤️
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️
Teen FictionKendini sadece arabalara adamış ve hayatına kimseyi almamış bir kız.... Birgün arkadaşlarıyla otururken gelen bir mesajla hayatı değişir ve kendini anonimine kaptırır.... Bilinmeyen:Bu kadar güzel olmak zorunda mısın? Bilinmeyen:Hayır yani o gülüş...