(Üniversite bittikten sonra)
Artık hepimiz İstanbul'a dönmüştük ve döneli de yaklaşık olarak bir ay oluyordu.
Hepimiz güzel bir iş bulmuş ve çalışıyorduk. Üniversitedeki kariyer günlerinde kendimizi kanıtlamıştır ve sonrasında ise iş teklifleri almıştık ve şu anda hepimiz istediğimiz yerlerdeydik.
Batu inanılmaz iyi bir oyuncu olmuş ve çoğu kızın kalbini çalmıştı ama onun gözü hala İlkeden başkasını görmüyordu.
İlke ise sanat tasarım mezunu olup bir markada logo ve reklam kapaklarını tasarlıyor o da baya iyi yapıyordu işini.
Arda uçak mühendisi olup THY de işe girmiş ve orda da kısa sürede kendini ispatlamıştı ama tecrübe süresinin şu anlık dolmasını bekliyordu. O dolduktan sonra şu anki mevkisinden daha üste geçicekti.
Ezgi moda tasırımın da ünlü bir markanın kıyafetlerini tasarlıyor hatta o tasarımları ilk biz görüyorduk. Çizimde bu kadar iyi olduğunu ben bilmiyordum ama gerçekten bu konuda inanılmaz yetenekli ve zevkli.
Kaan kendisine direkt bir restoran açmıştı. Babasından dolayı çevresi genişti. Bu sebepten dolayı da hemen restoranın adı duyulmuş ve gayet güzel işler başarıyordu ki tek sıkıntı yeni tadları ilk önce bize denetmesi. Genel olarak aşırı garip şeyler oluyor ve biz beğenmeyince 'siz zaten ne anlarsınız' diyip bize tirip atıyor olması.
Ege'ye gelicek olursak o da babasının şirketine girmişti. Aslında başka yerlerden iş teklifi gelmişti ama babası 'oğlum bu kadar iyiyken bu konuda rakiplere veremem' diyerek Ege'yi işe almıştı ama kesinlikle el üstünde tutmuyor ve tam tersine diğer çalışanlardan daha çok çalıştırıyordu.
Bana gelicek olursak bir araba markasında işe girmiştim. Tabiki de ilk olarak hiçbirimiz hedeflediğimiz yerlere gelememiştik (Kaan hariç) ama yine de hepimiz beklediğimizden daha iyi yerlerdeydik ilk aşama için. Bu da bizi sevindiriyor.
Şimdi hepimizin kariyerinden bahsettiğims göre size bomba haberi verebilirim dimi? Yaklaşık olarak bir hafta önce anamla konuşmuştum. Tahmin edersiniz ki Ege meselesini. Annem ise biz zaten kaynananla bunun farkındaydık demesi ile ben şoka girmiştim neyse bugün ise Ege bize yemeğe gelicek ve babamla konuşacaktı. Kalbim götümde atıyo şu anda.
Bugün iş yerinden biraz daha erken çıkıp eve gitmiştim. Eve gelir gelmez hemen duş almış, üstüme beyaz bol kazak altıma da krem rengi bol gelen bir pantolon giymiştim. He bu arada şu anda Şubat ayının başlarındayız. Tabi görüşmeyeli baya ay, yıl ve gün geçti.
Üstümü giydikten sonra saçlarımın ön kısımlarını saçımın altına getirip arkada birleştirip bağladım, geri kalanını salık bıraktım.
İşim biter bitmez aşağıya inip anneme yardım etmeye başladım. Egemen gelip "Ooooo ablam bu ne güzellik ya" diyip arkamdan bana sarılıp yanağımı öptü. "Egemen dur ya elimi kesicem şimdi" dediğimde doğradığım sakatlıklardan birini ağzına atıp "Tamam prenses" diyerek mutfaktan çıktı.
Egemen de, Ekim de İstanbul'da okuyorlardı. Egemen Endüstri mühendisliği kazanmıştı. Ekim de iç mimarlık kazanmış ve aile şirketine girmeye hak kazanmıştı. Üniversite üçe geçimilerdi. Neyse ne boşverşnnonları şu anda daha önemli konularımız var.
Sofra hazır olunca gülümseyerek sofraya baktım. Gerçekten güzel olmuştu. Her ne kadar yemekleri ben yapmasam da ortaya konulan salata ve havuç taratoru ben yapmıştım.
Herşey hazır olduktan yarım saat sonra kapı çalmıştı. Koşarak kapıya gittim. Ardımdan annem ve Egemende gelmişti ama babam salonda oturmaya devam ediyordu. Görende yabancı biriyle birlikteyim sanar.
Yüzümde kocaman bir gülğmsemeyle kapıyı açıp "Hoşgeldin" dediğimde benzer şekilde karşılık verdi ve elindeki poşetleri bana uzattı.
Montunu çıkardığında siyah Kazak ve siyah pantolon giydiğini gördüm. Sonra annemin elini öptü ve annemin kulağına bişeyler fısıldadı. Annemde gülüp omzuna vurdu ve Egemenle beraber içeri geçtiler.
Ege onlar içeri geçer geçmez bana sıkıca sarılıp saçlarımdan öptü ve "Altı üstü bir gündür görmüyorum ama yine de çok özledim be gülüm" dediğinde gülmüştüm.
Daha fazla kapı önünde oyalanmadan içeri geçmiştik. Ege babamı görünce elini öpmek istesede babam izin vermemiş sadece elini sıkmıştı. Görende ilk defa görüyor sanar.
Hep baraber sofraya oturup sohbet etmeye başladık. Herşey gayet güzeldi ve umarım böyle devam eder.
Yemekten sonra kahveleri yapmıştım ve herkese dağıtırken en son Ege'ye sıra geldiğinde fızıldayarak "Tuzlusunu içmek de nasip olur inşallah" dediğinde gülümümsedim sadece.
Kahveleri içerken babam Egemeni odasına göndermişti. Annem, babam, Ege ve ben kalmıştık salonda.
Babam söze girdiğinde ortam biraz gerilmişti "Evet çocuklar. Az buz neler olduğunu biliyorum ve bayağıdır bir birinizi seviyorsunuz anladığım kadarıyla. Ege ben seni tanıyorum hemde baya uzun bir süredir ama bir baba olarak sana şunları söylemem gerek ki o da benim bir tane kızım var, eğer onu üzer veya onu mutsuz edersen işte o zaman her zaman tanıdığın Salih amcan karşında olmaz haberin olsun"
(Sedef'in babasının adı daha önce geçtiyse bile hatırlamıyorum. Hatırlayan varsa yorumlara yazsın lütfen...)Açıkçası babamdan böyle bir konuşma beklemiyordum ama bu kadar olumlu yaklaşması da beni bi o kadar sevindirmişti.
Babamdan sonra Ege "Salih amca ben Sedef'in tek damla göz yaşına kıyamıyacak kadar çok seviyorum" dediğinde babam kafasını sallayıp onu onayladı. "Gözlerinden belli oluyo zaten" diyip tebessüm etti ve bu işte tatlıya bağlandı. Allahım çok şükür.
Biraz daha sohbet ettikten sonra babam "Eğer annenler de müzaitse iki hafta sonra istemeye gelsinler bizde bu iki hafta da tüm hazırlıkları halledelim" dediğinde ben şok olmuştum. "Baba biraz erken değil mi?" dediğimde ise bana "Sanki Ege'yle yeni tanıştın kızım ayrıca ne bekliyoruz" diyince hak verdim.
Şimdi ben iki hafta sonra sözlencek miyim?
..................................................................
Evet Sedefle Ege'yi evlilik yoluna soktuğumuza göre sıkıntımız kalmadı almglsllglskglslg
Bu arada kitapla alakasız ama içimde kalmasın bare buraya yazıyım dedim
Bu milli eğtim bakanı gitmeli ya. Sırf bu adam yüzünden sınıtta kalmak istemiyorum. Hayır bir de teşekkürü de 80'e çıkartı ben geçen sene tam 80le bitirdim ama şimdi ne bok yiyicez acaba
Neyse adım adım finale yaklaşıyoruz diğer bölüm biraz gülücez ve eğlenicez ama ne zaman gelir onu hiç bilmiyorum yazdığım gibi atıyorum çünkü.
‼️ Oy vermeyi unutmayın ‼️
❤️ Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın hoşçakalın ❤️
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️
Novela JuvenilKendini sadece arabalara adamış ve hayatına kimseyi almamış bir kız.... Birgün arkadaşlarıyla otururken gelen bir mesajla hayatı değişir ve kendini anonimine kaptırır.... Bilinmeyen:Bu kadar güzel olmak zorunda mısın? Bilinmeyen:Hayır yani o gülüş...