51. Bölüm "avutma"

14 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Kahraman Deniz- suç mahalli

***

(9 ay sonra)

Uyuyordum. Yani uyumaya çalışıyordum. Ama başaramıyordum. Görkem, Kuzey, Volkan, Furkan ve Hakan benim evimdeydi.

Kendi evleri gibi rahat rahat takılıyorlardı. Şu an maç yapıyorlardı sanırım. Ama nasıl bağırıyorlardı. Anlatamam.

Uyuyamıyordum. Kuzeyin sesini bence bütün mahalle duyuyordu. Ama bir şey de diyemiyordum. Bu organizasyonun tek amaçlı Hakan'ın keyfini yerine getirmekti.

Sanırım azıcık başarılı olmuştuk. Çünkü Hakan'ında bağırışlarını duyuyordum. Bu beni mutlu ediyordu. Yavaş yavaş artık kendine geliyordu.

Ya da bize öyle gösteriyordu. Sonuçta biz kafasını yastığa koyduğu anda ne olduğunu bilmiyorduk. Sabah bir şey olmasın diye yanından asla ayrılmıyorduk ama yatarken de onu izleyecek değildik.

Tuvalete giderken bile izliyordum. Yetmiyordu bir de Görkem'in kapıda beklemesini söylüyordum. O yüzden yatarken de izlerdim. Ama izlemiyordum işte.

Dayanamayacak duruma geldiğimde ayağa kalktım. Yorganı düzelttim. Saçlarımı düzeltip odadan çıktım. Madem uyuyamıyordum. Tek başıma kalmaktansa salonda oturur beş kişiyle beraber dururdum.

Salona giriş yaptığımda daha da fazla geldi kulağıma bağırış sesi. Her gol attıklarında inletiyorlardı evi. "Görkem..." Dedim en uykulu sesimle. Kısık konuşmuştum.

Normalde bu kadar ses arasında biri bana bu ses tonuyla seslense hayatta duymazdım. Ama Görkem duymuştu. Anında bana döndü. "Oyunu durdurun." Dedi ve ayağa kalktı.

Sarıldı hemen bana. "Bebeğim neden uyumadın sen?" Ben de on sarıldım. Hafiften sinirli çıkan bir sesle "uyumadım değil. Uyuyamadım Görkem. Evi inlettiniz resmen."

Diğerlerine baktı hemen Görkem. "Ne bağırıyorsunuz lan? Liyan uyuyamıyor sizin yüzünüzden." Bu hareketi aşırı hoşuma gitmişti. Ama bizimkilerin umurunda bile değildi.

En haykırışlı bir gülme sesi geldi. Herkes gülüyordu. Neye güldüklerini anlayamamıştım. Neye gülüyorlardı? Soru sorar bir ifadeyle Görkem'e baktığımda Furkan konuştu.

"Bu da iyice kılıbık olmuş. Hiç yakışmadı sana Görkem Başkan. Sen yumrunun masaya vururdun ne oldu sana?" Görkem en sertinden bir bakış gönderdi Furkan'a. Ama Furkan'ın pek de umurunda değildi.

"O yumruğunu masaya vuruyor. Liyan ise o masayı Görkem'in kafasında kırıyor." Güldüm. Görkem bana baktı. "Sen gül gül." Dedi. Ama o da gülmemek için zor tutuyordu. Çünkü doğruydu. O hele bir masaya yumruğunu koysun. Gerekirse götüne sokardım o yumruğu.

Ama sağ olsun sözümü dinlerdi. Dinlemezse ne olacağını hiç görmemişti ama tahmin ettiğinden yapıyordu her istediğimi. Hatta bazen istemediğim şeyler bile yapıyordu.

Erkek dediğin böyle olmalıydı işte. Söz dinlemeliydi. Hanımının sözünden çıkmazdı. Çıkarsa da belası sikilirdi. Doğanın kanunuydu bu.

"Erkek dediğin böyle olur oğlum. Hanımı ne derse onu yapar? Hanıma hizmet vatana hizmettir." İçli bir nefes aldı. Ardından en içlisinden geri verdi. "Bir zamanlar ben de böyleydim. Handenin bir dediğini asla iki etmezdim. Çok tatlı gözükse de çok sinirli bir kadındı o. İstediği şeyi yapmazsam ağzıma sıçardı. Ben de bunu bildiğim için hep istediğini yerine getirirdim."

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin