91. Bölüm "Kamp"

16 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Dolu kadehi ters tut- yalan

***

"Bu kamp işi gerçekten de iyi oldu." Bir taşın üzerine oturmuştum. "Cidden ya bu şeyi neden daha önce akıl edemedik?"

"Ben aslında buranın biraz soğuk ve ıssız olduğunu düşünüyorum." Dedi Kardelen. "Üşüyor musun?" Kardelen başını salladı.

Hakan Ceketini çıkartıp Kardelen'e verdi. "Yanına neden bir hırka getirmedin ki? Geve hava soğuk olur."

"Bilmiyorum akıl edemedim." Hakan Kardelen'in elimde tuttuğu peluş oyuncak ayıya bakıp güldü. "Oyuncağını yanında getirmeyi unutmamışsın ama."

"Ona sarılmadan uyuyamıyorum Hakan. Uykusuz mu kalayım?" Hakan yüzünü buruşturdu. "Bu şey senin uyumanı mı sağlıyor? Uyku ilacı gibi mi? Saçmaymış. Bir oyuncak senin nasıl uyumanı sağlayabilir?"

"Öyle deme ama. Yumuşacık ayrıca da sıcak. Tam olarak aradığım eş adayı." Hakan tekrar oyuncak ayıya baktı. "Bence o kadar da güzel değil. Abartılacak hiçbir yanı yok. Alt tarafı küçük bir oyuncak ayı."

Hakan şu an oyuncak bir ayıyı mu kıskanıyordu bana mı öyle geliyordu? Kıskançlığı çok saçmaydı. Görkem'e doğru yaklaştım. Kısık bir sesle konuşmaya başladım.

"Bu şimdi oyuncak ayıyı neden kıskandı?" Görkem bakışlarını Hakan'dan ayırmadı. "Herhalde kardelene daha şok sarılıyor diye. Başka bir sebep bulamıyorum. Bir insan neden oyuncak ayıyı kıskanır ki?"

"Eğer ben oyuncak bir ayıya sarılarak uyursam sen de beni kıskanır mıydın Görkem?" Eğer şu an evet derse gülmekten bayılırdım herhalde.

Ben evet ya da hayır gibi bir cevap beklerken o sessiz kalmayı tercih etti. "Görkem sana diyorum. Kıskanır mıydın kıskanmaz mıydın?"

Ses çıkartmadı. "Söylesene." Düşünüyor olabilir miydi? Cidden kıskanır mıydım yoksa kıskanmaz mıydım diye düşünüyordu. "Bilmiyorum Liyan. Emin değilim."

Gülmeye başladım. "Ciddi olamazsın." Kaşlarını çattı. "Sonuçta sana benden daha çok sarılacak. Bence kıskanmamak mümkün değil."

"Sen şu an canlı olmayan bir şeyi mi kıskandın? Oyuncak bir ayıyı Kıskandığına inanamıyorum." Gülmeye devam ettim. Komikti. Erkekler bazen gerçekten de çok komik oluyordu.

"Bence sen de denemelisin. Bak dokunsana şuna." Hakan yüzünü buruşturdu. "Yok kalsın. Ben oyuncakla ayı sevmem."

"Öyle diyorsan öyle olsun." Kardelen oyuncak ayıyı kenara bıraktı. "Sen sever misin oyuncak ayı Derya?" Bu soru çok yanlış kişiye sorulmuştu. "Çocukluğumda severdim ama şimdi sevmiyorum. Çok çocukça."

"Bence değil." Diyerek araya girdi Minel. O oyuncaklara fazlasıyla ilgiliydi. "Bence peluşlar oyuncak bile sayılmaz. Çok tatlılar. Hem sevgililer hep birbirlerine oyuncak ayı alırlar." Peluş ayı sevdiği her halinden belliydi.

"Çok mu seviyorsun sen oyuncak ayı?" Minel hevesle başını salladı. "Ama hiçkimse bana oyuncak ayı almadı. Kendime aldığımda da attılar." Kalbimde bir ağrı oluştu.

Kesinlikle ablasının bir oyuncak ayısı olmuştu. Ama minele öyle şeyler almamışlardı. "Ben sana alırım Minel. Oyuncak mı istiyorsun? Oyuncak senin köpeğin olsun."

Minel gülümsedi. Ben de araya girdim. "Peki sana genelde ne alırlardı Minel?" Sanki şu an seanstaymış gibi konuşmuştum ama merak etmiştim.

"Yani genellikle Doğum günlerimde alırlardı. Bazen unuturlardı ama unutmadıkları zaman annem bana toka alırdı. Bazen sadece pastayla kutladığımı bazen de hiçbir şekilde kutlamadığımı hatırlıyorum." Gülümsedi. "Sanırım benim ilk Doğum gümü partimi Kuzey yaptı. O gün çok mutlu olmuştum. İlk defa birileri benim için uğraşmıştı."

"Bu Marshmallow yandı Galiba." Dedi Furkan elindeki çubuğu gösterirken. "Yok canım o dibine tutmuş." Dedi Kardelen gülerek.

Hakan bakışlarını kaçırdı. "Onlar gerçekten de dibine tutmuştu. Hem Nergis çok beğenmişti. Bence seninkilerden daha iyi olmuştu."

"Ben en azından cacığı yakmıyorum." Dedi Kardelen. "O bir kere dibine tutmuştu. Cacığı yakmadım. Onun modeli öyleydi."

Ne oluyordu hiçbir şekilde anlamıyordum. Bu dibine tutmuş olayı neydi? Hiçbir fikrim yoktu. "Ne cacığı ya? Biri ban anne olduğunu anlatabilir mi acaba?" Dedi Furkan.

Benim tercümem olmuştu. Sağ olsun konuşmama gerek kalmamıştı. "Ya şey oldu." Diye girdi lafa Hakan.

"Ben anlatayım istersen." Hakan başını salladı. "Hakan yemek yaptı. Tavuk, pilav ve cacık yapmış. Ama tavuk kül olmuş, pilav da yanmıştı. Cacığı bayağı bir sorguladım.  Nasıl yaktı diye. Hala çözülemedi."

Kaşlarım havalandı. Şu an cacığı nasıl yaktığını düşünemezdim. Çünkü Hakan Kardelen'e yemek yapmıştı. Buna odaklanmam lazımdı.

Bunlar neden beraber yemek yemişlerdi? "Lan cacığı nasıl yaktın?" Diğerleri cacığa odaklanmıştı ama benim aklım hala beraber yedikleri yemekteydi.

🍯

"Ben karımla yatacağım tabi ki." Dedi Görkem beni kendine çekerken. "Karını isteyen Yok zaten. Herkes sevgilisiyle işte."

"Saçmalama Kuzey. Aramızda sevgili olmayanlar da var. Onlar da mı beraber yatacak?" Kuzey ofladı. "Sen onları Ne yapacaksın Allah aşkına? Onlar bizi ilgilendirmez. Benim umrumda değil. Senin de olmasın."

"Ben Minelle yatmak istiyorum." Dedi Derya. Volkan "ne" diye bağırdı. "Biz beraber yatacağız Derya."

"Yok sen ahtapot gibi yapışıyorsun. Minel daha sakin yatıyor. Ben onunla yatmak istiyorum." Kardelen'in tek kalmaması gerekiyordu.

"Ben de Kardelen'le yatmak istiyorum." Bu sefer daha yüksek ses geldi. Bu ses Görkem'den çıkmıştı. "Ne demek Kardelen'le yatmak istiyorum? İsteğini kabul etmiyorum. Benimle yatacaksın."

Başımı hayır anlamında salladım. "Hayır ben Kardelen'le yatmak istiyorum." Görkem ofladı. "Ben kiminle yatacağım Hakan'la mı?" Furkan'a baktı. "Furkan'la mı?" Volkan'a döndü. "Volkan'la mı?"

Hiçbir şekilde Kuzeye bakmamıştı. "Aa beni saymadın kocacığım. Alınıyorum ama." Görkem yüzünü buruşturdu. "Bence Kuzeyle uyumalısın sevgilim."

Görkem başını iki yana salladı. "Ben hayatta onunla yatmam." Yatmıştı.

Görkem Kuzeyle beraber Hakan Volkan'la beraber Furkan ise tek başına yatmıştı. Benle Kardelen beraber yatmıştık. Derya ve Minel de beraber yatmıştı.

Ben aslında Görkem'le yatmayı tercih ederdim ama Kardelen'i yalnız bırakmak istememiştim.


———————-

Bölüm bitti.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin