89. Bölüm "düğün"

19 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: göksel- uzaktan

***

Nikahımıza son yarım saat kalmıştı. Çok heyecanlıydım. İlk defa bu kadar heyecanlıydım. Yarım saat sonra evlenecektik. Yarım saat sonra ben artık evli bir kadın olacaktım. Ben evlenecektim.

"Acaba ayakkabının altına isimlerimizi mi yazsak?" Minele ters bir bakış attım. "Saçmalama istersen. Ben bu ayakkabıya ne kadar para verdim haberin var mı? Bir de kirletecek miyim?"

"Ayakkabının altına dedim. Üzerine demedim." Ayakabıyı çıkardım. "Tamam alın. Ne yaparsanız yapın." Ayakkabıyı verir vermez herkes teker teker isimlerini yazmaya başladılar. "Siz de ne evlenme meraklısıymışsınız böyle. Ayakkabıda yer kaldı mı acaba?"

"Anlayışlı, yakışıklı, komik ve zeki bir erkek bulursam neden olmasın? Valla hemen nikah kıyarım." Kardelene baktım. "Sanki bulamadın hala." Dedim imalı bir şekilde. "Kimi buldum Liyan?" Anlamamış gibi davranıyordu ama şu an bu durumdan kaçmaya çalışıyordu.

"Bahsettiğim kişiyi biliyorsun Kardelen." Dedim daha da uzatarak. Odadaki herkes bize bakıyordu. Dikkatle bizi dinliyorlardı. "Bahsettiğin kişi kim Liyan? Açık konuş." Açık konuşmamı istiyorsa açık konuşacaktım. "Hakandan bahsediyorum. O senin kriterlerine uygun bir adam."

"Olabilir ama bu onunla beraber olacağım anlamına gelmez." Neden kriterlerine uygun bir adamı bulmuşken geri çevirirsin ki. Bak bana ben nikahı basıyorum. Yani yarım saat sonra basacağım. "Niye gelmez? Ona karşı duyguların olduğu açıkça belli Kardelen. Neden onunla bir şeyler denemiyorsun?" Bu sefer konuşan kişi Deryaydı.

"Yine de bu onunla bir ilişkiye başlamak için iyi bir sebep değil." Kaşlarımı çattım. "1Gayet de iyi bir sebep. Sen ondan hoşlanıyorsun. Nedne onunla beraber olamayacaksın? Gerçekten anlamıyorum."

"Bir ilişki için iki tarafında birbirini sevmesi gerekir Liyan. Ben seviyorum. Tamam bunu kabul ediyorum ama o. O daha karısını yeni kaybetti." Hakanın da ona karşı duyguları vardı. "Karısını kaybedeli iki yıl oluyor Kardelen. Sana onu unutamadığını hissettirdi mi?"

"Ama ona çok aşıktı. Bir anda unutamaz ki." Kardelenin çaresizliği yüzüne yansırken ben de konuyu kapatmaya karar verdim. "O zaman unuttuğu zaman çıkarsınız tamam mı? Ama ben yine de sana söyleyeyim. Koskaca iki yıl. İki yılda kim kimi unutmaz yani."

"Tamam konuyu kapatabilir miyiz?" Başımı salladım. Şimdilik konu kapanmıştı. Ama sanırım benim Hakanla konuşmam gerkecekti. "Acaba leoparlı bir elbise mi giyseydim? Böyle güzel olmadım sanki." Deryanın dedikleriyle gülmeye başladım.

"Ya valla Liyan senin akraban diye bir şey demek istemedim ama kombin çok kötüydü ya." Kaşlarımı çattım. "Sen ne dersin Kardelen? En mükemmel kombinlerden biriydi o. Çok uyumluydu bir kere." Daha fazla güldük.

"Evet ben özellikle o fosforlu yeşil ayakkabılara taktım. Kesinlikle kendime de almalıyım." Başımı salladım. "En kısa zamanda." Diyerek Deryaya gaz verdim.

Kapı çaldı. "Kızlar hazır mısınız? Artık girebilir miyim içeri? Malum on dakika içinde aşağıya inip evlenmemiz gerekiyorda." Kızlar güldü ve ayağa kalktı. "Artık baş başa kalmanızın vakti geldi sanırım. Artık seni gelinliğin içinde görmeli." Kapıya doğru gittiklerinde ben de ayağa kalktım. Üzerimi düzelttim.

Acaba Görkem beni beğenir miydi? Daha önce hiç beni gelinlikle görmemişti. Gülümseyerek onu bekledim. "Hadi iki saattir minicik odadan çıkamadınız." Kızlar kapıyı açtı. "Dikkat et bayılma."

Kapı kapandığında Görkemle göz göze geldim. "Liyan." Sessizce adımı söyledikten sonra beni baştan aşağı süzdü. "Çok güzel olmuşsun." Yanıma yaklaşıp ellerimi tuttu. "Hayallerimdekindne bile güzel."

"Sen de çok şık olmuşsun." Bir elimi bıraktı. elinin tersi yanağımda gezinirken dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Sen şimdi artık benim karım mı olacaksın? Karım..." bekledi. "Karıcığım..." başımı salladım. "Öyle olacağım sanırım kocacığım."

Beraber gülmeye başladık. "Artık çıkalım mı?" Koluna girdim. "Gidebiliriz."


🦋

"Ben bu kadar paramız olacağını bilseydin seninle daha önceden evlenirdim Görkem." Dedim üzerimdeki gelinliği çıkartırken.

"Acaba üzerindeki gelinliği ben mi çıkarsam?" Dedi bana yaklaşırken. Ona arkamı döndüm. "Evet fermuarımı açabilirsin." Fermuarı açmasını bekledim.

Eli tenime değdiğinde alev alev yanmıştım. "Hadi oyalanma Görkem." Elleri sırtımda bir yol çizmişti. Yavaşça çıkarttı üzerimdeki gelinliği.

Önünde iç çamaşırlarımla kalmıştım. Yavaşça düğmelerini açtı. Ona yardım ettim. Elini belime yerleştirdi. "Çok güzelsin." Yüzümü incelemeye başladı. "Ve artık benim karımsın. Benimsin."

"Sen de benim kocamsın." Başını salladı. "Ben de seninim." Ellerim yavaşça pantolonun kemerine giderken o beni iyice kendisine bastırmıştı. Üzerime doğru eğildi. Ardından dudaklarıyla dudaklarım buluştu.

Görkem'in pantolonu yere düşmüştü. Bir eli belimde diğer eli yanağımdaydı. Geri çekildi. "Hep bu anın hayalini kurdum ben Liyan. Hep seninle evlenmeyi hayal ettim. Sonunda hayalimi gerçekleştirdim."

"Gerçekleştirdik." diye düzelttim onu. O beni hayal ederken ben de öylece durmamıştım. Ben de onu hayal etmiştim.

Dudaklarımla dudaklarını tekrar buluşturdum. Eli yavaşça belimden kalçama kaydığında beni tek hamlede kucağına aldı. Ardından duvara dayadı.

Soluklanmak adına ondan ayrıldığımda dudaklarını boynumda hissettim. Elimi başına koyup onunla dudaklarımızı birleştirdim.

Alt dudağımı dişlerinin arasına alıp çekiştirdiğinde canım yanmıştı. Ama umrumda bile değildi. Aynı hareketi tekrar yaptı.

"Bir gün seni yatağa atacağımı biliyordum." Dedi ve hafifçe güldü. Ardından beraber yatağa düştük. Ben altta o üsteydi.

"Yalnız ben de seni yatağa attım şu an." Ellerimi iki yanıma yatağa koyduğunda boynumda gezindi dudakları. Onu engellemedim. Öylece bekledim.

Dudakları göğüs kafesime kadar gidiyordu. Tekrar dudaklarımı buldu dudakları. "Çok güzelsin." Dedi nefesini verirken.

"Güzel karım benim." Bana karım demek bayağı hoşuna gitmişti.


——————-

Bölüm bitti

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin