38. Bölüm "travma"

39 2 0
                                    

Bölüm şarkısı: Mahsun Ark- maalesef

***

Yaklaşık iki dakikadır karşımdaki Görkem'e bakıyordum. Ne o konuşuyordu Ne de ben? Şu an Ne mi yapıyorduk? Tabi ki de bir seans içindeydik.

Kendisi buraya ailesinden bahsetmek için geldi ama asla ağzını açmıyordu. "Bebeğim bir şeyler anlatacak mısın artık?" Kendini hazırlamaya çalışıyordu biliyordum ama süre geçiyordu. Ve bizim bir şekilde bu konu hakkında konuşmamız gerekiyordu.

"Tamam anlatacağım." Dedi. Ardından derin bir nefes aldı.  "Annem ve babamı sevmiyorum." Diye söze girdi.  Ama ben bunu zaten biliyordum. "Peki neden sevmiyorsun onları?" Dedim hemen.

"Çünkü hayatını kararttılar." İşte şimdi anlatmaya başlamıştı. "Hayatımızı karartılar. Benimkini de Çiğdeminkini de. Çiğdem onlar yüzünden psikologlardan çıkamaz oldu. Aylarca hastanelerde kaldı." Kendi için değil de sadece Bilge için üzülüyordu.

"Çiğdemin hastanelerde yatma sebebi neydi Görkem? Ne oldu da Çiğdem böyle bir hale geldi? Sanırım en zoru bunu anlatmaktı. "Biliyorsun babam şimdilerde çok zengin bir adam. Hatta fazla zengin. Tabi o paraların hiçbirini hak etmedi ama bir şekilde o paraların sahibi oldu."

Konuyu farklı taraflara çekerek uzaklaşıyordu. "O paraları kazanmasının sebebi Çiğdemdi. Babam sürekli ortağı olacağı kişilere Çiğdemi satıyordu." Kanım donmuştu . "Nasıl yani?"

"Çiğdemin bedenini kırk yaşındaki adamlara satıyordu. Daha Çiğdem on yaşındayken yapıyordu bunu. Ben de on altı yaşındayım o zamanlar. Bir şey yapamıyordum. Kaçamıyordum. Buluyorlardı. Adamın her yerde gözü vardı. Bazen bizi odaya kapatıyordu üç gün yemek vermiyordu."

Gözlerini yumdu. "En kötüsü de bizi çıplak bir şekilde aynı odaya koyup sevişmemizi beklemesiydi. O gün gözlerini bir kere bile açmamıştım Çiğdem rahatsız olmasın diye. Ama bu onun umurunda bile değildi. Çiğdemi o adamlara satarken de içimde hiçbir duygu yoktu. Bizi aynı odaya çıplak koyarken de. Çiğdem o adamlara gitmeyi kabul etmediğinde onu döverken de. Vicdansız herifin tekiydi. Bizi sadece para ve zevk için yapmış gibiydi. Bizi sadece bu yüzden hayatta tutuyordu. Eminim ki eğer biz bu tür işlerde ona yaramasaydık bizi yaşatmazdı anında öldürürdü. Ama kahretsin ki ikimizde işine yarıyorduk."

Kendi için değil kardeşi için üzülüyordu. "Çiğdem yapılan hiçbir şeyi hak etmedi. O daha çocuktu." Görkem'in ellerini tuttum. "Sen de çocuktun Görkem. Biliyorum Çiğdem yapılanların hiçbirini hak etmedi. Dediğin gibi o bir çocuktu. Ama sen de çocuktun ve sen de hiçbir şeyi hak etmedim."

Başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır ben hak ettim." Neden hak ettiğini düşünüyordu? Bunları kimse hak etmezdi. Hiçbir çocuk... "Çiğdem o haldeyken hiçbir şey yapamadığım için hak ettim ben her şeyi Liyan. Hepsi sustum."

"Çünkü küçüktün ve savunmasızdın. Şişmanlatan başka hiçbir seçeceğim yoktu. Eğer susmasaydın daha gazla şey yaşayacaktın. Tamam eğer şu an gerçekleşseydi bu olay ve sen susmuş olsaydın o zaman asla böyle düşünmezdim ana sen de çocuktun. Eminim on sekizinden sonra Bilge'yi bu hattan kurtarmışsındır."

"On sekizimden sonra yine bir şey yapamadım. Babam vermedi bana Çiğdemi. Zorla almaya çalıştım. Bu sefer dava açtılar. İşte amcanla da böyle tanışmış olduk. Sağ olsun her şeyde bana akçan yardımcı oldu. Bana sahip çıktı. Çiğdemi yanıma almamı sağladı. Sonra babam amcanı öğrenmiş. Onun hayatını karartmaya niyetlendi ama bir şey yapamadı. Çünkü amcan benim gibi susmadı. Çabaladı ve o adamdan kurtuldu."

Amcamın da her şeyden haberi vardı demek. "Görkem sen de o adamdan kurtuldun. Çiğdem de kurtuldu. Çünkü sen çabaladın. O adam bir daha size bulaşmasın diye çabaladın. Artık o adam yok."

"Evet yok ama bir zamanlar vardı ve nişe hiç merhamet etmedi." Babasından neden nefret ettiğini anlamıştım ama ya annesinden neden nefret ediyordu? Onu bilmiyordum. Annesinden neden nefret ediyordu.

"Peki annen. Ondan uzaklaşmanın sebebi nedir Görkem?" Yüzüne hüzün çöktü. "Onu bir sonraki seansta konuşsak. Olur mu? Onun hakkında konuşmak şu an bana hiç iyi gelmeyecek." Başımı anlayışla salladım.

"Tamam öyle yapalım. Anneni daha sonra anlat bana." Annesine kızgın değildi. Annesine kırgındı. Bu her Halinden belliydi.

"Babamdan devam edeyim o zaman." Dedi benden onay bekleyerek. "İstediğin gibi devam et." Dedim. O da devam etti. " babam beni iyi bir evlat olmadığımı düşündüğü için sevmezdi. Bilgeyi ise kız olduğu için sevmezdi."

"Baban senin neden iyi bir evlat olmadığını düşünüyordu?" Elleriyle oynadı. "Bilmiyorum sanırım kuzenim gibi değildim."

"Kuzenin nasıldı peki?" Dedim hemen. "Kuzenim hemen babamın işlerine koştururdu. O Ne dese yapardı. Ama ben öyle değildim. Babamın işleri bana göre değildi. Ben iş adamı olmak için doğmamıştım. Saçma sapan belgeleri imzalamak benlik değildi. Ben resim çizmeyi severdim."

"Peki en çok Ne resmi yapmayı seviyordun Görkem?" Görkem durakladı. Benim herhalde sadece babasıyla alakalı şeyler söylememi bekliyordu. "Ev resmi. Hep sıcak bir ev resmi çizerdim. En çok istediğin şey güzel bir evim olmasıydı."

"Sizin eviniz güzel değil miydi?" Başını olumsuz anlamda salladı. "Değildi. Dış görünüş olarak herkes severdi ama içi hiç de güzel değildi. Bir evde çocuklar mutlu değilse o ev hiçbir şeydi. O ev soğuktu. Güzel değildi. Kötü anılarla dolu bir evdi."

"Peki sence mühendis Olmanın sebebi sıcak bir ev yapma hayali olabilir mi?" Düşündü. "Olabilir. Bilmiyorum. Olabilir herhalde."

"Anladım." Notlarımı aldım. "Bu kadar mıydı?" Kum saatine baktım. Bitmişti süre. "Süre bitti. Artık bir sonraki seansta görüşmek üzere."

"Biraz daha konuşsaydık keşke. Seninle konuşmak bana iyi gelmişti." Dedi masum masum. Onu bırakmayı ben de istemiyordum ama bugün bütün saatlerim doluydu. Yaklaşık beş dakika sonra başka bir danışanımla seansım vardı.

"Bebeğim bütün saatlerim dolu. Akşam konuşsak olur mu?" Dediğimde ayağa kalktı. "bakarız. Belki benim de saatlerim doludur." Güldüm. Ardından ona sarıldım.

"Kusura bakma ama bütün sarılma saatlerim dolu." Dediğinde kaşlarımı çatarak Ondan ayrıldığımda güldü. "Ama seninle dolu."

———————————————

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin