85. Bölüm "isteme"

10 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Ajda Pekkan - bambaşka biri

***

"Kız seni istemeye mi gelecekler şimdi?" Abime dönmedim bile. "Bak anne bu havalara girmiş ve yine. Kesin Görkem oğlun öğretiyor kızına böyle şeyleri."

Sanki sigaraya başlamışım gibi davranıyordu. "Sus Mert sürekli benim kızıma laf edip durma. Kırk yılın başında doğru bir tercih yapmış."

Annem beni savunuyor  muydu? Yoksa gömüyor muydu? Belli değildi. Sağ oldun her zaman arkamdaydı ama böyle bir savunma yöntemi yoktu.

"Görkem bence sandığınız kadar iyi bir damat değil. Bence gelmesinler." Abime vurmamak için kendimi zor tutarken sessizce "adam sana iş verdi ya. Neyini gördün de iyi bir damat değil diyorsun?" Dedim.

Abim bu dediklerime sadece omuz silkti. "Bence o İstanbul'a geri dönsün. Liyan da burada kalsın." Bu fikirden sonra abim yüzünü buruşturdu. "Liyan da gitsin."

Babam uzun zaman sonra araya girdi. "Acaba sen mi gitsen Mert? Görkem senden daha çok işe yaradı bu evde. Sen git Görkem gelsin." Babam damadını savunmuştu ya başka bir şey istemezdim Yani.

"Baba ayıp oluyor ama. İki günlük adamı bana tercih ediyorsun. Helal olsun." Abim bütün alınganlığıyla konuşurken babam onu pek takmıyordu.

"En azından bu evde kaldığı sürece bize yardımcı oldu. Sen ye iç yat sıç. Başka işe yaradığın yok." Abim salondan çıkarken ben gülüyordum.

Babamın yanağından öptüm. "Babam sen damadını mı savundun bakayım?" Babam beni geriye itti. "Her şeyi de abartmasan olmuyor. Kime çektin anlamıyorum ki."

Son cümlesinde anneme bakmıştı. "Bana ne bakıyordun Hamza? Ben her şeyi abartıyor muyum?" Tabi annemin gözünden hiçbir şey kaçmazdı.

"Ben onu mu dedim şimdi?" Diye savunmaya geçse de annem anlayacağını anlamıştı. "Ben ne demeye çalıştığını anladım. Dua et akşama Görkemler gelecek. Yoksa ben sana Ne yapacağımı bilirdim."

Babam Ofladı. Daha sonra nasıl birleşe maruz kalacağını iyi biliyordu. "Kızım istersen sen duşa gir." Başımı salladım. Zaten ben de duşa girmeyi planlıyordum.

Odamda kıyafetlerimi hazırlayıp banyoya girdim.  İyice kendimi temizledikten sonra gündelik kıyafetlerimi giyindim. Daha zaman vardı. O yüzden kıyafetimin kırışmasını istemiyordum.

Yatağıma oturdum ve öylesine duvarı izlemeye başladım. Bugün evlenmek için ikinci adımımızı atmıştık. Beni istemeye gelecekti.

Yüzümde bir gülümseme oluşurken camdan gelen sesle kendime gelmiştim. Birisi cama taş atıyordu. Neden kapıyı çalmak yerine camı taşlamayı tercih etmişti?

Sinirle Ayağa kalktım. Kimdi bu? Perdeyi çekmemle bir tane daha taş çarptı. Bir anlık korkuyla geriye gittim. Kafama taş geliyormuş gibi olmuştu.

Camı açtığımda karşımda Görkem'i gördüm. "Görkem" o bana baktı. Ben ona baktım.

"Güzelim." Dediğinde onun neden burada olduğunu sorguladım. "Sevgilim akşam gelecektin zaten. Şimdi neden geldin?"

"Hasretine dayanamadım." Dediğinde güldüm. Pencereye yaşlandım. "Öyle mi? Çok mu özledin beni?" Başını salladı.

Bana doğru yaklaştı. "Bizim bence özlem gidermemiz gerek." Biraz naz yapmak aşık usandırmazdı bence. "Olmaz babam kızar." Dediğimde güldü.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin