73. Bölüm "kaçırsın"

10 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Özgün- aşık

***

"Ay benim güzel kızımı Ne hale getirmişler." Annem bininci ağıtını yakarken ofladım. "Anne bir şeyim Yok."

"Ağzına bak kızım. Yaran patlamış." Dedi. "Şerefsiz pis Tolga Ne hale getirmiş benim kızımı? Neler yapmış benim kızıma?" Anne kusura bakma ama yaramı patlatan Tolga değildi.

Biricik damadın Görkemdi. Ama bunu söyleyemezdim maalesef. "Benim Tolga denen şerefsizden haberim yoktu. Sen ne ara sevgili yaptın?" Diye sordu babam.

Baba sence konumuz bu mu şu an? Sence bu mu? Adam bizim yüzümüzü tanınmayacak hale getirmiş sen bana diyorsun ki o senin ne zaman sevgilin oldu.

Yaptık bir hata. Vurma yüzümüze işte. Ne bilelim eski sevgilimizin bir psikopat olduğunu?

Manyak herif ayrıldığımızdan beri peşimi bırakmamıştı. Bir Görkem'e bir bana bulaşıp durmuştu.

Allahtan artık bize bir şey yapamazdı. Hapsi boylamıştı şerefsiz. Daha da bulaşamazdı. "Yemek yedin mi sen bakayım?" Annem iyice beni süzdü.

"Zayıflamışsın sen. Görkem bakamadı mı sana?" Alay dudağımı ısırıp Babama baktım. Babamın Görkem'in geldiğinden haberi yoktu.

"Görkem neden bakıyormuş benim kızıma? Yoksa Görkem senin evine mi geliyor? Bana sakın bir de burada kalıyor deme." Gergin bir şekilde Gülümsedim.

Sen istersin de ben yapmaz mıyım babacığım? Tabi ki de Görkem'in burada kaldığını sana söylemeyeceğim. "Babacığım bu halimle kendime yemek yapamıyordum maalesef. O da sabahları bana yardım edip sonra da gidiyordu. O yüzden dedi annem."

"İyi bari. Bir işe yaramış. Yemek yapabiliyor mu ki o?" Başımı evet anlamında salladım. Benden iyiydi bu konuda.

Gerçi bu konuda herkes benden iyi sayılabilirdi. Ben yemek yapma işinde pek de iyi değildim maalesef. "Yapabiliyor. Ben yiyemiyorum diye sürekli bana Çorba yaptı biliyor Musun? İçirdi bana o çorbayı. Hep yardımcı oldu bana"

"Baksana çocuk Ne kadar da yardımsever. Sen bir de onu beğenmezsin." Babam yüzünü buruşturdu.

"Aman ne yardımsever anlatamam. Ben hasta olsam. Gel bana çorba yap desem yapar mı acaba? Liyana özel bunlar işte." Gülümsedim.

Ben zaten biliyordum ama bir kez daha babamdan duymak garip hissettirmişti. "Baba baksana Ne güzel işte. Gözü benden başkasını görmüyor. Her şeyi sadece bana."

"Sus kız sen." Dedi annem. Babamın sinirlenmesin istemiyordu. Sonra o uğraşıyordu. "Baba merak etme sana da yapar çorba. Hatta çağırayım. Bak nasıl yapıyor çorba sana damadın?"

Damat kelimesini duyar duymaz kaşlarını çatmıştı. Bu benim gülmemi sağlamıştı. "Ne damadı be? Daha ortada ciddi bir şey Yok."

Ellerimi yüzüme koydum ve yüzüğü görmesini sağladım. Ama görmemişti. "Baba..." Dedim hala ellerim yüzümdeyken. Görmeliydi.

"O Ne lan öyle?" Dediğinde gördüğünü anlayıp ellerimi yüzümden çektim. "Kızım kendine tektaş almana Ne gerek vardı? Güzel yavrum benim."

Kendini böyle o kandırıyordu. Ama ben buna engel olacaktım. "Babacığım ben almadım ki bu tektaşı. Benim için çok özel birinden hediye."

Kalbine inecekti sanırım. Annem bana en tehlikeli bakışlarını atarken umursamadım. Bunu öğrenmek en büyük hakkıydı.

Anneme kalsa zaten evlensek onu da bilemeyecekti babam. Neymiş kalbine inermiş. Bir şekilde öğrenmesi gerek bazı şeyleri.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin