52. Bölüm "otel"

16 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Barış Manço- kol düğmeleri

***

Küçük bavulumu sürükledim dışarı. Birazdan Görkem gelirdi. Şapkamı taktım ve en havalısından durdum öyle. Bekledim Görkem'i.

O sırada da güneş kremimi sürmeye başladım. Güneş kremi en önemlisiydi. Bembeyaz tenim simsiyah olmamalıydı. Dayanamazdım buna.

Güneş kremi sürme işim bitmişti. O sırada telefonuma mesaj geldi. Hemen elime telefonu alıp baktım mesajı.

Hastalıklı Birey: bebeğim sanırım bir misafirimiz var

Siz: kim?

Hastalıklı Birey: neden geliyor diye sormayacak mısın?

Siz: yok

Siz: neden sorayım?

Siz: sen kolay kolay birimi çağırmaydın öyle.

Siz: Söyle kim geliyor?

Siz: yoksa Çiğdem mi?

Hastalıklı Birey: iyi tahmin

Hastalıklı Birey: tam üzerine bastın.

Hastalıklı Birey: gelmek istedi.

Hastalıklı Birey: ben de kıramadım

Hastalıklı Birey: biliyorsun kırmak istemiyorum onu.

Hastalıklı Birey: bir sorun olmaz değil mi?

Siz: valla benim için sıkıntı değil.

Siz: diğerleri pek ilgilenmez bu mevzuyla

Siz: ama

Hastalıklı Birey: ama ne?

Hastalıklı Birey: ne oldu?

Siz: Furkan'ın yanına getirmek ne kadar mantıklı

Siz: hiç bilmiyorum.

Hastalıklı Birey: ben onu düşündüm.

Hastalıklı Birey: Çiğdemi asla yanımdan ayırmayacağım.

Hastalıklı Birey: böylelikle ikisi iletişim kuramayacak.

Hastalıklı Birey: zaten Çiğdemi biliyorsun.

Hastalıklı Birey: sevmiyor yabancılarla konuşmayı

Siz: sen öyle diyorsan öyle olsun.

Siz: bakalım.

Hastalıklı Birey: yaklaştım ben

Hastalıklı Birey: iki dakikaya oradayım.

Telefondan çıktım. Karşıma baktım. Bir araba yanaşmıştı yanıma. İçine baktım arabanın. Çiğdem arkaya oturmuştu. Görkem arabadan indi. Bavulu aldı. Bana da geç Dedi. Ben de ikiletmeden ön koltuğa kuruldum.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin