30. Bölüm "iman var içimde"

60 5 0
                                    

Bölüm şarkısı: Duman- her şeyi yak

***

"Özledim." Görkem hem arabayı kullanıyordu hem de benimle konuşuyordu. "Biliyorum." Görkem birkaç saniye bana baktı. Ardından önüne döndü. Araba kullandığı için gözünü yoldan çekmek istemiyordu. "O zaman..." Bana tekrar bakıp biraz yaklaştı. "Araba kullanıyorsun Görkem."

Oflayarak yola bakmaya devam etti. "Eve kadar beklesen ne olur?" Hevesi kırılmış olabilirdi. "Çok özledim kızım. Bekleyemiyorum." Kenarda duran elini tuttum.

"Sabredersin sen." O da elimi tuttu." Ama ilk kırmızı ışıkta yanağından öperim." Başımı salladım. Bir haftadır telefon konuşması dışında pek konuşmamıştık.

Kırmızı ışık yandığında Görkem bana bakıp gülümsedi. Ardından yaklaşıp yanağıma ufak bir öpücük kondurdu. Ama tabi ki bununla kendini durduramamıştı.

Yanaklarımdan yavaşça dudağıma geldi öpüşleri. Ben de onu durdurmadım. Çünkü ben de özlemiştim. Dudakları dudaklarıma değdiğinde ellerim ensesini bulmuştu.

Özlemle öpüşmeye başlamıştık. Görkem'i gerçekten çok seviyordum ve onu görmediğim her an özlüyordum. Görkem'in de beni sevdiğini ve özlediğini düşünüyordum.

Aslında ona aşık olduğumu fark etmeden önce birçok kez beni sevdiğini belli etmişti ama ben gene de anlayamamıştım.

Bence o imalarını falan anlayabilseydim belki de ona aşık olduğumu kendime itiraf etmem bu kadar uzun sürmeyecekti. Biraz anlamada problem yaşadığım için bizim kavuşmamız gereğinden uzun sürmüştü.

Görkem beni kendinden geçmişçesine öperken benim de ondan bir farkım yoktu. Bizim öpüşlerimiz hızlanırken bir şey bizi durdurmuştu. Bu tabi ki de arkamızda bekleyen arabalar sayesinde olmuştu. Kırmızı ışık uzun bir süre önce yeşil ışığa dönmüştü ama biz asla bunu fark edememiştik.

Bence Görkem'in hala bu durum umurunda değildi. Ondan ayrılıp gitmesini söyleyecekken beni kendine doğpru çekti ve engelledi. Öpüşmeye devam ediyorduk. "Görkem artık durmamız gerekiyordu." Bir boşluk bulup konuşmuştum ama Görkem'in şu an beni anlayabildiğini düşünmüyordum.

Son kez dudakları dudaklarıma değmişti ve çekilmişti. Ben de şu an bu anı bölenlere sinirliydim ama Görkem benden daha çok belli ediyordu bunu. "İki dakika bekleyemediler."

Onun bu lafına güldüm. "Sen de on dakika bekleyemiyorsun ama." Dedim onun az önce söylediği şeye ithafen. "Çünkü bekleyemediğim şey sensin Liyan. Nasıl dayanabilirim ki?"

Gaza bastı ama hala arkadan korna sesleri geliyordu. Bu onu daha fazla sinirlendirmiş olacak ki camı açıp kafasını çıkarttı. Ben de Görkem'e bakmak yerine yola baktım. Eğer yolumuza bir şey çıkarsa ona haber verecektim. Çünkü bundan sonra onu engelleyeceğimi düşünemiyordum. Zaten sinirlerine pek hakim olamıyordu.

"Gidiyoruz ya kardeşim daha ne basıyorsun kornana." Görkem böyle bağırınca biraz irkilmiştim açıkçası. Bu kadar bağırmasının sebebi sinirden değildi. Çünkü sesi o kadar sinirli değildi. Sesi adama ulaşsın diye bağırıyordu şu an.

"İki saattir hareket etmiyorsun. Başka ne için basayım kornaya?" Adam da Görkem gibi bağırmaya başlamıştı. "Ediyoruz işte uzatma." Görkem kafasını geri içeri sokacaktı ki adam uğraştırıcı bşir tip olduğunu belli etmişti.

"Sen mi karar vereceksin buna? Uzatıyorum. Sen benim eve gitme saatimi uzattın ben de şu an konuyu uzatıyorum var mı bir diyeceğin?" Evet bundan sonrası Allahü Tealaya emanet. Ben galiba Görkeme hakim olamayacağım.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin