56. Bölüm "fotoğraf"

14 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu- güllerim soldu

***

(Kardelen'den)

Elimde anahtarı sallarken evime giriş yapacaktım. Ama durdum. Liyanlar tatile gideli iki gün olmuştu. Liyan bana girmeden önce anahtarlarını vermişti. Çiçekleri sulayayım diye.

O yüzden ben de komşuluk görevimi yerime getirdim ve kendi evime değil de Liyanın evine giriş yapmış bulundum.

Eve girdiğimde ilk dikkatini çeken şeylerden biri çerçevelerdi. Evin her köşesinde fotoğraflar vardı.

Ben de öyle şeyler çok mevcut değildi. Fotoğraf fazla çekmezdim zaten. Ne kendimin ne de başkasının. Sevmezdi öyle. Anı yaşamak isterdim hep. Ama onu da pek becermiş değildim.

Çiçekleri sulamadan önce fotoğraflara baktım. Tamam bunu yapmamalıydım ama dayanamıyordum işte. Bakmalıydım o fotoğraflara. Çok merak etmiştim.

Teker teker çerçevelere baktım. İlk gözüme takılan Liyanın sevgilisiyle olan fotoğrafıydı. Sevgilisi Liyanın yanağından öpüyordu. Liyan ise en samimisinden bir gülümseme bahşediyordu.

Birbirlerine çok yakışıyorlardı. Fotoğrafı elimden bıraktım ve diğerine baktım. Bu fotoğrafta kız kızalardı. İki kız... biri Liyan diğerinin adını bilmiyordum. Ama yüzü tanıdıktı.

Bu sanırım eski bir fotoğraftı. Liyan burada daha küçüktü. Çocuk değildi. Ama şu anki haline göre küçüktü. Sanırım lise son falandı.

Bu sefer aynı Haliyle bir erkeğin yanında poz vermişti. Adam sarışındı. Yüzünde garip bir ifade vardı. Komik duruyordu. Aynı ifadeden Liyanda da mevcuttu.

Liyanın bir sürü arkadaşı vardı. Yüzümde buruk bir tebessümle o fotoğrafı da bıraktım. Benim pek arkadaşım Yoktu.

Aslında hiç arkadaşım yoktu. Bu zaman kadar dışlanan bir çocuk olmuştum. Hastanede de beni seven çok az kişi vardı. Bir bilemedin iki kişilerdi. Onun dışındakilerin umrunda bile değildim.

Başka bir fotoğrafı aldım elime. Bu yeni bir fotoğraftı sanırım. Baktım şöyle. Herkesi teker teker inceledim.

Liyanın ellerinde kağıtlar vardı. Sanırım tabu oynuyorlardı. Masanın üzerinde bir kum saati vardı. Liyanın hemen yanında Görkem vardı. Göz ucuyla kağıtlara bakıyordu. Onun bu haline güldüm. Ardından diğerlerine baktım.

Görkem'in hemen yanında sarışın olan çocuk vardı. Adını bilmiyordum ama Liyanın en yakın arkadaşıydı sanırım. Çocuk yanındaki kızın omzuna koşunu atmıştı. Yüzünde büyük bir gülümsemeyle yanındaki kıza bakıyordu.

Yanındaki kız da aynı gülümsemeyle ona bakıyordu. Sanırım bu ikisi sevgiliydi. Kızı bir kaç kere burada görmüştüm. Geliyordu arada bir. Adı sanırım Mineldi. Aynen... yanlış hatırlamıyorsam Mineldi. Ama yanlış hatırlıyor da olabilirdim.

Fotoğrafın diğer taraflarında az önceki fotoğraftaki kız vardı. Bir tane adamın anlına anlını dayamıştı ve gülümsüyordu. Aynı pozu yanındaki adam da vermişti. Sanırım onlar da sevgiliydi.

O sırada bir şey takıldı gözlerime. Daha önce sesinin çok gür olduğunu söylediğim adam. Adını bilmiyordum. Ama gülümseyerek bir kadına bakıyordu. Kadına döndüm. Kadının yüzü solgundu. Kırmızı bir ruj sürmüştü. Ve tenine çok yakışmıştı.

O adamla kadın birbirlerine çok güzel bakıyordu. Ama kadın çok durgun duruyordu. Çok bitkindi. Yüzü solgun bakışları güzel ama yorgundu. Sanki bir hastalığı varmış gibiydi.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin