75. Bölüm "çıngırak"

11 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: İlyas Yalçıntaş - hançer

***

"Bence bu alışveriş denen şey sana iyi gelecek. Ha Ne dersin?" Kardelen bana umutla bakarken onu reddetmek pek de mümkün gelmemişti.

"Ben iyiyim ki." Dedim kendimi kandırırken. Onu pek kandıramamıştım. "Kusura bakma ama gözlerinden uyku akıyor Liyan. Hangi iyi bir insan uyku uyuyamaz."

Uykusuz olduğum bu kadar belli oluyor muydu? Görkem'le uyumadığını ger gece benim için kabus gibiydi. Sürekli uykumdan uyanıyordum.

Belki hiç uyumuyordum. Belki bir saat uyuyordum. Ama hiç sabah uyanmamıştım. Çünkü zaten uyanık oluyordum.

Uyumayarak kabuslarımdan kaçıyordum. Ama bir şekilde onlar beni buluyordu. Kurtulamıyordum. Peşimi bırakmıyorlardı.

Her gece ben cayır cayır yanıyordum. Görkem yaklaşık iki hafta boyunca Benimle kalmıştı. Sürekli peşimdeydi. Böylelikle kabus görmüyordum. Mışıl mışıl uyuyordum.

Ama o gittikten sonra her şey berbat oluyordu. Asla güzel değildi. Onsuz olmak kabustu. Bana iyi gelen tek şey Görkemdi.

Ama kendisi sürekli benimle ilgilendiği için şirkete gidememişti. Çok fazla aksatmıştı işini. Ona kalsa asla yanımdan ayrılmazdı ama ben ısrar edince gitmişti.

Onu iyi olduğuma inandırmıştım. Sanırım iyi bir oyuncuydum. İyi oynamıştım ona.

Oysaki ben hiç iyi değildim. Ben sadece onunlayken iyiydim. Ama şu an ortada yoktu. İşler yolunda gitmiyordu sanırım. Benimle ilgilenmesi şirket için pek de iyi olmamıştı.

"Tamam gidelim." Dedim Ayağa kalktım. "Ben hazırlanmak gidiyorum. Arkadaşlarımı da çağırabilir miyim?" Kardelen başını salladı. Ben de üzerimi giyindim.

"Gelin işte ne olacak sanki?" Aynadan kendime bakarken bir yandan da Derya'yla konuşuyordum. "Tamam Liyan geleceğim. Başımın etini yedin be kızım."

Gülümsedim. "Bekliyorum. Sen gelmeden evden çıkmayacağım. Minele de haber ver." Onun tamam demesiyle telefonu kapattım.

Ardından da salona girdim. Kardelen etrafa bakınıyordu. "Napıyorsun bakalım?" Sesimi duymasıyla beraber bana döndü. Gülümsedi.

"Fotoğrafı kaldırmışsın." Dedi. Hangi fotoğraftan bahsettiğini anlamamıştım. "Ne fotoğrafı?"

"Şey işte... Hakan'ın eşiyle olan fotoğrafını." Dediğinde anladım. "Hani mu?" Dedi u harfini uzatırken. "Onu Hakan burada durmasını istemediği için aldı. Daha sonra Ne yaptığını bilmiyorum."

Biliyordum. Bana Handeyle alakalı bir kutu hazırlayıp her şeyi içine gömeceğini söylemişti. Bence öyle de yapmıştı.

"Yanına aldı yani." Dedi mutsuzca. Onun bu tepkisini anlayamamıştım. Neden mutsuz olmuştu ki?

"Aynen. Ne yaptığı meçhul." Yüzü düşmüştü. "Çıkmıyor muyuz?" Bunu belli etmemek adına da konuyu değiştirmişti.

"Derya ve Mineli bekleyeceğiz maalesef." Koltuğa oturdu. "O zaman daha buradayız." başımı salladım. Ardından ben de onun gibi koltuğa yerleştim.

Kardelen'in gözleri hala etraftaydı. O an hiç beklemediği bir soru sordum ona. "Aşık mısın sen Hakan'a?"

Öylece kaldı. Düşündüğüm gibi bunu asla beklemiyordu. "Nereden çıktı şimdi bu?" Diyerek soruma soruyla karşılık vermişti.

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin