46. Bölüm "öfke"

28 2 0
                                    

Bölüm şarkısı: Şebnem Ferah -gözlerimin etrafındaki çizgiler.

***

"Onunlayken iyi hissediyorum ve daha özgüvenli hissediyorum." Dedi Minel. "Onunla saçma sapan şeyler yapmak çok mantıklıymış gibi. Geçen beraber yolda şarkı söyledik."

Kuzey ilk defa bir şeye yaramış ve kıza cesaret vermişti. "Aramızda kalsın ama birkaç kişiyi telefondan işlettik." Eğlendiği belliydi. Güldü.

"Eskisi kadar kötü değilim. Artık çirkin olduğumu düşünmüyorum. Kuzey bana güzel olduğumu hissettiriyor." Dedi mutlu mutlu.

"Sürekli bana çok güzel olmuşsun diyor ve bu da benim hoşuma gidiyor." Körüysen bahsederken gözleri parlıyordu. Bu beni şaşırtmıştı. Kuzeye bu kadar aşık olacağını pek de tahmin ettiğim söylenemezdi.

"Belki de güzel olmadığını sana düşündüren şey kimsenin sana güzel olduğunu söylememesidir Minel. Söyle bakalım. Bu zamana kadar kimse sana güzelsin Dedi mi?" Minel biraz düşündü. Doğru bir cevap vermek için hızlı olmadı.

"Hayır. Kimse bu zamana kadar bana güzelsin demedi. Ama bana çirkinsin de demediler. Ben hep çirkin olduğumu düşündüm." Başımı salladım.

"Bunun sebebi senin dışlanman olabilir. Bana daha önce ablanın çok güzel bir kız olduğunu söylemiştin. Be asla dışlanmadığından bahsetmiştin. Kafanda öyle kodlamış olabilirsin. Eğer güzelsen seninle iyi geçinirler. Seni dışlamazlar. Sen de dışlanınca hep çirkin olduğunu düşündün. Haksız mıyım?"

"Galiba öyle oldu biraz. Şimdi biraz düşününce mantıklı geldi. Ablam çok güzel bir kızdı. Hiçbir zaman da dışlanmamıştı. Herkes de ona iltifatlar ederdi. Ablamı mutlu ederlerdi." Yüzü gülüyordu ama ben alsında ağladığını görebiliyordum. Bu durum onu üzüyordu.

"Sen en başta ailede dışlanmışsın Minel. Aslında seni dışlamayan tek kişi babandı. Ve baban da gitti." Beni dikkatle dinlemeye başladı. "Annemin baskıcı bir karakter olduğunu biliyorum. Ablan ona göre mükemmel bir çocuk olduğu için seni istememiş olabilir. Bu arada yanlış anlama senin kötü bir çocuk olduğunu söylemiyorum. Annenin bakış açısıyla anlatıyorum."

Beni anladığını gösterdi. "Şöyle ki dediğin üzere ablan okulda başarılıydı. Bütün etkinliklere katılırdı. Bir sürü de arkadaşları vardı. Anneni gururlandırıyordu. Ama sen hiçbir etkinliğe katılmıyordun. Çünkü annen onu her zaman senden yüksek tutmuştu. Sen hep başarılı olamamaktan korktun. Çünkü annen senin başarısız olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden hiçbir etkinliğe katılmayarak annenin böyle düşünmemesini istedin. Ama annen yine de senin başarısız biri olduğunu düşündü."

Tam olarak onun hayatını anlattığımı fark etmişti. Biliyordum. İlk geldiği günden beri anlamıştım böyle bir şey olduğunu. "Ablanla benzer misin?"

Düşündü. "Ablamla asla benzemeyiz. Hatta bazen dışarı çıktığımızda bizi kardeş olduğumuzu anlamazlar." Dediğinde şüphelenmeye başlamıştım ama emin olamıyordum.

"Tamam canım. Seans süremiz doldu. Haftaya görüşürüz. Kuzeye selam söyle. Uzun zamandır konuşmuyoruz kendisiyle. Uğramıyor hiç bana." Minel güldü.

"Sana mı geliyor yoksa?" Hemen ciddileşti. "Ben annem ve ablamla kalıyorum. Bize gelemez ki." Dedi. "Şaka yapıyorum. Sen de hemen alınıyorsun."

Buradan da annesinden korktuğunu anlamıştım.

Minel kapıdan çıktı.

🕯

İlk SeansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin