26

5.4K 421 76
                                    

Öncelikle pis bir yerde bıraktığım için özür dilerim. Bölüm de geç geldi. Bunun için kusura bakmayın. Bir haftadır bundan sonra olayların nasıl gelişeceğini kurgulayıp duruyorum ve bu bölümün girişi beni oldukça zorladı. Gazel'in tepkisi ne olacak? Ya çevresindekilerin? Nasıl kaçacaklar?

Neyse sizi çok merakta bırakmadan ithaflara geçiyorum.

@kbalIsin

@zeynep_esra

@ltfsdoglu

@bilgenu

@manyakgirl48

@selnefe

@siyahprensesim

@Tucitu

@HaykiDinleyenHatun

@EmineBilgeBayraktar

@emredogus1

@aysecilgin12

@kirmizirujlukadin

@zeynepss7

@qwertr

@xxxmaslemagenta

&-#%;#("8+#!#

Üçü de ayaklandığında tok bir ses emir verircesine oturmalarını söyledi: ''Oturun." Kararsızlık içerisinde birbirlerine baktıklarında dünyam bir an kararsa da toparlandım. "Beni duymadınız mı? Size oturmanızı söyledim. Oturmazsanız ilk geldiğinizde çektiğiniz acılar şimdi çekeceğinizin yanında bir hiç olacak."

Öfke içerisinde yerlerine oturduklarında beyaz laboratuvar önlüğü giyen adama -tok sesin sahibine- baktım. Yüzünden hiçbir şey okunmuyordu. O kadar duygusuz gözüküyordu ki bir an onun sadece bir robot olduğunu düşündüm. Saçındaki beyazlıklar yaşını ele verse de yüzünde hiç kırışıklık yoktu.

''Yaklaşık olarak iki hafta oldu ve siz daha yeni mi bize kendinizi gösteriyorsunuz? Siz insanların bu kadar korkak olduğunu bilmezdim.'' Ortalardan bir mutant adama bağırdığında ortama önce sessizlik hakim oldu, sonra bir uğultu oluştu.

''SUSUN!'' diye bağırdı adam. Yüzü sanırım sinirlenmesinden dolayı kıpkırmızı olmuştu. Derin bir nefes alarak sözlerine devam etti, artık çıt çıkmıyordu. ''Sen -belinden silaha benzer bir şey çıkardı ve onunla konuşan mutant çocuğa doğrulttu- kendi sonunu hazırladın. Burada soru soramazsınız, sorgulayamazsınız. Sadece sizden istenilen şeyleri yapar ve sorulara cevap verirsiniz. -bize döndü- Eğer sonunuzun onunki gibi olmasını istemiyorsanız benim sözümü ikiletmezsiniz.'' Gözleri ölüm saçıyordu. Silaha benzer şeyin tetiğine basarak çocuğa bir ok fırlattı. Çocuğun şaşkınlıktan açılan gözleri ağzından gelen kanla birlikte kapandı ve çocuk yere yığıldı. Korkudan ne yapacağımızı bilmiyorduk. Birisini öldürmek bu kadar kolay olmamalıydı, olamazdı. Çocuğun etrafında biriken krem, gri renk topluluğuna bakakaldım.

İnsanların kıyafetleri ve eşyaları griydi. Onlar açısından iç karartıcı bir durum olmalıydı. Eğer ben insan olsaydım, mutantlar için krem rengi kullanıp bize gri vermeleri değersiz hissetmeme neden olurdu.

Herkes cesedin başından dağılırken iki adam gelerek cesedi yemekhanenin dışına çıkarttı. Bu soğukkanlılık karşısında tüylerim ürperiyordu. Titremeye başladığımda bunun normal bir titreme olmadığının farkındaydım. Kaç gündür kaçtığım o olay -kalkan olayı- yaşanıyordu. Sakin olmaya çalıştığımda titreme şiddetlendi. Delicesine ağlamak istiyordum. Bunları yaşamak yerine ölmeyi tercih ederdim.

KALKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin