Hikayemin beğenilmesi gerçekten hoşuma gitti,lakin bu yıl TEOG sınavına hazırlanıyorum ve bölümlerin gecikebileceğini söylemek zorundayım.Şimdiden özür dilerim.
Vakit buldukça yazmaya çalışıyorum.Annemler de hafta içi interneti yasakladılar.Şu an kaçak giriyorum.
Bu durumu bilmenizi istedim.Desteğiniz benim için gerçekten moralimi düzeltiyor.
İşte yeni bölüm.
....................
Yattığım gerçekten rahatsız olan yataktan doğrularak kalktım. Dakikalardır tavana bakıp düşünüyordum. Gerçekten de aptalın teki olmalıydım. Elimle başıma vururken bir yandan da söyleniyordum:
''Aptal, aptal, aptal.''
Aptaldım çünkü beni kaçıran insanlara güveniyordum, aptaldım çünkü ilk kez gördüğüm gence abim diyordum, aptaldım çünkü burada kaçma planları yapmak yerine saçmalık olan Mutant Balo'sunu düşünüyordum. En büyük aptallığımsa hayal gücümü zorlayan bu şeylere inanmak için neden arıyordum. Mutant olayları falan.
Doğrulduğum aslında yer yatağı olması gereken yatağa bir kez daha yattım. Uyumak güçtü. Benim Mutant Balo'suna gideceğimi duyan kızlar çığlık çığlığa evin içinde koşturmaya başlamışlardı. Hele Mary'nin çığlıkları... Hâlâ kulaklarımı hissedemiyordum.
Koşuşturmaların sebebiyse bana giydirecekleri elbiseyi aramaktı. Mutan da olsa kız kızdır işte. Sonuç olarak alışverişe çıkıyorlarmış, hem de benimle. Sizce de beni bu kadar çabuk kabullenmeleri anormal değil miydi? Doğru ya! Onlar kendilerini normal görmüyordu.
Bu sefer ayağa kalkarak odanın içinde gezinmeye başladım. Lokantadaki kaçık diye adlandırdığım çocuk abimin en yakın arkadaşı çıkmıştı. Bak sen şu işe? Ve onun yüzünden bu odada hapistim. Neymiş efendim? Arabadayken de kabullenmiş gibi duruyormuşum ama ona sonra levyeyle saldırmaya kalkışmışım. Bana ne kardeşim? O zaman o levyeyi arabada bulundurmayacaktın. Sanki cebimizde levye taşıyorduk ya!
Bu sebeple kaçma girişimlerinde bulunurum diye beni bu odaya kilitlemişlerdi. Zihin okuyucularından nefret ediyordum. Neyse ki kızlar bana pijama vermişlerdi. Hem de uzaylılı. Mutantlık bilinçlerine işlemiş bunların. Eğer telefonumu almasalardı deli hastanesini aramayı düşünüyordum, hoş sanki numaralarını bulabilecekmişim gibi. Eminim ki o abi bozuntusu telefonumu kurcalıyordur şimdi. Ne diye o kadar kolay ekran kilidi yaparsın zaten Gazel?
Uzun lafın kısası Mutant Balosu olana kadar onlarlaydım, bir grup kaçıkla,deliyle, akıl sağlığından şüphe ettiğim insanlarla ve onların deyişiyle mutantlarla.
Kapının açılma sesiyle başımı o tarafa çevirdim. Gelen abi bozuntusuydu.
''Sen miydin?''dedim sesimin hoşnutsuz çıkmasına özen göstererek.
''Kaankim?''Yatağa oturmuştu.
''Ne?'' Ne hakla beni sorgulardı? Daha kim olduğunu bana kanıtlamamıştı üstelik. Sadece kaçık arkadaşları olduğunu kanıtlamıştı, bir de şizofren olma ihtimalinin olduğunu.
''Rehberindeki Kaan kim diyorum sana.'' Telefon kilidim o kadar kolay olmamalıydı, biliyordum. Şifreyi ''şifre'' yapmak nedir ki zaten?
''Bir arkadaş.'' Vay canına! Abime karşı umursamaz kızı oynayacağımı hiç düşünmemiştim. Söyleseler benimle alay mı ediyorsun deyip yumruk atardım. Şiddet yanlısı değildim. Sadece pratik yapmak hoşuma gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALKAN
FantasyHey sen! Evet sen! Öyle tereddüte düşme, sana sesleniyorum! Bu kitaptaki şeyleri bilsen hayata asla eskisi gibi bakamazsın. Neden mi? Çünkü herbir deneyimle değişiriz. Her neyse, asıl nokta bu kitap. Sana soruyorum: Bir gün varlığından bile haberda...