Yeni bölüme başlamadan önce @kirazlikola ve @ecenurecenur9 bana kitapla ilgili en çok merak ettikleri bir soruyu özelden sorabilirler.
En çok yorum atan ve ilk yorum sahibi kitapla ilgili bir soruyu bana soracaklardır.
Bu bölüm biraz aceleye geldiği için ithaf yazamıyorum.Affedin yazarı :(
'%&()=)(/&^%+^+%&/((=/&%&+
Cesaret.
Yiğidin harcıydı.Bazen ise hayatın dönüm noktasıydı. Eğer cesaret gösterirsen değişebilirdin,değiştirebilirdin. Onsuz da yaşayabilirdin, elbette dört duvar arasında ve her şeye öcü gözüyle bakarak.
Hayat bizi sınardı. Değişik ve alışagelmişin dışındaki testler bizim kaderimizi belirler,kim olduğumuz yolunda bize adım adım yol gösterirlerdi. Cesaret de bunlardan birisiydi işte.
Peki ben cesur muydum? Cesursam ne kadar ileri gidebilirdim? Birkaç adım attıktan sonra yıkılır mıydım?
Denemeden bilemezdin. Hata yapmadan da öğrenemezdin.
Hazırdım,yani öyle olduğumu umuyordum.Gözlerimi kapatarak adrenalinle yüklenen kalbimin eski ritmine geri kavuşmasını bekledim. Bu kitap söylenene göre benim kaderimi değiştirecek miydi? Göze batan bir farklılığı yoktu;ama zaten görünüşe aldanmamak gerekirdi. Mutantlar da normal insanlar gibi gözüküyordu oysaki insanlara hükmedebilecek kadar güçlüydüler.İçimden bir ses her mutantın bunun farkında olduğunu söylüyordu. Sadece birisi cesaret edip ilk hareketi yapmamıştı.
Ellerimin arasındaki kitabın aniden çekilmesiyle daldığım düşüncelerimden sıyrıldım.Melek bana onaylamaz bakışlar atıyordu. O kitap bana lazımdı. Eğer benim yerimde olsan nasıl bir tepki verirdin?
''Ben sana burada aile geçmişinizi anlatıyorum sen ise kitap mı okuyorsun?İnek olduğunu tahmin etmeliydim.'' En son Burak bana inek dediği için hastanelik olmuştum. Ona inek olmadığımı bir şekilde kanıtlardım. Sonu hastane olmadan.
Kitabın adını okuduktan sonra sitemle konuşmasına devam etti: ''Üstelik harika aile geçmişinizi tercih ettiğin kitap efsane kitabı.''Öyle durabilirdi ama içimden bir ses öyle olmadığını söylüyordu.Melek tam ağzını açmıştı ki heyecanla bağırdı:
''Aman tanrım! Tam arkanda yemekhaneye bir tatlılık abidesi giriş yaptı!'' Gözlerimi devirdikten sonra yemeğimle oynamaya devam ettim. ''Gazel inanmayabilirsin ama o şu an bu masaya doğru geliyor.'' Saçını düzeltme ihtiyacı duyduğunda hafifçe gülümsedim. Çevremde gördüğüm bu davranışa bir türlü anlam veremezdim. Tam arkamı dönecektim ki masaya başka tepsiler de eklenince diğerlerine baktım. Üçü de Melek'e gözlerini dikerek sordular:
''Bu yeni kız da kim?'' Bana da sorabilirdiniz. Sonuçta ben buradaydım. Ne önemi var ki? Beni görmezden gelerek sorun gitsin!
''Radfordların kızı.'' O mükemmel(!) aile geçmişimizi anlatmaya odaklanırken ben de hızla kitabı elinden aldım. Nerede kalmıştık? Tam okumaya başlıyordum ki bu sefer de yanağımdan bir makas alınınca sakinleşmek adına ona kadar saydım. Tam cesaretimi toplamış, okumaya hazırlanıyordum başka bir engel çıkıyordu. Ah! Çıldıracaktım.
''Prenses?'' Bir dakika. Bu ses? Bu hitap? Şaşkınlıkla arkama dönerken Burak da bana gülümseyerek bakıyordu.
Melek:''Yeni kız sen bu acayip tat- yani onu tanıyor musun?'' Ona ''Yırtamadın'' bakışı atarken Melek'in sorusunu es geçerek Burak'a odaklandım. Hâlâ elinde bir türlü okuyamadığım kitabı tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALKAN
FantasyHey sen! Evet sen! Öyle tereddüte düşme, sana sesleniyorum! Bu kitaptaki şeyleri bilsen hayata asla eskisi gibi bakamazsın. Neden mi? Çünkü herbir deneyimle değişiriz. Her neyse, asıl nokta bu kitap. Sana soruyorum: Bir gün varlığından bile haberda...