Öncelikle kitap final olacak mı düşüncesi zihninizde oluşmaya başlamış olabilir. Gazel deneylere maruz kaldı, tamam. Sırf aksiyon yeni başladı diye final olmaz,olamaz.
Bence hikâye daha yeni başlıyor.Bu arada wattpade telefonumdan girdiğim için yorumlarınız açılmıyor. 8 yorum gösterip duruyor. İthaf isteklerinizi göremediğim için bu bölümlük beni affedin. :)
Keyifli Okumalar :)
-#(+))#-&-*-+(#*-
Babamla konuştuğum günün akşamı -neyseki iki saat baygın kalmıştım- Latif ve diğerleriyle kaçma meselesini konuşmaya karar vermiştim. Konuya bodoslama dalmıştım. Malum herkesin zihninde olan bir şeydi. Kaçmak... Bir gün bana çılgın ailemin deneylerinden kaçacağımı söyleseler sesli gülerdim. Sonra da söyleyen kişi(ler) için akıl hastanesine başvururdum.
Umutsuz yandaşlarıma kaçmak için bir yol bulduğumu söyledim. Yaklaşık olarak bir hafta önce keşfettiğim bu yöntem üzerine düşündüğümü, emin olduktan sonra onlara söylemeye karar verdiğimi de her şeye netlik kazandırmak için eklemiştim. Eh, fena bir yalancı sayılmazdım.
Ailemin onlar üzerinde deney yaptığını, sırf kızı olduğum için babamın bana kaçmak için fırsat verdiğini söyleyemezdim. Bunun daha hafifletilir bir anlatım yolu yoktu. Gidip ''Hey! Ailem üzerimizde deney yapıyor ama onların yardımıyla kaçabiliriz." demekle aynı şeydi.
Kaçma girişimimden önceki gün müttefik kaybetmeyi göze alamazdım. Üçüne de ihtiyacım vardı ve ben kimsenin bu gerçeği öğrenmesini istemiyordum. Oldukça utanç verici bir durumdu.
Onlara babamın planını biraz değiştirerek anlattım. Kartı ve anahtarı nereden bulduğumu sorgulasalar da kaçamak cevaplarım yüzünden üstelemeyi bırakmışlardı. Ya da onlara özgürlük vaat ettiğim için fazla irdelememişlerdi.
Birazdan yapacağımız kahvaltıda kaçmayı deneyecektik. İşler umduğumuz gibi olursa özgür olabilirdik. Özgürlük... Bana oldukça yabancı gelen bir kavram olmuştu. Ona yeniden kavuşmayı dört gözle bekliyordum.
Açılan kapıyla birlikte derin bir nefes aldım. Bu kapı özgürlüğüme, özgürlüğümüze açılan bir kapı olmuştu. İlk defa açılmasını büyük bir umutla karşıladım -ilk geldiğim zaman beni serbest bıraktıklarını sandığım an hariç-.
Ağır ağır yürüyerek asansörün yerini saptamaya çalıştım. Yemekhane ve ortak alana yakın bir yer olmalıydı. Neresi olduğunu tahmin edebiliyordum. İki boş krem çerçeve arasındaki boşluktu. Başka bir yer olamazdı. Olsaydı kendi duvarları arasında kaybolabilirlerdi. Kesinlikle orası olmalıydı. Göze batmayan belirlemelere sahip olan tek yer orasıydı.
Kendimi tatmin ederek oraya son defa baktım. İşte özgürlüğe açılacak olan başka bir kapı.
''Günaydın.'' diyerek neşeyle masaya oturdum. Herkeste belli belirsiz bir neşe vardı. Bir tek Latif homurdanarak cevap vermişti. Nesi olduğunu sormak istesem de kendimi tuttum. Belki de kaçabileceğimize inanmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALKAN
FantasyHey sen! Evet sen! Öyle tereddüte düşme, sana sesleniyorum! Bu kitaptaki şeyleri bilsen hayata asla eskisi gibi bakamazsın. Neden mi? Çünkü herbir deneyimle değişiriz. Her neyse, asıl nokta bu kitap. Sana soruyorum: Bir gün varlığından bile haberda...