33 -Geçiş Bölümü-

4K 258 96
                                    

Merhaba!

Teog yerleştirme sonuçları açıklandı. Umarım istediğiniz yerler olmuştur, olmadıysa da bu dünyanın sonu değil, daha nakil işlemleri var. Her ne olursa olsun zorlu bir süreci başarıyla tamamladık.

İkinci bir konu da en son(15.08.2015) yorumlara baktığımda;

 28 kere Seğmen&Gazel

32 kere Doğan&Gazel denilmiş. İlerleyen bölümlerde bir kez daha size sorabilirim.

Keyifli Okumalar... :)

%'^+&^'

Suyu diktikten sonra boş şişeyi ilerideki çöp kutusuna tek seferde fırlattım ve... Basket! Kendi küçük başarıma nedensizce gülümserken yere çöktüm. Bundan daha zor şeyleri başarmışken bu küçük başarılar bile kişiyi her seferinde mutlu etmeye yetiyordu. Adım atacak halim kalmamıştı, saatlerdir denizin karşısında -iki mavinin kusursuz bir çizgiyle birleştiği yerde- antrenman yapıyorduk. Başımdan geçen olaylardan sonra kendime çeki düzen verip bir dövüş makinesi olmak için çabalıyordum.

Yorulmuştum, yorulmuştuk; ama bu süreç yorulmaya değerdi.

Her şey hiç bu kadar çok yolunda olmamıştı, sanki geçmiş hiç yaşanmamıştı, bütün o acılar, deneyler, umutsuzluk ve çaresizlik. Kendi mezarlarında sessizlik içerisinde yatıyorlardı.

Hayatımın dönüm noktası üzerinden -bana ikinci bir aşama şansının verilmesinden bahsediyordum- aylar geçmişti. Bu süre zarfında akıllanarak kendimi ve gücümü oldukça geliştirmiştim. Evet, gücümü. Laboratuvarda yapılan birtakım testlerin sonucunda anlaşılan o ki yeni gücümü kaybetmiştim. Üzülmüş müydüm? Eh, biraz. Peki ya şikayetçi miydim? Kesinlikle hayır.

Kim söylediyse haklıydı. Beni öldürmeyen şey güçlendirirdi ve ben o yaşanılanların ardından değişmiştim. Daha farklı, daha güçlü, daha cesur bir kız olmuştum.

Artık kalkanımla bariyer oluşturup gelen fiziksel darbeleri engelliyordum; ve kalkanımı somutlaştırarak saldırı yapabiliyordum. Bunun dışında gücümü başkalarının güçlerini kontrol etmede de geliştirmiştim. Mesela şu anda istesem Seğmen'in gücünü kullanmasını engelleyip abimle olan mücadelesinde abimin kazanmasını sağlayabilirdim.

Tabi ki de yapmayacaktım; çünkü ben hileyi sevmiyordum.

Çimenlere yatarak kendimi doğanın kollarına bıraktım, göç eden kuşların gökyüzünde oluşturduğu eseri izledim, dalgaları dinledim. Hayatım hiç bu kadar kusursuz ve mükemmel olmamıştı.

Güzelim manzarayı bozacak gıcık abi tabi ki de olacaktı, abim yavaş yavaş alçalan ve kızıllaşmaya başlayan güneşin önüne geçerek bana tip tip bakmaya başladı. Gözlerimi devirdim.

''Ne var abi?'' dedim biraz yana kayarak.

''Seni bekliyoruz. Günün sıkıcı zamanı bitti, şimdi sıra eğlencede.'' Gülümsemesinden eğlence dediğinde ikimizin aklına gelen şeylerin aynı olduğunu sanmıyordum.

''Ben böyle iyiyim.'' Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.

''Gazel!'' Oflayarak yerimden kalktım ve arabanın önünde oluşturdukları  küçük daireye baktım. Her ne oynayacaksak umarım bu klasikleşen şişe çevirmece falan değildir, diye içimden eklemeyi de unutmadım. Klasikler vazgeçilmez olabilirdi, ama bana yüzyıllık oyunmuş hissini veriyordu.

Boş olan iki yerden birisine oturdum, son kalan boş yere de abim oturduğunda birbirimize bakmaya başladık. Ben sadece oyunu bulan kişinin bir an önce bu oyunu anlatmasını bekliyordum. Her zaman olduğu gibi daha fazla sessizliğe dayanamayan Burak abi biraz öne eğilerek konuşmaya başladı:

KALKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin