Defne?
Hı?
Sustun.
Öyle mi?
Belki hikayenin burada bitmesini istemişimdir. Arada kavga ettiler, gitgelleri oldu ama sonsuza kadar mutlu yaşadılar. Herkesi silebilirlerdi herkesten vazgeçebilirlerdi birbirileri için.
Sahi bu neyin seçimi ya da neyin vazgeçişiydi? Biz birbirimize geldikçe birbirimizi mi seçiyorduk yoksa kendimizi mi? Kimden veya neyden vazgeçiyorduk? Hangisi daha kendimizdik? Birbirimize gelirken kendimizi geride mi bırakıyorduk?
İkiye ayrılmış gibiydik. Birlikte mutluyduk ama bir yanlışın içinde olduğumuzu düşünmek bunu sır gibi herkesten saklamak bir yandan bizi mutsuz ediyordu. Birlikteliğimize dur diyince daha normal hissetsek de yine de mutlu olamıyorduk. Tamamen normal hissetmek onun beni ilk öptüğü anda imkansız hale gelmişti zaten. Kimdik, neydik bilmiyorduk ve sanki hiçbir zaman da bilemeyecektik.
Bazen Şule'nin de benimle aynı şeyleri hissettiğine emin oluyordum. O benden uzaklaşıyor diye düşündükçe onun içinde de benim ondan uzaklaştığıma dair korkular olduğunu görüyordum. Ama...
Ama?
Ben ne zaman buradan çıkacağım?
Fiziksel olarak çıkmana engel olacak bir durum kalmadı. İstediğin zaman evine dönebilirsin. Yine de sen de biliyorsun ki bu devam etmek zorunda. Burada daha rahat olacağını konuşmuşsun ailenle.
Ailem.. Konuşmuştuk evet, çünkü beni evlerine götüreceklerdi.
Ailem beni çok sever biliyor musunuz? Canlarından çok severler. Cehennemde yanmamı istemedikleri için günaha girmemdense ölmemi isterler onlar benim. Bu istekleri gerçeğe dönecek olunca ödleri koptu. Hiç de daha iyi oldu diyemediler ama ben dedim. "Neden ağlıyorsunuz bakın daha fazla günaha girmeden ölüp gidiyordum işte tıpkı istediğiniz gibi" dedim.
Kaybedene kadar kıymeti bilinmiyor hiçbir şeyin, evladın bile. Şimdi nasıl bana onca laf edilmemiş gibi onların yanına giderim ki? Neva'ya yük olmak istememiştim ama artık iyiyim onun yanına giderim.
Endişeli bakıyorsunuz.
Hatırlamaya başladığında yalnız olmandan endişe ediyorum.
Neden? Hatırlamadığım şeyler her ne ise kimse bununla ilgili bir şey bilmiyor. Siz ne biliyorsunuz ki böyle bir endişe taşıyorsunuz?
Beynin bir şeyleri bloke ediyor. Hatırlarsan iyi hissetmeyeceğin şeyler olduğunu düşünmek için ne olduğunu bilmeme gerek yok.
Yıllar önce yaşanmış bitmiş bir aşkın geçen haftalarda yaşadığım şeyleri hatırlatacağına mı inanıyorsunuz gerçekten? Güçlü hisler dediniz kalıcı izler dediniz ama ben alaka kuramıyorum. Bunun hafizamla ilgisi yok siz alttan alttan bana genel terapi yapma peşindesiniz bence.
Bu kötü bir şey mi?
Bilmem. Eskiden olsa kaçardım böyle durumlardan ama şimdi bu hikayeyi birileri duysun istiyorum sanki. Şule benim için büyük bir aşktan çok daha fazlasıydı. Uyanıştı. Kendini buluştu. Hayatımın devrimiydi Şule. Bilmediğim bir dünyanın kapılarını araladı bana. Elbette o kapıdan geçip gitmek benimle ilgiliydi ama ben o kapının varlığını onunla gördüm.
Şimdi ne zaman LGBTİ+ konulu bir film bir dizi izlesem hatta sıradan Netflix dizilerinde bir yan karaktere denk gelsem bunları Şule ile izleseydik nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Tüm bunlar o zamanlarda olsaydı ya da o yaşadıklarımızı şimdi yaşasaydık her şey daha farklı olur muydu?
Kimi kandırıyorum. Mesele hiçbir zaman devirden ibaret değildi. Biz kendimizle savaşıyorduk başkasıyla değil.
İkinci sınıfta Şule bana benimle olmak isteyen yanının kazanamayacağının sinyallerini veriyordu hep. Dine sarılma çabası uzak durmak için verdiği mücadele benim hiçbir zaman becerebildiğim bir şey olamadı. Ona karşı çok iradesizdim ne zaman ben istemiyorum demeye kalksam öyle bir öperdi öyle bir okşardı ki beni kendimden geçip bacaklarımı ona dolamaya başlardım.
Evet ara sıra ben de istemiyorum diyordum. Sebebi gerçekten istemiyor olmam değildi tabi ki de gururumdu. İkinci sınıfta yaşadığımız başka bir olay yüzüme aramızdaki ilişkinin asla istediğim gibi olamayacağını tokat gibi çarpmıştı.
Anlatacağım ama bana izin verin lütfen, bir süre hikayem sevdiğim kadar sevildiğimi zannederek seviştiğim o gecelerde kalsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES
RomanceKim olduğumu hiç sormadım kendime. Olurlar olmazlar, doğrular yanlışlar ile büyüdüm. Bir gün bütün ezberlerim bozuldu ama öyle güzeldi ki hissettiklerim ve öyle sustum ki bunları şimdi durmadan anlatmak istiyorum. Biliyorum ne süslü kelimelerim var...