Birtakım Doğrular

115 6 0
                                    

Kimseden çıt çıkmıyordu. Şule her zamanki okunması imkansız poker yüzünü takınmıştı. Yeni Yaren meraklı gözlerle Eski Yaren'i süzüyordu. Yaren gözlerine ulaşmayan hafif bir gülümseme ile başı eğik otururken Neslihan "bir bok yedim ama.. " der gibi suçlu çocuk endişesiyle herkese bakıyordu. Sena ve Hale'nin gözleri masa tenisi izler gibi bir benim bir Şule'nin üzerinde gidip gelirken İlke kaşlarını çatmış sessizliğin nedenini çözmeye çalışıyordu.

Moral bozukluğuna rağmen sakinlikle herkesin yüzüne tek tek baktıktan sonra derin bir nefes alıp verdim. Tam İlke ağzını açıp neden diye soracakken Hale ellerini çırpıp "Hadi size de tabak hazırlayalım Nesli" diyerek ayaklandı.

Neslihan ile Hale birlikte mutfağa gittiklerinde bayrağı Sena almış gibi son bir hafta yaşadığı kendince garip olayları anlatmaya başladı. İlke'nin ve yeni Yaren'in onun muhabbetine katılması ile gergin hava biraz da olsa dağılmıştı.

Bir iki saat sonra Hale, Neslihan ve Yaren'in çenesi düşmüş her şeyle eğlenmeye başlamışlardı. Ben her fırsatta gözlerinin Yaren'e değmediğinden emin olmak için gözümü Şule'ye dikiyordum. O da benzerini benim için yapıyor olsa gerek gözlerimiz hep birbirindeydi. Bakışmalarımız uzun ve soğuk bir savaşa benziyordu. Kenara çekilip kavga edemiyorduk ama gözlerimiz ile birbirimizi incitmeye çalışıyorduk sanki.

"Of hadi şişe çevirmece oynayalım"

Küçük Yaren'in ortaya attığı şey ile Şule'nin dudaklarından alaycı bir gülüş çıktı.

"Lisede miyiz?" diye sordu.

Ben de bu fikre burun kıvırmıştım ama ben zaten lisede de burun kıvırırdım. İçimdeki her şey bana özeldi ve saçma bir oyunla ortaya dökülmesine hiçbir zaman izin vermezdim. Herkesin Şule'ye katılmasını beklerken önce Yaren sonra Hale heyecanla "Evet oynayalım" diye ısrar etmeye başladılar. Onların kafasının kıyak olduğu belli olduğu için gözlerimi Sena'yla İlke'ye çevirdim.

"Bana uyar" Sena'nın anında teslim oluşuna bozulup İlke'ye bakarken

"Size doyum olmaz gençler ama ben bunlar için yaşlandım ufaktan yurduma döneyim" demesiyle kimi arkama alacağımı şaşırdım.

"Kalacaksın sanıyordum"

"Yok ya hiç eşya getirmedim ayrıca yarın yola çıkıyorum dinlensem iyi olur." dedi.

"İlke yaa oyun bozanlık yapmaa sana bir sürü şey soracaktım been"

İlke Hale'nin ağzı kaya kaya konuşmasını taklit ederek,

"Yaa öyle mi yapacaktıın o zaman içtiğinden de ikram edecektin kiii ben de sizin gibi düşünemeyecek hale gelecektiiim"

Hale gözleri fal taşı gibi açılmış şekilde elini ağzına kapattı. Elinin altından boğuk boğuk

"Ay anlamış içtiğimizi"dedi.

Bu lafıyla Neslihan ve Yaren hariç hepimiz gülmeye başladık.

"Kızım saf mısın sen hadi kokusu olmasa şu geldiğiniz hal bile her şeyi belli ediyor zaten. Saf saf gizlediğinizi sanıyorsunuz bir de hey Allah'ım ya." diye bir yandan gülüp bir yandan atarlanarak kapıya yürüyen İlke'nin peşinden gittim. O ayakkabılarını giyerken onu izliyordum.

"İstiyorsan bakayım mutfağa kalmıştır belki giderken içersin."

"Alırım ben yolda istersem gerek yok zaten onlar dibi görmüştür."

"Keşke kalsaydın."

"Korkma kız istemiyorsan oynamazsın. Bu gece senin içindi bırak onlar sana uysun." Endişemi farketmesine gülesim gelmişti.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin