Birtakım Öfkeler

105 12 6
                                    

Bundan önce bir bölüm daha yayınlandı. Günün ikinci bölümü. İyi okumalar.
___________________

Korkular... Tüm seneyi o korkuların kıyısında geçirdim durdum.

Çok kavga etmeye başlamıştık artık. O sınıf arkadaşları ile eskisinden daha fazla vakit geçiriyordu. Bana onları bir daha göremeyeceği için böyle yaptığını söylüyordu. Biz ise hep birlikte olacaktık ama niyeyse öyle hissetmiyordum. Benden gittiğini hissediyordum sadece.

Kavgaların sebeplerini bile hatırlamıyorum şimdi. Başlatan kimdi bilmiyorum ama çıldıran hep bendim. Bir şeyleri kırıp dökmeye dağıtmaya bile başlamıştım. O sadece beni durdurmaya çalışıyordu ve ben de yorulunca onun kucağında oturup benden nefret edeceğini düşünerek ağlıyordum.

Benden uzaklaştığını düşünüp deliriyordum. Beni bunların kuruntu olduğuna ikna ettiği zaman da bu delirmelerim yüzünden uzaklaşacağına inanmaya başlıyordum. Saçma bir döngünün içindeydim.

İlk defa o zamanlar kendi isteğimle psikiyatriye gitmiştim. Tabi ki Şule ile aramdaki ilişkiyi anlatmamıştım sadece öfkem beni korkutuyordu ve bunu dizginlemek istiyordum. Sakinleştirici kullanmaya başladım. Şule ilacımı çok dikkatli takip ediyordu ve onun bunu yapması benim onu ne kadar yorduğumu farketmemi sağlıyordu. Bıkmıştı öfke krizlerimden haklı olarak.

Belki de sadece senin iyi hissetmeni istiyordur. Olamaz mı?

Yani.. olabilir tabi ki. Şimdi düşününce o benim beslenmeme de dikkat ederdi hep. Kansızlık var bende diye zorla pekmez içirdiği de olmuştu. Bilmiyorum belki de gerçekten sadece iyi olmamı istiyordu ama ben o zamanlar öyle hissetmiyordum işte. Neyse ki ilaç yavaş yavaş dengemi yerine getiriyordu.

İlaç olmasaydı o gün Şule'nin verdiği habere ne tepki verirdim hiç emin değilim.

İkinci dönemde finallere az kalmıştı. Şule yanıma gelip bir şey konuşmak istediğini söylediğinde gerildim.

"Ne oldu?"

"Babamlar staja evde başlamamı istiyor"

"Ne demek evde? Konuşmuştuk bunu Ankara'da yapacaktın. Biz- Ben- Yani biliyorsun benim okulum uzadı burada kalacaktık birlikte. Onlar da tamam demişti."

"Karar değiştirmişler. Burslar bitecek para yetiştiremezler bana. Stajdan para almak da düşük ihtimal zaten."

"Gidiyorsun." dedim gözümden akan bir damla yaşla.

"Görüşürüz illa ki ama evet artık aynı evde kalmıyor olacağız."

Boğazımda bir düğüm oluşmuştu. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Kalacak sanıyordum. Bilsem kendimi hazırlardım buna.

"Sen kalır mısın bu evde yoksa çıkar mısın?"

"Tek başıma ödeyemem.. başkasını da istemem zaten" dedim zar zor.

Evimiz... Başkasının evi olacaktı artık. Çok param olmasını diledim bir an. O evi satın almayı diledim. En azından hatıramıza dokunabilmek istedim.

Ne yapacağım umrumda değildi bulurdum bir yol zaten çok dersim yoktu. Tek umrumda olan şey artık Şulesiz kalacak olmamdı. Çok geçmez o adamla da evlenirdi zaten. En azından o güne kadar yanımda kalamaz mıydı yani?

"Ailenden nefret ediyorum." dedim içten bir öfke ile.

"Ben de" dedi. Ama ben ona da kızgındım. Belki maddi zorlukları anlamıyordum bilmiyorum ama çalışırdık ikimiz de gerekirse. Eğer gerçekten istedeydi olurdu. İstemiyordu.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin