39. Benim Adım Ferdi

4.7K 385 33
                                    


Hadi bunu da koyayum hadi... Yorum yapın demek istemiyorum ama yapın yani hahaha

Bu kitapta okuduğunuz her şey hayal ürünüdür. Gerçek hayatta ki kişi ve olaylarla hiçbir ilgisi yoktur...


Ferdi...




Yollar üstünde giderken acıyı ezmiyor, geçmişi silmiyordu. Yaşananlar yanına kalıyordu. Çaresi çok basit şeyler insanlara ıstırap versin, birileri o işkenceyi çeksin diye gücü olanlar kenara çekilip izliyordu.

Hiç kimse gerçek değildi, ben bir gerçek annemi tanıdım ama şu kalbim yok mu kırılıp duran, işte onu bazen söküp atasım geliyordu ama annemin çocuğu olmak da kolay değildi. Ne kadar kötü olurlarsa olsunlar sen merhametli ol, kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma diyen bir annenin çocuğu olunca işler hiç kolay değildi.

Affedecek miyim bize kabusu yaşatanları? Unutacak mıyım ben her seferinde kollarımın arasında can çekişen annemin halini? Unutur muyum defalarca annemi kaybetme korkusu yaşadığımı? Asla... Dünya tersine dönse onların canı cehenneme.

İzmir sokaklarında gitmeye devam ederken tandık yerleri görüyor, duygusuz kalmaya zorluyordum kendimi. Hayatımızın en kötü zamanları burada geçti, iyi şeyler de oldu tabi ama kötüsü çok olan yerin iyisi pek de önem arz etmiyordu.

"Sağda dursana abi."

Ömer abi dediğim gibi sağa çekerken bizim köhne mahalledeydik. İnsanların elinden bizi kurtarmak gelmedi ama çok şey yaptılar bizim için. Komşularımızı unutmam mümkün değildi.

Arabadan indiğimde başımı kaldırıp yüksek apartmanlara baktım, her sabah mutlaka selam verdiğim insanlara.

"Ferdi" dedi yandan apartmandan Saliha abla. "Oğlum sen misin?"

"Benim abla, merhaba."

"Dur geliyorum dur."

Elimde olan anahtarla bizim oturduğumuz apartmanın kapısını açtım.

"Ferdi!" Sokağın ötesinden koşa koşa geliyordu arkadaşım.

"Ural."

"Oğlum" diyerek atladı boynuma. "Seni çok özledim lan."

" Bu ne ses?" dedi bizim apartmanın ikinci katından emekli astsubay. "Ferdi!"

"Merhaba komutanım."

Saniyeler içinde etrafıma toplandı bir sürü insan. Hepsi bize iyi davranmış, güzel insanlardı. Onları görmek bu şehirden başıma gelen en güzel şeydi.

"Annen nasıl oğlum?" diye sordu ablanın bir tanesi.

"Annem iyi."

"Nerdesiniz oğlum? Rahatınız yerinde mi?" diye sordu komutanım.

"Annemin memleketindeyiz, dedemin yanında. Rahatız çok şükür."

"Oh şükürler olsun. Çok merak ettik sizi be oğlum. Baban yakalandı mı?"

"Öldü bile" dediğimde derin bir oh çektiler. Onun için üzülecek miydik bir de. Allah versin cezasını, çünkü biz bir şey yapamadık. Daha bir sürü soru sordular bende hepsine cevap verdim. Hak ediyorlardı, bizi biliyorlar, bizim için üzülüyorlardı. Kötü olduğumuzu gördüler, şimdi iyi olduğumuzu bilmeliler.

Annemi aradım görüntülü, telefon elden ele geçiyor, hepsi bir hayli neşeli seslerle konuşuyordu.

"Hasret, iyi ol kızım. Ben geleceğim sizi olduğunuz yerde görmeye.

HASRETİN AĞIR GELDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin