HASRETİN AĞIR GELDİ

18'- Canım Dediği Canım

Ömer...

Gözlerim uzakta, kayalıkların üstünde ki Hasret ve Ferdi'deydi. Az evvel önümden geçip giderlerken gördüm onları. Hasret beni görmedi mi acaba? Görse ne olacaksa sanki. Güneşlenirken bir yandan ekmek arası yiyor, kola içiyorduk. Yaren de kızını yüzdürürken Hasret'i görmemiş olmalıydı. Görse seslendirdi çünkü.

"Suyu versene Ömer, on kere söyletme" diye bağırdı Nurcan. Yanımda ki şişeyi alıp ona doğru attım. Dur şimdi bir şeye bakıyorum şurada.

"Oho uçtu yine bu" dedi Selçuk. Daha da uçacağum gardaşum da işte şartlar el vermiyor.

Kalktılar, dikkatle indiler kayalıklardan. Onları dikkatle izliyordum. Denizin kıyısında el ele tutuştular. Şu Ferdi ne şanslı velet. Annesinin boyuyla aynıydı boyu. Tıpkısının aynısıydı annesinin. Gülüşleri bile benziyordu.

"Yaren, Hasret geleyi" dediğimde,

"Nerde?" diye sordu hemen. Ona kafamla gelişini gösterdim. "O da mi gelmuş... Hasret" diye seslendi. Hasret oğluna sunduğu gülüşü bize döndüğünde de silmedi. "Gel."

"Az bekle geliyorum" deyip geçip gittiler önümüzden. Biraz ilerde Hasret, Deniz'e bir şey söyledi. Sonra da aldığı şeyi Ferdi'ye vererek bu tarafa doğru gelirken ona bir yer gösterdi.

Hasret yanımıza gelirken Ferdi elleri cebinde devam ediyordu.

"Nereye gideyisun ula sen?" Biliyordum ama yine de soruyordum.

"Hava alıp geleceğim."

"Bir de yalan söyleyi he. Gel ula yanuma."

"Anne ya!" deyince Hasret yanımdan geçerken omzuma vurdu.

"Uşağuma garışma."

"Sende izin vereyisun Hasret!"

"Vermesem ne olacak? Gizli gizli yapacak, hemde daha çok yapacak. Böyle kontrol edebiliyorum."

Doğru söylüyordu. Kadın işin sistemini bulmuş.

"Ben izin vermeyirum ama."

"Tamam" dedi beni tiye alarak. Sana ne oluyor demedi ama bak incelik bu. Yaren'in yanına oturunca yönümü dönemedim.

Yaren - "Uy anzer balim benum. Nasilsun?"

"İyiyum."

"Solmişsun da."

"İlaç kullanmaya devam edeyirum ondan."

Selçuk - "Bir ihtiyacun var mi Hasret?"

"Sağ ol abiciğum yoktur."

"Olursa burayayuz, aklunda olsun."

"Var ol."

Yaren - "Gidecek misun bacum?"

"Gitmiyorum bacım babam kalasun dedi. Kalıyoruz."

Rahat bir nefes vermedim mi? Verdim.

Nurcan - "İş ararsan ben sana bulurum."

Saçma sapan konuşma Nurcan ne işi?

"İstemem."

"Babanın eline bakacaksın yani?"

"Yabancının eline mi bakıyorum Nurcan, ne saçma konuşuyorsun ya. Aslan gibi babam, kardeşim var."

"İyi bir şey demedik. Okumaya diye gidince bir şey oldun sandık Hasret beni yanlış anlama."

"Okuyamadım ama anne oldum, sende ne var?"

"Biz de Ömer'le -" deyince birden parladım.

"Oşt" dediğimde kahkaha attı. Manyak ya.