19'- Geri Gelen Korkular

6.8K 510 62
                                    













Arabanın sesi yanıma kadar geldiğinde gözlerim manzaradaydı. Çocuk olduğunu bildiğin yaşla yetişkin olduğunu bildiğin yaşta ki bakış açın değişiyormuş. İnsan büyüdükçe her şeyi değişiyormuş.

"Annem?" Sesini duyduğum oğlumu kolumun altına aldım.

"Ne güzel değil mi?"

Sol yanıma geçti Ömer. Ait olduğu yere ama çok yabancı davranıyordu bana. Artık uzun uzun bakmaz oldu yüzüme, sormuyor da. Acısı sustu herhalde, her yerde karşıma çıkmayı bıraktığına göre.

"Biz çocukken burada otururduk. Ömer hep türkü söyler, ben hep dinlerdim."

"Sesi güzel olmadığından değil" dedi Ömer. "İnsan bir şeyin kıymetini kaybedince daha iyi anlıyor değil mi?"

Kesinlikle öyleydi. İlk günden itibaren burnumdan tüttü evim, ailem, sevdiklerim, bu yerler, canım Trabzon.

"Evet."

"En azından doğruyu söyleme huyun bazen işe yarıyor. İyi geceler."

Dönüp giderken peşinden bakıyordum. Arabasına bindi, farları yaktı, önce geriye, sonra ileri giderek uzaklaştı. Kalbi bendeydi biliyordum, ne tutmaya ne de geri vermeye kıyabiliyordum. Bu saatten sonra mümkün olmayacağını biliyor yine de onu başkasıyla görmek istemiyordum.

"Hadi oğlum. Nasıl geçti günün?"

"Muhteşemdi. Nurullah amca çok tatlı bir adam, bana ne kadar iyi davrandı biliyor musun?"

Ömer'in babasını diyordu, bilirim Nurullah amca tatlı bir adamdır. Onun bütün huysuzluğu babamadır.

"Öyledir o."

"Niye kavgalılar anne?"

"Zamanında dedelerimiz ortakmış. Bu mal mülk hep onlardan kalma. Bir gün bir anlaşmazlık çıkmış. Aralarında bir hengamede olmuş, sonra ikisi birden denize düşmüş. Benim dedem orada boğulmuş, Ömer'in dedesi de hapse girmiş. Hapiste hastalığa yakalanmış ve üç ay sonra o da ölmüş. Babalarımızda ortalığı bozmuş, babaları öldü bu ortalık yüzünden diye. O gün bugündür de böyle. Arada büyüklerin kavgası var çünkü. "

" İyi de o onların sorunuymuş, gerek var mı şimdi buna. Ömer abiyle gizli gizli mi görüşeceğim? "

" Bende öyle yaptım oğlum, böylesi daha zevkli değil mi? "

" Bence değil ama yine de sen bilirsin. "

Eve girdik sessizce. Ben Ecem'e bakmak için annemlerin odasına girdim. Aralarında uyuyordu.

" Alayım mı anne? "

" Elleme "dedi babam.

" Gece tuvaleti gelir baba. "

" Anan götürür, yat sen. "

" İyi madem. İyi geceler. "

Kapıyı çekerek çıktım. Babamın korumacı tavrı çok hoşuma gidiyordu. Yukarıya çıkıp odama girdim. Ferdi üstünü değiştirip yatmıştı. Hırkamı çıkarıp bende yatağıma girdim. Yönümü oğluma döndüm. Elimi uzattım tuttu.

" Sana oda yapalım mı oğlum? "

" Ayrılacak mıyız?"

"Büyüdün artık. Yerde yatıp duramazsın hem."

"İstemem, böyle iyi."

"Sen bilirsin."

*

"Günaydın annem." Yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu. Ferdi'nin sevgisini gösteriyor olması babamın dikkatini çekti. Bizler böyle şeyleri kalben yaşayıp dışa vuramamış bir nesil olduğumuzdan ona garip geldi. Normal yaşam çocukları değildi benim çocuklarım, hiç çekinmem, asla engellemem bile.

HASRETİN AĞIR GELDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin