"Olabilir bir gün deneriz."
"Ne?"
"Hm?"
"Ne dedin?"
"Bir şey demedim uyu hadi saat daha beş buçuk."
"Olmaz bir şey dedin. Ne dedin tekrar söyle."
"Selim uyu yavrum."
"Üffff" cevabımı alamamamın siniriyle arkamı dönerek komodine doğru yaklaştım. Bir buçuk kişilik yatağın yarısından fazlasını o kaplarken uzaklaşmak oldukça zordu.
Tam gözlerimi kapatmışken kolunu belimi sarıp üstüne çekti. O sırtüstü yatarken bense onun üstünde yatıyordum. Vücudunu yatak gibi kullanmam utanmam sebep olurken kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"Ne? Yatak dar diyordun al geniş geniş yat."
"Bunu kast etmediğimi biliyorsun."
"Neden rahat değil miyim."
Dalga geçmesiyle utanarak kafamı tekrar göğsüne koydum. Bacaklarımı bacaklarının arasına sıkıştırmıştı kalkmaya çalışmamam için. Bir şey yapamayacağım için gözlerimi kapattım. Kolları haraketlerimi kısıtladığı için bir türlü uyuyamazken sıkılarak bir nefes verdim. Kalkmaya çalışmanın manasız olduğunu bildiğim için bir elimi kolları arasından kurtarıp diğer taraftaki komodine uzandım ve telefonunu aldım.
O benim hayatıma bu kadar dahil olmuşken telefonunu karıştırmak devede kulaktı bu yüzden çekinmeden telefonu açtım. Kilit ekranındaki resmimle gülümsedim. Şifrenin doğum tarihim olduğunu biliyordum. Doğum tarihimi girip telefonunu açtım. Önce kamerayı açıp telefonunu karıştırdığımı bilmesi için kötücül olduğunu düşündüpüm bir gülümsemeyle kadraja onu da katarak fotoğrafımı çektim. Sonra galeriye girip incelemeye başladım.
Onun çektiği fotoğraflarım, korumalarının beni takip ederken çektiği fotoğraflarım, nasıl ulaştığı hakkında en ufak fikrim bile olmayan benim bile varlıklarından haberdar olmadığım çocukluk fotoğraflarım dışında işle ilgili bazı belge fotoğrafları ve alakasızca arkalı önlü kimlik fotoğrafım vardı.
Evet her şey normal.
Galeriden çıkarak mesajlaşlara girdim. Bugün beş kişiyle mesajlaşmıştı. Biri ben biri tanımadığım bir adam ikisi beni takip eden ve fotoğraflarımı çeken korumaları diğeriyse Ayten Hanım diye kayıtlı biriydi. Benden sonra en son onunla mesajlaştığı için girip mesajları okumaya başladım. Karşı taraftan gelen okunmamış bir mesaj dışında yazışma yoktu. "Yarın şirkete geleceğim dayanamıyırum artık." Yazıyordu. Bu mesaja kaşlarımı çatarken aklıma gelen düşüncenin saçmalığına güldüm.
Mesajlardan çıkarak öteki kolumu da kurtarıp daha önce telefonuna indirdiğim araba yarışı oyununu oynamaya başladım. Yarım saatin sonunda sıkılıp telefonu geri komodine koyup parmağımın ucuyla düşmemesi için ittirdim. Sıkıntıdan dudaklarımdan bir "püfff" sesi çıkarken geri derin bir nefes almamla alıştığım kokusu burnuma geldi kafamı biraz kaldırıp yüzünü süzdüm. Masum masum uyuyordu. Sanırım tek normal olabildiği anlar uyuduğu anlar.
Görüş açıma giren boynuyla sinsice gülümsedim. Dudaklarımı boynuyla omzu arasına konumlandırarak önce yavaşça öptüm sonra da dişlerimi sertçe geçirdim. Dişlerimi geçirmemle ağzındaki bir acı nidasıyla küfür ederek uyandı. Geri çekilip bu haline gülmeye başlamamla yüzündeki şaşkınlık kaybolurken elini ısırdığım yere koyup konuştu.
"Sen çok fena bir şeysin. İntikamını alırım ama ben bunun."
Gülmeye devam etmemi durduramazken "tabi tabi alırsın" demekle yetindim. Kaşlarını kaldırıp bu halime bakarken elini ısırdığım yerden çekti. Şaşkınlıkla yaklaşarak pişkin pişkin konuştum "Kanıyo he." Kaşlarını çatıp ayağa kalkarak dolaptaki aynadan ısırdığım yere baktı. Bana dönüp gülümseyerek konuştu. "Vampir seni şimdi ben bunu ödetmez miyim." Üstüme yürümesiyle yatakta geri kaçtım. Hızla atılıp beni yatağa sabitledi ellerimi kafamın üstünde birleştirerek ağırlığını vermeden erkekliğimin üzerine oturdu. Diğer eliyle kafamı sabitleyerek boynumu ortaya çıkarttı ve dudaklarını boynuma yaklaştırdı. Önce öpüp yaladıktan sonra bir anda dişlerini geçirdi. Acıyla inledim. Geri çekilip bir süre boynuma baktıktan sonra az önce ısırdığı yerin biraz yakınına tekrar dişlerini öncekinden daha sert bir şekikde geçirdi. Acı yüzünden sertçe dişlerimi sıktım. Tekrar geri çekilerek boynumu emmeye başladı. Acıyla karışık aldığım zevk yüzünden aletim sertleşirken fark etmemesi için dua ettim. Tam da erkekliğimin üzerinde oturuken fark etmemesi imkansız olurdu. Sertliğim kalçalrına değiyordu.
Geri çekilip bana sinsi gülümsemesini sundu. Aşağı kayarak baksırımla pijamamı indirdi. Sertleşmiş erkekliğimle gülümsemesi büyürken aletime doğru eğildi ve dilini çıkarttı. Dilini ucuna değdirmesiyle dişlerimi sıkıp belimi büktüm. Kıvranışıma karşı mırıldayarak konuştu.
"Buraya da senin için bir iz bırakacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Folie à Deux - BxB
عشوائي#TAMAMLANDI# Saplantılı bir aşkın yorgun bir kalbe uğramasıyla korkunun ve bağımlılığın iki kişilik deliliğe dönüşümü. +18 ‼‼‼‼🔞Ağır cinsellik, toxic ilişki, şiddet, bdsm içerir🔞‼‼‼‼‼