Nefes nefes uyanırken boğulma hissiyle hemen ellerimi boğazıma götürdüm. Uykudan sıyrılarak kafamdaki çalan tehlike çanlarıyla etrafımı taradım.
Evimdeydim.
Rüya mıydı?
Hayır rüya olamazdı. Nasıl eve gelmiştim? Nasıl yatağa girmiştim? Hiçbiri yoktu.
'Artık avımsın tavşancık.' Zihnimde yankılanan cünleyle hızla ayaklanıp banyoya girdim. Aynaya baktığımda boğazımdaki morluklarla dehşete kapıldım. Bu morluklar olanların rüya olmadığının tescilli kanıtıydı.
Hiçbir şey düşünemezken aynda yorgun gözlerimle bakıştım. Hızla mutfağa ilerleyip sandalyeye oturdum ve masanın üzerindeki sigara paketini alıp ağzımla bir sigara yakaladım ve sigaranın ucunu yaktım.
Evimi biliyordu.
Aklıma gelenle hızla ceplerimi yokladım. Telefonum ve anahtarım iş yerindeki şifreli dolapta kalmıştı. Hızla kapıya ilerleyip kontrol ettim, bir zorlama belirtisi yoktu.
Evin anahtarı onda.
Farkındalıkla gözlerim büyükçe açılırken aklıma gelemeyecek olan şeyin başıma gelmesiyle inanamayarak güldüm.
Bir sapığım var.
Hemen polise gitmeliyim. Sigaramı söndürüp hızla ayaklandım, kapının önünde durdum ve kapı kolunu tuttum. Ama indiremedim. Bildiğim bir şey varsa o da polislerin benimle ilgilenmeyeceğiydi. Polisler bir kadınla bile bu gibi durumlarda ilgilenmezken bir erkeğin ortaya çıkıp bir sapığım var tehlikeli olabilir demesiyle sadece dalga geçerlerdi. Kaldı ki eğer beni ciddiye alsalar bile onlar sapığı bulana kadar benim boğazımdaki morluklar çok daha farklı boyutlara taşınabilirdi.
Derslerde yorgunluktan sürekli uyuya kaldığım için ses kayıtları alıyor sonra da flaşa aktarıyordum. Gidip elden düşme olan laptopumu alıp odamdaki çekmecede duran flaşı aldım ve koltuğa yerleştim.
Bir sigara daha yakarken bilgisayarı açıp flaşı taktım ve dosyayı açıp aradığım ders kaydını bulunca açtım.
Sigaramdan derin bir nefes çekip burnumdan vererek oynatma tuşuna bastım.
'İngilizcede stalking denilen durum dilimizde ısrarlı takipçi okarak çevrilir. Israrlı takipçiliğin antisosyal kişlik bozukluğu veya sosyapati ile bir ilişkisi yoktur. Tamamiyle bağımsız ve onlar kadar tehlikeli bir akıl hastalığıdır. Israrlı takipçikerin üç çeşiti görülür aynı zamanda bu çeşitler aşama olarak da nitelendirilebilirler. Birincisi 'aşık', kişi saplantılı olduğu kişiye aşık olduğunu hatta o kişinin de kendisine aşık olduğuna kendini değişmez bir şekilde inandırır, saplantılı olduğu kişiyi sürekli olarak takip eder, aşk mektupları yollar, hayatına zorla dahil olmaya çalışır ve durmaksızın rahatsız eder ve bu durumu bir flört aşaması olarak düşünür. Bu kişileri tetikleyen şey kafasında kurduğu fört aşamasında saplantılı olduğu kişiden karşılık alamamktır yani bir nevi kendisini reddedilmiş olarak görür bu da ikinci aşamayı yani 'reddedilme' aşamasına bize getirir, bu aşamada takipçi çok daha şiddet eğilimli olur reddedilme travmasını atlatmadığı için saplantı haline getirir. Üçüncü ve en tehlikeli aşamaysa 'avcı' aşamasıdır bu aşamada saplantı yapılan kişi için maruz kalınacak olan fiziksel ve psikolojik şiddet kaçınılmazdır. Bir avcının motivasyonunu ancak kafasının içine girersek bielbiliriz. Avcılar çok daha hırslı, sadık ve iradelidirler av olarak gördükleri saplantı edindikleri kişiden hiçbir koşulda vazgeçmezler, ölüm dahi onların motivasayonunu değiştiremez, kıramaz. Olaylara çok daha soğuk kanlı ve ağırbaşlı yaklaşırlar. Narsisistik bir kişiliğe sahiptirler. Israrlı takipçilerin psikopati belirtisi gösteren bireylerden farkı tedavi edilebilir olmalarıdır. Eğer bir danışanınız ısrarlı takipçi belirtisi gösteriyorsa onun psikolojik durumunu, motivasyonunu ve kişiliğini anlamalı suyuna gitmeli yaptığı şeyi normalleştirerek stres seviyelerini düşürmelisiniz.'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Folie à Deux - BxB
Losowe#TAMAMLANDI# Saplantılı bir aşkın yorgun bir kalbe uğramasıyla korkunun ve bağımlılığın iki kişilik deliliğe dönüşümü. +18 ‼‼‼‼🔞Ağır cinsellik, toxic ilişki, şiddet, bdsm içerir🔞‼‼‼‼‼