Folie à Deux - BxB

24

Aslında dün atacaktım ama libidom düştü yazamadım chlckhxlhflufluf

Neyse libido derken bölümde ne olduğunu anlamışsınızdır iyi okumalar.

●●●●●●

İfadesizdi. Önce yemek yedirdi, sonra duş aldırdı bunları yaparken gözleri sanki buğuluydu, sanki beni görmüyordu. Şimdiyse sırtıma attığı tek bir havluyla vücudumdan sular damlarken yatakta oturmuş ona bakıyordum. O ise önündeki koltukta sırtı dik çenesi yukarda, oturmuş aynı ifadesiz suratıyla yüzümü süzüyordu.

Rahatsızca tırnaklarımı avcuma batırdım. Boğazımı temizleyip bir nefes verdim. Aklından neler geçiyordu hiçbir zaman okuyamamıştım ancak belirsizlik hiç bu kadar tehlikede hissettirmemişti.

"Nerdeyiz biz?"

"Benim evimde."

Hafif şaşkınlıkla etrafımı süzdüm. Hiç bir evi olup olmaması hakkında düşünmemiştim. Hayatıma giridiği ilk günden beri benim evimdeydi. Beni kendi hayatına dahil etmemişti, benim hayatıma dahil olmuştu, zorla.

Bir şeyler sordukça, sorularıma cevap aldıkça yaşayacağım farkındalığın  bana ne yapacağını biliyordum. Duygusuz bakışlarından kaçmak için sadece kafamı eğip nefes verdim.

Ayaklandı, zeminde ayakkabasının çıkarttığı küçük patırtıyla yaklaştı, önümde durup bir eliyle çenemden tutarak kafamı kaldırdı. Aynı ifadesiz yüz. Dayanamayarak kaşlarımı çatıp yatakta geriye kaçtım.

"Bakma şöyle!"

"Nasıl bakmayayım?"

"İfadesiz."

"Hoşuna gitmedi mi?"

Gözlerimi yere dikip çatık kaşlarımla kafamı iki yana salladım.

"Neden?"

"Bilmiyorum... Sadece öyle bakma."

Burnundan sert bir nefes bıraktı. Omzuma bastırarak beni yatağa yapıştırken bedenimi dizleri arasında hapsedip karın hizzamda durdu. Yüzüne bakmak zorunda kaldım. Bu sefer bir ifade vardı, sabırsızlık.

"Biliyorsun Selim. Söyle."

İkimizin de bildiği gerçeği ikimizin de duyamayacağı şekilde mırıldandım.

"Tekrar. Yüksek sesle."

"Çünkü aşkın olmadan bir hiçim."

Gözlerim doldu. Memnunca tekrar gülümsedi. Bu seferki gülümseyişi farklıydı, daha coşkuluydu. Sabırsızlık ifadesi yerini şefkate aldı. Gözlerinde tekrar aksimi gördüm.

"Aferin."

Amacına kolayca ulaşmanın verdiği galibiyetle güldü. Üzerimden kalkıp yatağa oturdu. Beni kaldırıp kucağına oturttu.

"Bir daha sözümden çıkmayacaksın."

Sessiz kaldım. Beni nasıl bu kadar zehirleyebilmişti. Nasıl hoşuma gidebişmişti? Nasıl hala daha fazlasını istiyordum?

Düşüncelerimi duymuş gibi dudaklarımızı birleştirdi. Sanki öpmüyor da beni yemeye çalışıyordu. Diliyle ağzımı talan ediyor dışarı çıkıp dudaklarımı hatta çenemi yalıyor mırıldanarak tekrar dilini içeri sokup alt dudağımla üst dudağımı aceleci bir şekilde emip bırakıyor tekrar dışarı çıkıyor her yeri yalıyordu. Hiç böyle öpüştüğünü görmemiştim fazla zevk alıyordu. Sanki dili ağzımı değil tüm vücudumu talan ediyordu. Mırıldanarak çıkarttığı sesler o kadar tahrik ediciydi ki aletim kaya kadar sertleşmişti çoktan. Bu kadar kolay sertleştiğimi bilmek yüzümü kızartmış beni çok daha fazla hassaslaştırmıştı.