Folie à Deux - BxB

20

Medya: İlhan

‼🔴Uyarı: Müthiş bir smut patlattım.🔴‼

●●●●

Beyaz dişlerini göstererek gülümsedi. Çabuk bir haraketle pijamamı ve baksırımı çıkarttı. Dudaklarımızı sertçe birleştirdi dişleri dudağıma o kadar sert çarpmıştı dudağımdan akan kanın metalik tadını aldım. Ağzımı diliyle talan eden İlhan ı omzundan ittim.

Nefes nefese bana bakmakla yetindi. Reddedecek gücüm yoktu. Ellerimi kemerine getirip hızla çözdüm. Elimi pantolonun içine sokup aletini çıkarttım. Çoktan kaya gibi sertleşmişti. Sadist fantezisinde bu kadar ileriye gitmiş olmamız onu azdırmıştı.

Haraketlerimin ondan daha acele olmasına kahkaha attı. İki eliyle belimi sarıp beni kucağında havaya kaldırdı, ben naptığını anlamaya çalışırken deliğimi aletine konumlandırdı. Ucunu itmesiyle deliğim kasıldı geri kaçmaya çalıştım ama belimdeki ellerini sertleştirip hazırlamadan aletine otırttu. Deliğimden içeri giren ve içimi tamamiyle dolduran erkeklğiyle bütün otelde duyulduğundan emin olduğum acı dolu bir çığlık attım. Çığlığım o kadar gürültülüydü ki kendi kulaklarımı acıtmıştım.

İçim deli gibi yanıyordu kesik yerde hissettiğim acının kat be katı şimdi deliğimdeydi. Acımı belli eden pürüzlü sesimle bağırdım.

"Sen... Sen başıma gelen en kötü şeysin!"

İlhan duraksayıp ellerini belimden çekti. Söylediğim şeye kızacağını sanmıştım ama o ellerini kafasının arkasında birleştirdi, bacakalarını biraz daha ayırarak geriye yaslandı ve rahat bir tavırla gözlerime baktı.

"Zıpla."

Şaşkınca yüzüne baktım. Aynı sakin yüz ifadesiyle tekrar komut verdi.

"Zıpla Selim."

İçimdeki doluluk canımı yakıyordu. Ter içindeydim. Aralık dudaklarımdan içimi yakan bu hissi atmak ister gibi sık, sıcak nefesler veriyordum. Yumruklarımı sıktım. Dizlerimden destek alarak kendimi kaldırıp bir anda dizlerimdeki gücü keserek kendimi aletine bıraktım. En derimlerime kadar giren aletle tekrar bir çığlık atmamak için dilimi ısırıp tavana baktım.

İlhan ter içinde kalmıştı içimde erkekliğini sıktığımı biliyordum. Boynundaki damarlar belirginleşmişti o damarlerın üzerinden belli olan ter damlalarına bakıp dudağımı yaladım. Zihnim boşalmıştı sanki. Bir elimle İlhan ın omzunu sıkarken diğer elimi dudaklarıma dayayıp yavaşça ağzımı araladım ve iki parmağımı dlimle ıslattım. İlhan sadece aç gözlerle beni izliyordu. Islak iki parmaığımla sertleşmiş göğüs ucuma bastırdım.

Köprücük kemiğimden akan kan göğsüme kadar yol çizmişti. Islak paramaklarım göğüs ucuma kadar ulaşmış kurumak üzere olan kanı tenimde dağıttı. Aldığım zevkle İlhan ın yüzüne baktım. Çenesini sıkıyordu. Hararetli bir nefes verip göğsümdeki kan ve türükürük bulaşmış parmaklarımı tutup öptü. Dudaklarına kırmızılık bukaştı.

"Bana kafayı yedirteceksin."

Uzanıp köprücük kemiğimin üatendeki kesiği yaladı. Pürüzlü dil yaramı acıtırken inledim. İçimdeyken ayağa kalkıp arkasını döndü ve sırtımı soğuk cama dayadı. Ayaktayken içimi dolduran erkekliği en derinlerime ulaşıyordu. Henüz haraket bile etmemişti ama aldığım zevk çok fazlaydı. Mırıldanarak dudadğımı ısırdım.

İlhan bakışkarını aşağıya indirip  karnıma, göbek deliğimin altındaki bölgeye soğuk eliyle dokundu.

"Burdayım..."

Bakışlarımı indirip dokunduğu yere, karnımdaki şişkin bölgeye baktım. Soluk tenimden dolayı erkekliğinin karnımda şişirdiği yer fazla belirgindi. Yüzüm yanıyordu sanki. Ellerimi ensesinde birleştirip kendime çektim ve yüzümü terden nemlenmiş boynuna gömdüm.

İçimde gitgel yapmaya başladı. Her içime girip çıkışında çıplak sırtım cama sürtünüyor ve canımı yakıyordu. Aleti içimi yakıyordu sanki. O kadar hızlı ve sertti ki pozisyonumuza rağmen toplarının kalçalarıma çarpış sesi inlemelerimden daha fazla duyuluyordu.

İnlemeden duramıyordum sanki, kafamın içi sadece aldığım zevkle doluydu. Salyalarım çeneme ulaşmıştı. İlhan rahatsız olduğumu anlayarak dizlerini kırarak eğildi, çenemden başlayıp dudağıma kadar yaladı.

İçimdeki gitgelleri her geçen saniye sertleşip hızlanıyordu sanki. Kaç dakika olmuştu bilmiyordum, çoktan sona yaklaşmıştım. İnlemelerim daha gürültülüydü şimdi. Elimi aletime getirip İlhan ın vuruşlarıyla aynı tempoda çekmeye başladım. Hem önden hem arkadan aldığım yoğun zevkle sanki gözlerimden kalpler çıkıyormuş gibi hissediyordum.

İlhan da sona yaklaşmıştı. Aleti içimde seğirirken zaten içimi yakan aletinin ucu, boşalmak üzere olduğu için daha da sıcaktı şimdi. Kendimi daha hızla çekerken bedenimi sıkıp adını inledim.

Adını inlememle sesli bir şekilde hırlayarak tüm sıvısını içime boşalttı. Sıcak sıvısıyla dayanamayarak tiz bir inlemeyle İlhan ın karnına boşaldım.

İkimiz de nefes nefeseydik. Hızlı ve sık nefeslerimiz ve vücudumuzdaki sıcaklık sanki daha da ısıtıyordu odayı. İlhan içimden çıkmadan yavaş adımlarla masasına adımlayıp koltuğuna oturdu. Kucağına yerleşip dizlerimi kırarak bacaklarımı kendime çektim ve kafamı omzuna yaslayarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Hala içimdeydi ama hissettiğim doluluğu umursamamaya çalışıyordum çok fazla yorulmuştum.

"Şimdi içinden çıkmazsam tekrar sertleşeceğim."

Ciddi olduğunu biliyordum akıl almaz bir kondisyonu vardı. İstemeye istemeye doğrulup yavaşça içimi dolduran aleti içimden çıkarttım. İçimden çıkar çıkmaz meniler deliğimden bacaklarıma aktı. Umursamazca tekrar eski oturuşuma dönüp çenemi omzuna koyup yorgunca konuştum.

"Çok pislendim..."

"Bir daha mı yapsak?"

Doğrulup yüzüne sert bir ifadeyle baktım. Ciddiyetime gülümseyip parmaklarını saçlarımın arasından geçirdi ve geriye taradı. Bir kolunu belime sarıp vücutlarımızı birbirine yapıştırarak dudaklarımı öptü. Yetmemiş olacak ki geri çekilmeye yeltenmeden dudaklarımızı sıkıca birleştirdi ve diliyle dudağımı zorladı. Direnmeden ağzımı aralayıp dilinin girişine izin verdim.

Salyalarımız çenemizden akıyordu. Bu konuda da aynıydık bu öpüşmeyi hiç kimseyle yaşamamıştım daha önce, yaşayamazdım da. Dudaklarımız her birbirine değişinde tutkuluydu ve hırçındı. Deli gibi ısırıyor, çekiştiriyor, mırıldanıyor, birbirimizin ağzını talan ediyorduk.

Öpüşmemiz derinleşirken bir anda geri çekildi. Dudaklarım boşluğa düşmüş gibi hissedderken dudağımdan dudağına ince bir çizgi halinde salya uzadı ve yere damladı. Masasının çekmecesine uzandı ve siyah bir ilaç şişesinden küçük bir hap alıp diline koydu. Yanağıma dokunarak kendine çekip dudaklarını  dudaklarıma yaklaştırdı. Ağzındaki hapı yutmadığını anlayarak elimi aramıza koyup onu durdurdum.

"O hap ne?"

"Seni bana daha fazla bağlayacak bir şey.. İtirazın mı var?"

Yutkunup yavaşça kafamı iki yana salladım. Gülüşünde bir şey vardı... Bu sefer  farklıydı beyaz dişlerini göstererek ve gözlerini kısarak gülüyordu ama yüzündeki ifade masum değildi. Sanki beni göz göre göre zehirlemek istiyordu. Reddedemeyeceğim lezzetli bir zehirle...

"Ağzını aç."

Ağzımı açtım ve zehrini kabul ettim. Dudaklarımızı birleştirip dilindeki hapı boğazıma gönderdi. Elini boynuma sarıp başparmarmağını hafifçe adem elmama koydu, hapı yuttuğumdan emin olduktan sonra geri çekildi.

"Hadi seni bağlayalım."