22

3.5K 147 26
                                    

Medya: İlhan

●●●●

İlhan' dan

"Poyraz?"

Selim in çatallı yorgun sesiyle ikimiz de aynı anda ona döndük. Sadece sayıklıyordu.

Sayıklıyor? Başka bir adamın adını?

Poyraz beni umursamadan Selim in yanına koştu. Önünde eğilip oğlanımın elini tutarak dudaklarına değdirdi. Dişlerimi sıktım. Belimdeki silahı yokladım. Şimdi ben bunu öldürsem Selim bana çok kızar mıydı acaba?

"Selim! Uyan hadi... Uyan gidelim buradan."

Tireyen ellerimi yumruk yaptım ve derin bir nefes aldım sakinleşmek için. Söz konusu Selim olunca hiç aklım çalışmıyordu onu öldürürsem elbette Selim benden nefret ederdi! Önce Selim in Poyraz dan nefret etmesi lazımdı ki bana kızmasın... ama o zaman da Poyraz ı öldürmeme gerek kalmazdı. Bu çocuğu bir şekilde halletmeliydim sinirlerimle oynuyordu.

Sakinliğimi koruyarak yanlarına adımladım. Selim in beyaz elini Poyraz ın elinden kurtarıp ipleri söylenerek çözmeye başladım.

"Sen de beni iyice gavat sandın herhalde!"

"Ne diyorsun sen!? Selim benim kardeşimdir."

"Ben anlamadım sen kendi çapında kimi ikna etmeye çalışıyırsun? Beni mi kendini mi?!"

Nefes verip sesimi alçalttım. Bu aptal bana boş gözlerle baktığına göre hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Bak Poyraz... Beni öfkelendirmek istemezsin hala izin veriyorken çık git."

İpleri çözer çözmez ben burada arkadaşını öldürmek üzereyken kedi gibi uyuyan Selim i kaldırıp omzuma aldım. Bu kadar sese uyanmadığına göre dozu fazla kaçırmış olmalıydım bir dahaki isteyişinde daha düşük dozda verecektim.

Poyraz ı arkamda bırakarak kapıya yöneldim. Tam kapıyı açacakken bugün hata yapmaya doyamayan Poyraz kolumu tuttu. Emin olmak ister gibi kolumu tutan ele sonra da Poyraz a baktım. Kolumu bırakmadan bir adım geri çekildi. Sen duygularını bu kadar belli edersen seni manipüle ettiğimde suçlu nasıl ben olabilirim ki? Sırıtmamı tutup yüzümü ciddileştirdim.

"Bırak..."

Poyraz hafif titreyen ses tonuyla yine de dik duşurundan ödün vermeden karşı geldi.

"Hayatta olmaz. Adımı sayıkladı duymadın mı! Azıcık iyiliğini düşünüyorsan en azından uyandığında beni görmesine izin ver!"

Yumruğumu sıktım.

"İnan bana zaten uyandığında adını sayıklamanın hesabını verecek."

Boştaki elimle kolumu tutan elini sertçe ittim ve aşağılarcasına yüzüne baktım. Bakışlarımla geri adım attı. Selim le birlikte büyüdüğü ne kadar belliydi. İkisi de bakışlarımdan çok çabuk etkileniyordu. Bir süre Poyraz ı görmememizi sağlayacağından emin olduğum cümleyi kurdum.

"Oğlan çocuğu gibisin... Daha duygularından emin değilken Selim i benden nasıl koruyacaksın. Zavallı..."

Poyraz ın anında yüzü düşerken kafası karışmış gözlerle omzumda hala uyuyan Selim e baktı. Nefes verip arkamı döndüm, bazı insanların gözlerinin arkasında beyin olduğuna inanmak çok zor.

Dışarı çıkıp hala düşünceleriyle boğuşan Poyraz ı arkamda bıraktım. Asansöre binip aşağı indim. Kalabalık giriş kata varmamla asansörden çıkıp otel çıkışına yöneldim. İnsanların omzumdaki Selim e korkmuş ve meraklı bakışları komiğime gitmişti.

Dışarı çıkıp kapının önünde hazırda bekleyen şaföre işaret verip arabaya ilerledim. Selim i omzumdan alıp arabaya bindiridim. Bu çocuğa biraz kilo aldırmam gerekiyordu. Kemerini bağlayıp ben de yanına oturdum ve şoföre komut verdim.

Gözlerimi sıkıca kapatıp dizlerimi titrettim dayanmayarak şoförü dürttüm.

"Bir sigara ver."

Şoför ikilitmeden ucuz sigara pakedini ve çakmağını verdi. Dişlerimle bir dal yakalayıp sigarayı yaktım ve derince içime çektim. Ucuz tütünün kokusu tüm arabayı sardı. Duman Selim e gelmesin diye camı açıp pakedi geri şoföre uzattım. Bu sigara bir suç olmalıydı. O kadar kalitesizdi ki neredeyse öksürecektim.

"Ben sana az mı maaş veriyorum?"

"Estağfurullah efendim."

"O zaman niye boktan bir sigara içiyorum şu an."

"Özür dilerim efendim..."

Söylenerek cebimde nakit bulundurduğum parayı miktarına bakmadan yan koltuğa attım.

"Git kendine düzgün bir sigara al muhasebeyle de konuş maaşını yükseltsinler öleceksin ucuz tütünden."

Şaför sesinde belli olan neşeyle konuştu.

"Çok teşekkür ederim efendim!"

Kafamı sallayıp elimdeki sigaranın dumanı rüzgardan gözüme girdiği için gözlerimi kısıp bir duman daha çektim. Selim e içmeyeceğimi söylemiştim ama Poyraz a karşılık verememek saniyeler içinde beni deliye döndürmüştü. Çoluk çocukla uğraşıyordum...

Selim in mırıldanarak koluma sarılmasıyla başımı çevirdim. Kedi gibi saçlarını göğsüme sürtüyordu. Dudaklarımın arasındaki sigarayı uzağa tutup yorgun yüzüne gülümsedim. Duymacağını bilerek mırıldandım.

"Sana değer..."

Elimdeki sigarayı dışarı atıp camı kapattım. Selim i kolumun altına alıp saçlarını geriye taradım ve başının üzerinden öptüm.

Folie à Deux - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin