Gözlerini kıstı anlam veremeyerek.
"Ne?.. Hayır."
Kazandığını fark ederse daha da üzerime gelecekti. İnatçı tavrımla çekiştirdim.
"Evet...kalk."
İlhan ciddi miyim diye yüzüme baktı. Çok ciddiydim ağzımı meşgul tutmazsam her şeyi ötecektim. Kafasını bacağımdan kaldırıp koltukta doğruldu. Alçıdaki bacağımın izin verdiğince yana döndüm. Vücudumu eğip pantolonunun önünü açtım. Erkekliğini dışarı çıkartıp yüzümü yaklaştırdım. İlk defa yumuşakken elime alıyordum.
Bunca zaman ses etmeyen İlhan yaklaşmamla eliyle önünü kapattı hızla. Şüpheci gözlerle baktı.
"Ne oluyor bir anda Selim?"
Kafamı kaldırıp yutkundum. Asıl amacımın belli olmasından korkuyordum. Beni bu kadar kolay ele geçirdiğini bilirse sıkıştıracaktı. Yüzüme arzu dolu bir ifade takınmaya çalıştım.
"İstemiyor musun yoksa?"
"Bu son saksomsa istemiyorum tabii."
Şaşkınlıkla doğruldum. Beni reddeceğine ihtimal vermemiştim işlerin ciddiye bindiğinin farkındaydı. Tuhaf bir şekilde onun yaşadığı aydınlanma beni de etkilemişti. Ben gerçekten gidecektim. Onu, yaşadıklarımızı terk edecektim. Ben... bunu gerçekten istiyor muydum?
İlhan elini yanağıma koydu. Beni kendine çekip burnuna boynuma gömdü. Boğuk sesiyle konuştu.
"Sende istiyorsun anlatmak... Hadi söyle ne planlıyorsun. Özledin değil mi kendini bana bırakmayı. Hiçbir şey hakkında düşünmek, endişlenmek zorunda olmamayı."
İstemsizce kafa salladım. Haklıydı özlemiştim. Hayatım boyunca hep bir şeyler hakkında endişelenmek zorundaydım, tek düşüncelerim yarını nasıl çıkaracağım ya da okulu bitirip bitiremeyeceğim olmuştu. Ama İlhan gelince hiçbir şeyin önemi kalmamıştı. Hep güvende hissetmiştim. Zengin olduğu için değildi bu güven... beni sevdiği içindi. Cebinde beş kuruş parası olmasa bile okulu bitirmemi sağlayacağı, açlıktan ölse tüm varlığını bana vereceği güvenini vermişti.
Omzumda derin bir nefes aldı yorgunca.
"Ben de özledim..."
Doğruldu, ellerimi iki eliyle sıkıca tuttu. Ellerimizin farkına baktım. Büyük, sıcak, güvenli...baba gibi hissettiriyordu. Vazgeçmek bu yüzden kokay değildi. Sevgilimden çok babam gibiydi çoğunlukla. Bana öyle davranıyordu çünkü bunun eksikliğini çektiğimi biliyordu. Beni ona bağlayacak şeyin bu olduğunun farkındaydı. Gerçekten bir çocuk büyütmüştü bu yüzden bu role bürünmek zor olmamaıştı onun için. Bense seve seve kabul etmiştim.
Gözlerime baktı uzun uzun temasımızı kesmeden. Zihnime işlediğini biliyordu her haraketinin. Kanıma girmişti çoktan.
"Beni bırakacak mısın biraz canını acıttım diye. Hiç mi sevmedin?"
"İlhan... git tedavi ol."
Bunu bir nefretle söylememiştim ciddiydim. Tedavi olmasını istiyordum, onu sağlıklıyken ne kadar seveceğimi düşünüyordum. Hep narsist ya da psikopat okarak nitlenedirmiştim ama onlar bir teşhis değil öfke sonucu ettiğim hakaretlerdi. Bunca sene boşuna okumadıysam bildiğim tek şey İlhan' ın tedavi olması gerektiğiydi.
Borderline kişilik bozukluğu vardı İlhan' ın. Fevri haraketleri, öfke patlamaları, şiddet eğilimi, aşırı cinsel isteği, bir gün benim için ölecekken ertesi gün sebepsizce benden bunalmış gitmemi ister hali, aşırı kıskançlıkları, yoğun ve abartılı duygusal davranışları, paranoyası, güven problemleri, madde kullanımı ve beni kendisinin bir parçası gibi gördüğü için aynı pisliğe bulaştırması, kendisine fiziksel ve duygusal acı çektirmeye çalışması... her şeyin farkındaydım. Son birkaç haftadır bu düşünce şüphe kırıntıları olarak aklımda dönüp durmuştu ancak şimdi idrak ediyordum. Tüm semptomları üzerinde toplamışken nasıl bu kadar kör olabilmiştim, nasıl yardım etmemiştim, nasıl onu terk etmeye çalıştığımı hissettirerek krizlerinin kötüleşmesin ve sıklaşmasına sebep olmuştım göz göre göre aklım almıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/342990228-288-k934963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Folie à Deux - BxB
Random#TAMAMLANDI# Saplantılı bir aşkın yorgun bir kalbe uğramasıyla korkunun ve bağımlılığın iki kişilik deliliğe dönüşümü. +18 ‼‼‼‼🔞Ağır cinsellik, toxic ilişki, şiddet, bdsm içerir🔞‼‼‼‼‼