35

1.4K 104 39
                                    

Hala başım öndeydi. Beni ite ite ilerletiyordu eve doğru. Gitmek istemiyordum canımı yakacaktı. Bu sefer gerçekten yakacaktı canımı...

Sonunda varmamızla anahtarını çıkartıp kapıyı açtı. Bana dönüp yakamdan kavradı ve içeri attı. Sendeleyen adımlarla sırtımı duvara çarptım. Tüm gücümü bacaklarıma veriyordum dizilerimin beni yarı yolda bırakmasından korkuyordum.

Karşıma geldi. Kafamı bir türlü kaldıramıyordum ne görmekten korktuğumu bilmiyordum belki nefret, belki öfke, belki iğrenme belki de...

"Yüzüme bak."

Başımı iki yana salladım panikle. Tekrar gözlerim dolmaya başlıyordu ağlayamamak sebep oluyordu buna. Alt dudağımı ısırdım.

"YÜZÜME BAK SELİM!"

Korkuyla zıpladım. Tüm vücudum hummalı gibi titriyordu. Titreyen ellerimi yavaşça ve çekingence ilhan' ın karşımdaki göğsüne koydum. Destek almak ister gibi bastırıp kafamı kaldırdım. Yüzü yara bere içindeydi. Kaşından ve dudağından kan sızmış sızan kan çoktan kurumuştu. Gözlerim panikle açıldı. Ellerimi hızla yanaklarına koyup yüzünü inceledim.

"Noldu sana?"

Bileklerimden tuttu ama ellerimi çekmedi. Sinirle güldü.

"Sen saf bir şey değilsindir Selim. Bana sunduğun o gösteriden sonra yanındaki yavşağa dayak atacağımı biliyordun."

Tüm vücudum hissettiğim sızlamayla gerildi.

"Ama ben..."

"Bundan kolay kurtulamayacaksın."

Sustum. Kaderime razıydım bunu hak ediyordum. Haklıydı tahmin etniştim Mert' e zarar vereceğini. Bu yüzden bizi gördüğünde Mert' i peşimden sürüklemiştim, ben telefonu alamadan ona zarar verirse son şansımın elimden kaçmasını istememiştim. Özgürlüğüm için Mert' i feda etmiştim. Bile isteye görmezden gelmiştim gerçeği. İlhan kadar kötüydüm İlhan' ı hak ediyordum...

"Seni hak ediyorum."

Duraksadı ellerimi bileklerimden itti. Dudakları yavaşça kıvrıldı. Hastalıklı bir gülümseme sundu bana.

Hayatımda yediğim en sert tokat yüzüme çarparken gözlerimi gözlerinden ayırmadım. Dizlerim benden çoktan vazgeçmişti. Yediğim darbeyle anında yere yığıldım. Dişlerimi sıktım. O çok korumaya çalıştığım uğruna Mert' i feda ettiğim gururum bir tokatla yerle bir olmuştu.

Duraksamadı yerdeyken karnıma sert bir tekme attı. Acıyla inledim. Nefesim kesildi gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi acıdı. Acıdan ısırdığım dilimden gelen kan tüm ağzımı doldurmuştu. Tükürükle karışık kan dudağımın kenarından yavaşça süzüldü. Yere eğilip saçlarımı kavradı. Yüzümü yüzüne çevirdi. Dudaklarıma yapıştı.

Karşı koyamıyordum. Diliyle dudaklarımı yaladı. Dudaklarımı araladım. Dilimi sertçe emmeye başladı. Çok hırçın ve tutkuluydu. Canımı yakıyordu ve tüm vücudumu uyuşturuyordu.

Saçlarımdaki tutuşunu sertleşitirip beni saçlarımdan geriye çekti. Dudaklarımız ıslak bir sesle ayrıldı. Gözlerine baktım bir ölünün gözlerine bakıyordum sanki, ufacık bir hayat ışığı bile yoktu. Gözleri beni korkutan şeydi.

"Bir daha kaçmana izin vermeyeceğim."

Kesin bir karar vermiş gibi başı dikleşti.  Başını çevirip bacaklarıma baktı. Aklıma gelen şeyle panikle yerde geriye süründüm. Söylediği cümlenin anlamını ancak ölü bakışlarından anlayabilmiştim. Geriye kaçmama izin vermedi. Sol bacağımdan tutup kolaylıkla kendine çekti.

"İLHAN YAPMA!"

Son bir umut bağırdım. Hiç etkilenmedi bakışları bana dönmedi bile. Bir eliyle ayak bileğimi sıkıca kavradı diğer eliyle ayağımı tuttu. Son kez fısıldadı.

"Bu senin hatan..."

Ve yaptı. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki. Kemiğimin etimi içerden parçalayışını duydum. Kendi kulaklarımı acıtacak bir çığlık attım. Gözlerimden yaşlar aktı. Yüzümdeki tüm mimikler aynı anda başımı ağrıtacak kadar buruştu. Saniyler içinde acı tüm vücüduma yayıldı. Bir çığlık daha attım acıyla. Hiçbir şey algılaymıyordum. Sadece acı vardı. Kendimi yere attım ve ıstırapla dişlarımı sıktım. O an İlhan' ın soğuk ve kinayeli sesini duydum.

"Benden kaçmayı dene."

Folie à Deux - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin