45

1.4K 95 21
                                    

"Yine benim olacak mısın?"

Sanki yer ayaklarımın altından kayıyordu. Kalbim her atışında tüm vücudum sarsılıyordu. Bu nasıl sevmekti? Bu kadar sarsıcı... Bu kadar yoğun...

O da beni benim onu sevdiğim kadar seviyor mu? Karşısında tir tir titrediğim o egosundan daha değerli miyim? Ondan korktuğumdan çok daha korktuğum şey bu sorunun cevabıydı.

Cevaba sabırsızlanır gibi büyük elleri içindeki yanaklarımı okşadı hafif hafif. Sonunda ayılarak konuştum.

"Ne yapardın? Yine senin olmam için ne yapardın?"

Gözlerindeki şefkat dolu bakış değişti. Kararlı ve sertleşen bakışlarıyla cevaptan daha da korktum.

"Her şeyi... Yalvarırım."

Boğazımda hissettiğim  rahat nefesi veremedim. Karşımda dizleri üstüne çöktü. Kafasını kaldırıp sert yüz hatlarıyla acı dolu bir bakış attı.

"Yalvarırım."

Ona yukarıdan bakarken ilk defa gördüğüm bir duyguyu gördüm gözlerinde. Bu manzara neyi kanıtlardı? Hiçbir şey... Ama çok şey değiştirirdi.

Elimi uzattım kalkması için. Uzattığım elmi sıkıca kavradı ayağa kalkarken. Yüzümdeki tebessüme engel olamıyordum. Engel olamadığımı bilsin istiyordum. Hiç mesafe kalmayacak kadar yaklaştım. Yine ona aşağıdan bakıyordum ama karşısında hiç bu kadar değerli olmamıştım.

"Her şey değişti. Duygularım değişti. Ben değiştim."

Hala bırakmadığı elimi sıktı hafifçe. Umursamadan devam ettim.

"Ben zaten seninim... Ama bu sefer sen de bana aitsin. Parmaklarının ucuna kadar, saçının her bir teline kadar benimsin."

Bakışlarının ne söylediğini öyle kolay anlayabiliyordum ki şimdi... Fısıldadım etkim altında olduğunu bilerek.

"Söyle."

"Seninim..."

Sorusuna cevap verebilecek gücü buldum.

"Benim olduğun kadar senin olacağım o zaman."

Derin derin iç çekti. Sonunda konuşabildi bakışlarını gözlerimden ayırmadan.

"Artık her şey daha farklı olacak değil mi?"

"Olmasın mı?"

"Olsun bakalım. Seninle olsun da..."

Gülümsedim. Vücuduma gelen büyük rahatlamayla 6 aydır nasıl kaskatı yaşadığıma şaştım. Vücudum öyle rahatladı ki karnım guruldadı. Başımı aşağı çevirip bir karnıma bir İlhan' a baktım. Sarp'tan telefon aldığım saatten bu saate kadar tek bir şey bile yemediğimi yeni fark ediyordum.

İlhan sonunda dayanmayarak kıkırdadı keyfi yerinde bir şekilde. Açlığın verdiği asabiyetli kızar gibi konuştum.

"Acıktım işte ne var? Senin yüzünden! Sarp arayıp geleceğini haber verdiğinden beri bir şey yiyemedim gerginlikten."

Kıkrtısı bu sefer histerik bir kahkahaya dönüştü.

"Yaptığı şey yüzünden  dayak atmadığım için yatıp kalkıp bana dua edeceğine bir de ispiyonladı mı beni hain evlat."

"Onun hatası değildi daha çocuk o."

"Yavrum çocuk dediğin senden uzun."

Anında susup dudağımı ısırdım, yeni yetme kızlar gibiydim. Utanıyordum şu halimden. Karşısındaki sözde erkeğin bu kadar etkilendiğini bilse şu kelimeden herhangi bir cümle içinde kullanamazdı. Beni kendimi elevermemden ikinci karın gurultum kurtardı.

Folie à Deux - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin