27

2.9K 139 10
                                        

İlhan hızlı bir duş aldıktan sonra duşa aynı anda girdiğimiz zaman sözsüz bir şekilde karar verilmiş gibi benimle ilgilenneye başladı. Kendi şampuanını bolca eline sıkıp sçlarıma sürdü ve yavaşça köpürtmeye başladı. Sessizce haraket etmeden istediğini yapmasına izin veriyordum bu şekilde benimle ilgilenmesinin hoşuna gittiğini biliyordum kafamdaki tüm düşüncelere rağmen bunu elinden almayacaktım.

Şampuanı köpürtmeyi henüz başlamıştı ki kapının tıklatılma sesi duyuldu. İlhan' ın saçlarımla ilgilenirkenki huzurlu ifadesi anında dağılırken bir nefes verip duş başlığını aldı. Ilık suyla saçlarımı durularken konuştu.

"Ne var?"

"Baba girmem lazım çıksanız artık."

"Yukarıdakine gir."

Sesi bir anlığına kesilirken birden kapıya sertçe vurup gürültü çıkarttı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken İlhan' a tepkisini merak ederek döndüm.

"Getirtme beni lan oraya!"

Sarp üfleyip püfleyerek kapının önünden ayrılırken istemsizce düştuğum şu saçma duruma İlhan' a belli etmeden sinirle sırıttım. Sanırım gerçeği gizleyerek bizi hangi pozisyonlardan kurtarmaya çalıştığını anlamaya başlıyordum. Sarp' ın gitmesiyle İlhan arkasından söylenmeye başladı.

"Kanının deliliğini götten siktiğim yakında dayak yiyecek benden sabrımı sınıyor..."

Eline lifi alıp vücudumu büyük bir dikkatle liflemeye başlarken ağzının içinde aynı minvalde döndürdüğü söylenmelerini devam ettirdi. Tüm vücudumu lifledikten sonra sırtımı ona çevirip lifi kalça arama değdirdi anında korkuyla geri kaçarken elimle kalçamı siper ettim. İlhan derin bir nefes verip konuştu.

"Bebeğim... Kurumuş sperm geçmez sadece suyla."

"Tamam... Ben yaparım ver."

Elinden almaya çalıştığım lifi geri çekerek sertçe sırtımı tekrar ona çevirdi.

"Uslu dur bir sopalayacağım şimdi ikinizden birini. Tahamülüm kaldı yaramaz çocuklara."

Söylediğine şaşırırken dilim tutuldu. Şaka mı yapıyordu ciddi mi söylüyoddu anlam veremiyordum ama bu tavırları... Hoşuma gitmeye başlıyordu. Ben bunu mu arıyordum yoksa sırf İlhan yapıyor diye mi hoşuma gidiyordu bilmiyordum ama git gide aklımı kaçırmaya başlamıştım, başka açıklaması olamazdı.

İlhan duraksayışımı fırsat bilip deliğimdeki kurumuş kan ve spermi hafif acıtarak temizledi. Köpükleri duruladıktan sonra beni elimizdeki tek havluya sıkıca sarıp kapıya ilerledi. Kendisi tamamen çıplak banyodan çıkarkem vücudundan damlayan sularla tüm zemini ıslattı. Odasına girmemizle beni yatağa oturtup kapıyı kapattı ve kilitledi. Dolaba ilerleyip bunca zamandır dikkatimi dağıtan görüntüyü engellere siyah bir baksır giydi. Ardından dolabındaki kıyafetleri süzerek bana döndü.

"Benim kıyafetler olmayacak sana Sarp' a kendine küçük gelenlerden getirteyim."

Kapıya ilerlemesiyle anında uzanıp kolunu tuttum.

"Sevgilini gizli oğlunun dolabından mı giydireceksin? Lütfen daha fazla beni aşağılama İlhan bu iş düşündüğünden daha zor."

İlhan kısaca yüzümü inceleyip önümde diz çökerken ellerimi ellerinde hapsetti.

"Kendini zorlama bu kadar. Gideceğiz eve birazdan."

"Hayır... Önce sen bana onun abinin oğlu olduğunı kanıtlayacaksın ondan sonra eve döneceğiz ve belki bu sayede bir ihtimal daha az zavallı hissedeceğim yanında."

Yüzü soluklaşırken söylediklerimin hoşuna gitmediği gözlerinden okunuyordu. Bir şey söylemeden ellerimi dudaklarına götürdü ve derince öpüp ayaklandı. Dolabından kendisine bir gömlek ve kumaş pantolon bana da dolabın dibinden kendisine dar gelecek bir tişört ve beli sıkılabilir bir şort çıkardı.

Giyindikten sonra odadan çıktık. Ben anında evin çıkış kapısına yönelirken İlhan yönünü değiştirerek yemek odası olduğunu tahmin ettiğim uzun masalı bir odaya girdi. Hızla atkasından takip edip çekingence kapının önünde durdum. Sarp, İlhan' ı görünce ayaklanırken yanına koşup elini yakalayarak öptü ve alnına koydu. İlhan yüzünde daha önce bana hiç göstermediği bir gülümsemeyle Sarp' ın sırtını sıvazladı ardından sıkıca sarıldılar. Aralarında gerçek baba oğul sevgisini görebiliyordum. Nefret etmiştim...

İlhan sarılma sonlanırken Sarp' ın geri çekilmesine izin vermeden boynundan öptü. Dudağımı sertçe ısırdım, şimdi de kıskanmaya başlamıştım. Ben daha fazla saçmalamadan burdan gitmemiz lazımdı.

"Neden okulda değilsin? Bana bak yine kaçtıysan dayağı yersin bu sefer."

"Yok baba ne kaçması! Bir arkadaş fena hastalandı hastaneye kaldırıldı refakatçi olarak beni görevlendirdiler. Bende komutandan izin kopartıp uğramak istedim eve, belki seni görürüm diye."

"İyi o zaman... Ben artık evde kalmıyorum tatillerinden önce ara beni boşa gelme buraya."

"Evde kalmıyor musun? Neden?"

"Selim abinde kalıyorum."

Adım geçer geçmez hızlı bir haraketle arkaya adım atmamla deliğimdeki yaranın tüm vücudumu titretecek bir acı yaratması bir oldu. Sendeleyerek duvaraa tutunurken elimde olmadan acıdan dolayı ıkındım. İkisinin de bakışları aynı anda bana dönmüştü. Gözlerim önce İlhan' ın ifadesiz bakışları sonra Sarp' ın iğrenme dolu bakışlarıyla kesişti. Gözlerinden beni erkeklerin altına yatan mide bulandırıcı bir erkek orospusu olarak tanımladığı okunuyordu. Öyle nefretle bakmıştı ki tüm vücudum ter içinde kalmıştı. Bakışları karşısında zar zor ayakta kalırken İlhan yanıma adımladı ve yavaş bir sesle fısıldadı.

"Canın mı acıyor?"

O kadar yalnız ve zavallı hissetmiştim ki bakışlarımı Sarp' tan zar zor çekip dolu gözlerle İlhan' a çevirdim ve kafa salladım. İlhan dolu gözlerimi fark ederek dudağını ısırdı, iç çeker gibi bir nefes alıp kollarını bacaklarımın altından geçirerek beni kucağına aldı. Sarp'ın izlediği bilinciyle kollarımı boynuna sarıp başımı dik tutmaya çalıştım.

İlhan ilerleyerek ayağıyla bir sandalye çekip beni yavaşça oturttuktan sonra doğruldu. Gözlerindeki acıyan ifadeyle saçlarımı okşadı.

"Eczaneye gidip krem alacağım bekle burada."

Bana arkasını dönmesiyle elini yakaladım. Bana o gözlerle bakan biriyle yalnız kalamazdım kafasının içinde döndürdüğü düşüncelerin doğruluğu kalbimi sıkıştırıyordu.

İlhan elini tıtmamala tekrar yüzünü bana dönüp şefkatli bir ifadeye gülümsedi. Eğilip saçlarımdan öperken fısldadı.

"Bir şey yok on dakikaya geleceğim aşkım."

Çaresizce kafamı eğip yumruklarımı sıktım. İlhan Sarp' ın yanına ilerleyip omzuna dokundu.

"Selim abinle kal 10 dakikaya geleceğim."

Bu anı bekliyormuş gibi bana dönüp acımasız ifadesiyle sırıtırken İlhan' a kafa salladı.

Şimdi kurtla kuzu gibiydik.

Folie à Deux - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin