18

3.2K 151 6
                                    

"Seni istemeyi bırakmayacağım."

Dudaklarımız birleşmek üzereyken elektrik çarpmış gibi geri çekildim panikle. İlhan şaşkınca yüzüme baktı. Ona kızgın kalmalıydım, kalmak zorundaydım. Bana zarar veriyordu ve bunu durduramıyordum en azından aramıza zar zor ördüğüm duvarları bu kadar kolay yıkıp hiç edemezdim.

İlhan kaşlarını çatarak sertçe bir eliyle yanaklarımı sıkıştırıp eğildi ve dudaklarımızı sıkıca birleştirdi. Saniylerce haraket etmeden durdu sonunda dudaklarımızı ayırıp geri çekilmeden önce dudağımı yaladı ve yanaklarımı sıkıştıran elinin sertliğini bozmadan yüzüne bakmamı sağladı

"Bir daha sakın beni reddetme!"

Hiç bu kadar öfkelendiğini görmemiştim. Ürkek bir şekilde kafamı salladım. Birkaç dakika daha çatık kaşlarıyla yüzüme bakıp sonunda ikna olmuş olacak ki yanaklarımı bıraktı ve arkasını döndü. Yanaklarımdaki baskı kalkar kalkmaz acıyla yanaklarımı yokladım. İlhan ın bam telini bulmuştum.

Aklıma gelen planlanla dişlerimi sıktım. Çok tehlikeliydi. İşin sonunda ya planım kurtuluşum olacaktı ya da sonum. Aklıma gelen en kötü ihtimalse onu kendi isteğimle bırakamamamdı bu yüzden ne olursa olsun kapılmamalıydım ona. Ne kadar dile getirmesem de, inkar etsem de seviyordum. Onun takıntısı bana da bulaşıyordu, bu obsesyon zihnimi yavaş yavaş sararken ona engel olamıyordum.

İlhan bana dönüp yanımda hep takındığı sırıtan ifadesi yerini bırakmış hiçbir duygu anlaşılamayan yüz ifadesiyle konuştu.

"Sen eve gitsen iyi olacak."

Söylediğiyle ayaklandım. Eve gitmek istemiyordum burası uzun zamandan beri ev dışında gördüğüm tek yerdi. Beni eve kitlemiyordu ama dışarı çıkamamamı sağlıyordu, bu yüzden bir şey diyemiyordum. Kapısı açık kafesteki kuşun esareti kuşun hatasıydı çünkü.

Ellerini tutup yalvarırcasına yüzüne baktım. İfadesiz yüzünü bozmamıştı.

"Selim... Zaten uykusuzsun eve git."

Reddedemeyeceği bir teklif sunmalıydım o evde yalnız başıma tıkılıkalamazdım.

"Ama... Kucağında uyusam?"

İfadesiz suratı an be an değişirken yeniden eski sırıtan ifadesi gelmişti. Gülümsemesini bozmadan derin bir nefes verip masanın arkasına ilerledi ve koltuğuna oturdu. Karşısunda onu izliyordum koltuğu geriye sürüp dizini patpatladı. Beni göndermeyecekti. Memnuniyetle yanına ilerleyip yüzün ona dönük olacak şekilde kucağına oturdum. Hep yaptığı gibi elini saçıma daldırıp geriye taradı ve ensemden bastırarak kafamı omzuna yasladı. Sandelyeyi tekrar masaya yaklaştırarak kağıtlarla ve bilgisayarla ilgilenmeye başladı.

Hissettiğim sıcaklık ve boynundan burnuma nüfuz eden yumuşak kokuyla tüm uykusuzluğum kendisini gösterdi. Yine çok çabuk yorulmuştum. Gözlerimi kapattım.

Folie à Deux - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin