19

4.4K 162 44
                                        

Hoş olmayan sahneler var bu bölümde, bunu bilerek okuyun lütfen.

●●●●

Yatağımın titremesiyle derin uykumdan uyanırken keyifle esneyerek ağzımı şapırdattım. En sevdiğim şey uyumaktı sanırım insan elde edemediği şeylere bağlanıyordu. Uzun süreden beri ilk defa bu kadar iyi uyuduğum için gözlerimi açmak istemiyordum.

Tam tekrar uykuya dalacakken yatağımın yeniden titremesiyle kaşlarımı çattım ve gözlerimi araladım. Hala ilhan ın kucağında omuzuna yapışmış haldeydim o kadar rahat gelmişti ki yataktayım sanmıştım. İlhan ın titreyerek gülmesiyle şaşkınca kafamı onzundan ayırarak yüzüne baktım. O kadar hızlı haraket etmiştim ki sırtımı masaya çarptım. Gülüşünü bozup sırtımı tuttu.

"Hop... yavaş ol... Günaydın tavşan."

"Sen gülüyor muydun?"

"Evet? Neden şaşırdın?"

"Sen güldüğünde genelde iyi şeyler düşünmüyorsun."

"Doğru, haklısın..."

Ne geçiyordu yine aklından?

"Ne geçiyor yine aklından?"

"Bilmesen daha iyi."

"Bundan daha fazla seni uçlarda yaşayamazdım."

O ne demek?

"Sadece ne düşündüğünü söyle."

"Her şeyini gördüm şimdiye kadar... Her şeyi... Yine de merak ediyordum fiziksel acı sende nasıl görünürdü. Benim verdiğim acı. Kanının rengi, yüz ifaden, çıkardığın ses..."

"Dene."

Masadaki zarf açağına alarak eline verdim. Her şeyi deneyimlesin istiyordum, bende onun ilgisini çeken, meraklandıran ne varsa öğrensin her şeyi bilsin ve sıkılsın.

Eline koyduğum keskin zarf açağına ve bana baktı şaşkınca, bu kadar ileri gidebileceğimi tahmin etmemişti ama ben onun bu kadar hasta düşünebileceğini tahmin etmiştim çoktan hazırdım. Ciddiyetimi anlayarak parlak gözlerle gülümsedi boştaki eliyle üzerimdeki tişörtü bir çırpıda çıkardı. Vücuduma yiyecekmiş gibi bakıyordu. Eminim gözleri bedenimde iştahını en çok kabartan bölgeyi arıyordu. İncelerken mırıldanarak konuştu.

"Aklından bile geçirme... Senden asla sıkılmayacağım, yine de verdiğin fırsatları tepemeyecek kadar açgözlü olduğumu biliyorsun."

Gözleri vücudumda dolanmayı bırakarak bir yere kitlendi. Yüzünü yaklaştırıp köprücük kemiğimin tam üstünden derince koklayarak öptü ve geri çekildi. Sanırım orası olacaktı. Dişlerimi sıktım. Yavaş haraketlerle açağı, öptüğü yere yaklaştırdı vazgeçmemden korkuyordu bu yüzden fazla yavaştı. Umrumda değildi bu hevesi almasını istiyordum çünkü biliyordum aklına gelmişti bir kere bunun için yanıp tıtuşacak kafayı yiyecekti. Sürekli bunu yaptığını hayal edecek sapkın hayallerini süsleyecekti o kadar delirecekti ki dayanamayıp sonunda kabul edecektim ve çoktan zenginleşmiş sapkın fantezilerini tek tek uygulayacaktı üzerimde en azından şimdi basit bir kesikle kurtulabilirdim.

Keskin açağı tenime bastırdı nefesimi tutup gözlerimi sıkıca kapattım göz göre göre kesilmenin vereceği acıyı tahmin edemiyordum ve bu beni korkutuyordu.

"Gözlerini açmazsan nasıl hissettirdiğini anlayamam."

Tartışmadan gözlerimi açtım onun fantezilerini yaşıyorduk onun kurallarına uymalıydım.

Memnun yüz ifadesi çok belirgindi bunu kabul etmeme gerçekten sevinmiş olmalıydı. Bıçağı bastırdı derimin içine giren bıçağı hissediyordum ama acıtmıyordu sadece ateş gibi yakmıştı elimi omzuna koyup sıktım yavaşça bıçağı kaydırdı, yüzümü buruşturdum. Bıçağın ucuna geldiğinde tenimden çekip bıçaktaki kanı elinin üzerine sildi. Saniye dolmamıştı ki kesiğin acısı kendini belirginleştirdi. Anında gözlerim dolarken omzuna koyduğum elimi acımı çıkartmak ister gibi daha da sıktım. Kesikten akan kan göğsme doğru yol çizdi İlhan' sa hiç dokunmadan bir sanat eseri izler gibi göğsüme süzülen kanı izliyordu. Canım çok fazla acıyordu çenemi sıkıp dayanamayarak kendimi sıktığımı belli edeen sesli bir nefes bıraktım.

Ses İlhan ın dikkatini cezbetmiş olacak ki kanı izlemeyi bırakarak yüzüme baktı. Gözleri üzgün bakıyordu ve fazla inandırıcıydı. Yüzlerimizi yakşatırıp saçımı geriye taradı ve elini ensemde bıraktı. Yanaklarımı sıkıca öperek alınlarımızı birbirine yapıştırdı.

"Biliyorum... Biliyorum çok acıtıyor. Belki biraz da bu kadar hoşuma giden bu. Ne kadar acıttığını çok iyi bilmek. Bu beni deli yapar mı?"

"E-vet...kesin...likle...yapar..."

Acı çekmeme rağmen öfkeli ses tonumdan ödün vermeden nefes nefese cevap vermiştin bu çabama kıkırdadı.

"En azından senin benden daha deli olduğunu biliyorum."

"Öyle mi?.. Peki bunu nereden çıkarttın?"

"Kafanda istediğin mazaretleri kur sen sana bunu yapmama izin verecek kadar deli..."

Gözlerini aşağıya kaydırdı ve keyfi yerinde bir şekilde konuştu.

"Sana verdiğim acıdan zevk alacak kadar sapkınsın."

İnce pijama altımdan belli olan kalkmış erkekliğime baktım. Haklıydı zevk almıştım. Kendimi kandırıyordum, o kadar fazla kandırıyordum ki zevk aldığımı sadece kendimden saklayabilmiştim.

Kanım bulaşmış elini aletimin üstüne getirerek ovaladı. Çenemi sıkıp memnun ifadesine ve yamuk gülüşüne baktım.

"Bunun olmasını umuyordum..."

Folie à Deux - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin