Ateş'in ağzından;
'Özel alanım olan odamı arayacakmış.'Bu kıza kızmam gerekiyorken kızamıyorum.Tatlı telaşları,benimle mücadele edişi, nedense hoşuma gidiyor.Bazen düşünüyorum da acaba farklı bir zamanda farklı şekilde tanışsaydık aramız nasıl olurdu?
Kim bilir odamda ne sakarlıklar yapacak? Birazdan hepsine şahit olacağım.Ama onu odama girdiğine de pişman etmem lazım ve ben bunu zevkle yapacağım.Hadi bakalım Ateş,yakmaya devam et de kor olsun düşmanlar ateşinden.
****
Benden habersiz odama girdiği yetmezmiş gibi bir de odamın her yerini aramış.Koca evde arayacak yer kalmamışta beyimizin aklına benim odam gelmiş. Bak bak sen akla bak.Bu nasıl bir zeka Allah'ım.Hayran kaldım.
"Neden bu kadar söyleniyorsun ki? Bu bir oyundu ve her yeri aramak serbestti."
Arkamdan gelen sese aldırış etmeden hızlı hızlı merdivenleri çıkıyor ve bir yandan da laf yetiştiriyordum.
"Gizli gizli aramak değildi ama."
"Yoo, biz öyle bir kural söylemedik ki."
"Ona bakarsanız her yeri aramak serbest diye bir kural da söylemedik. "
"Hadi ama Dilşah, oyun bu.Hem oyunda ve aşkta her şey mübah derler."
Sinirli ve gergindim zaten.Ama bu adam konuştukça daha da geriliyordum.Arkamı dönüp yüzüne bakarak konuşmaya başladım.
"Kimmiş o mübah diyenler acab...."
Hayır olamazzzz.Sanane kızım ya kimse kim sanane.Sen neden adama laf yetiştiriyorsun ki.Al işte yine kucağındasın adamın.
Belimden kavramıştı yine beni.Benim elim ise onun boynundaydı.Göz gözeydik yine.Okyanus gözlü adam bakma bana böyle ne olur bakma.
"İyi misin Dilşah?"
Gözlerimi gözlerinden çekerek kendime geldim ve yavaşça boynundaki elimi çekerek doğruldum.O da belimdeki elini çekti yavaşça.
"İyiyim.Teşekkür ederim beni tuttuğunuz için."
"Arkadaşlarım."
"Bana mı dediniz?"
"Evet."
"Ee, ne olmuş arkadaşlarınıza?"
"Diyenler."
Lafı neden doğru düzgün anlatmıyor bu adam.Zaten düşeceğim diye ödüm koptu.Sonra bir de senin kollarına düştüm.Ben ne haldeyim burada.Bana gelmiş kelime kelime bir şeyler anlatıyor.
"Ne diyenler?"
Aşk dediğimde heyacandan kollarıma düştün ya o lafı diyorum arkadaşlarım demişti.
"Kim, ben mi heyecandan kollarınıza düştüm. Bir de aşk kelimesini duyunca öyle mi? Yok yok siz şaka olmalısınız.Bunun başka bir açıklaması olamaz.Bir insan kafasından ancak bu kadar uydurabilir."
"Sakin olsana Dilşah, aşk deyince kendinden geçiyorsun. Her seferinde tutamam seni.Dikkat et lütfen. "
"Ya sabırrr.Sizi ciddiye bile almıyorum."diyerek hızlı adımlarla merdiveni çıktım. Adamdaki laflara bak ya.Aşk deyince kendimden geçiyor muşum.Bak bak laflara bak.Hızla odasına girip kapıyı çarptım.Bu çarpmayla kırılmadığına göre baya sağlammış.
Öfkeyle, söylene söylene odasını arıyordum.Kapının açılmasıyla daha da sinirlendim.Neden geldi ki şimdi bu peşimden.Neyse onu umursamadan aramaya devam etmem lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANİNİN AŞKI
Teen Fiction"Farkındaysan eğer şuan benim kapsama alanımdasın Dilşah. Ben izin vermediğim sürece bu alandan çıkamazsın.Bütün çıkışlar iptal." "Bu ne saçmalık!" diyerek yataktan fırladım ama kolumu çekmesiyle bu sefer kucağına düştüm. Hemen doğrulmaya çalıştım...