52.Bölüm

320 10 4
                                    

Elimdeki zarfa son kez bakıp açmaya başladım.O da yağmurdan nasibine düşeni almıştı.İçinde küçük katlı bir kağıt vardı.Islak zarfı küçük katlı kağıttan ayırarak diğer elime aldım. Kağıtın katlarını açmaya başladım. Sağa sola ufak tefek mürekkepler bulaşmıştı ama yazılı cümleler okunabiliyordu.

"İki hafta boyunca sevgilim ol! "

Tekrar tekrar okudum.Hala aynı şeyi görüyordum.Dayanamayıp bir defa da sesli okudum.

"İki hafta boyunca sevgilim ol."

"Olurum."

Ama nereden bilebilirdim ki birilerinin aç kurtlar gibi bu cümlemi beklediğini.Hemen olurum diye karşılık verdi.Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Sana demedim.Elime tutuşturduğun zarftaki yazanı okudum."

"Biliyorum ama yinede karşılık vermek istedim." Aman ne kadar güzel iyi halt ettin.

"Ee! Bu zarf neyin nesi? Neden bana verdin ki?"

"Hatırlamıyor musun?"

"Hatırlamam gerekseydi hatırlardım, demek ki hatırlamamam gereken bir şeymiş."

"Oyunu yarım mı bırakacaksın?" Ne oyunundan bahsediyordu bu adam?

"Ne oyunu?"

"Zarf oyunu." Zarf mı? Sen hala orda mısın be adam.O bir oyundu geçti gitti.Ne oyun meraklısiymışsın sen.

"Adı üstünde o bir oyundu.Geçti, gitti.Bu kadar ciddiye alma bence."

"Ben oyunu değil seni ciddiye aldım.Sen sözünün arkasında durursun."

"Söz vermedik ki ben?"

"Benimle bu oyuna başlaman da bir sözdür."

"Hadi ama öyle söz olmaz."

"Ne o, yoksa korktun mu?"

"Anlamadım.Neyden korkacağım?" diyerek yüksek sesle karşılık verdim.Sinirlendiğimi anlamış olmalıydı.

"Bana aşık olmaktan." Önce bir duraksadım.Sonra yutkundum.Ve cümleyi idrak edemediğimi anlayınca tekrarladım.

"Neyden,neyden?" İnadına mı yapıyordu bilmiyorum ama adeta nefes bile almadan cevabını vermişti.

"Bana aşık olmaktan." der demez dudağının kenarına küçük bir gülümseme yerleşti.

"Kim? Ben mi?"

"Evet,sen." Gülümsemesi büyümüştü.Anlaşılan bu durumdan zevk alıyordu.Öfkeliyken konuşmamam gerektiğini biliyordum ama dayanamayıp konuştum.

"İşim gücüm yok.Sana aşık olacağım öyle mi?"

"Evet, öyle." Utanmasa kahkaha atacaktı.O denli zevk alıyordu.Öne doğru adım atarak ona iyice yakınlaşıp dudağımı kulağının hizasına getirip konuşmaya başladım.

"Değil iki hafta iki yılda sevgilin olsam bu dünyada aşık olacağım en son adam sensin.Bunu kulağına küpe yap."

Kendimi geri çekerek suratına baktım.Dudağının kenarındaki gülümseme kaybolup gitmişti.

"Göster o zaman! " Az önceki sempatik hali gitmiş, dudağındaki gülümsemenin yerini de gerginlik almıştı.

"Pekâlâ, madem bu bir oyun.Oynayalım bakalım." Olamaz neler söylüyordu dudaklarım.Ne çabuk gaza geldim ben böyle. İyi de bu adam niye böyle sırıtmaya başladı ki?

"Neden sırıtıyorsun ki? Komik bir şey mi oldu?"

"Kusura bakma, kalbim biraz acemi de."

"Anlamadım?"

YABANİNİN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin