Eski Kocam Erkek Başrol Oldu

Bölüm 21 [Hayattasın]

"Geldin?"

Büyük Dükalığın uşağı Redin, atından atlayan Kyrian'a yaklaştı. "Şu çocuğa bakın."

Kyrian, Redin'e selam vermek yerine arkasına baktı.

"Peki Ekselansları?"

İlk önce Kaligo'yu arıyordu. Redin onu böyle görünce gözlerini kıstı. "...Ekselanslarının sizi burada şahsen karşılamasını mı bekliyorsunuz?"

Kyrian omuzlarını silkti ve şakacı bir gülümseme sergiledi: "Hayır, ama ben olsaydım kendisi çıkıp sarılabilirdi; sabırsızlıkla bekleyebilirsiniz.

"...Ne kadar utanmaz." Şakacı bir tavırla Redin'i takip etti ve Büyük Dük'ün evine doğru yürüdü.

"Ama gerçekte Ekselansları nerede?"

"Bir gezi üzerine."

"...Affınıza sığınırım?"

"Seyahate çıktığını söyledim."

Kyrian kısa bir iç çekti ve önden yürüyen Redin'i yakından takip etti. "Bana hemen buraya dönmemi söyleyen kişi, döndüğüm gün seyahate mi çıktı? O vücutla mı?"

"Ama yalnız gitmiş gibi görünmüyordu."

"Bu kulağa daha çılgınca geliyor."

"Sözlerinize dikkat edin."

Redin, Kyrian'ı azarladığında kızgınlığını dile getirdi.

"Öyle değil hyung*! Savaş alanında olmadığı sürece grupla hareket edecek biri olmadığını biliyorsun!"

"Bana ne zaman döneceğini söyledi."

"Ne zaman?"

"Yaklaşık bir hafta içinde."

"Yaklaşık bir hafta? Bu nedir? Kesinlikle kararlaştırılmadı, değil mi? Peki ya ben? Bu arada ben ne yapacağım?"

Redin'in kaşları arkasından bağıran Kyrian'a karşı çatıldı. "...İstediğin kadar dövüş."

Kyrian'ın bulutlu hava gibi kararmış yüzüne kötü bir gülümseme yayıldı. "Ooh, kahyamız rakibim olmaya istekli mi?"

"Rakibiniz zaten hazır."

"Burada Büyük Dük dışında bana hizmet edebilecek biri var mı?"

"Orada."

Konuşup yürürken Büyük Dük'ün eğitim sahasına vardılar. Orada Büyük Dükalığın şövalyeleri oturup birbirleriyle sohbet ediyorlardı.

Etrafına bakan Kyrian homurdandı. "Aman tanrım, onlar mı? Bunların hepsi mi? Geri kalanı nereye gitti?"

"Canavarlarla ilgilenmek için sınıra gittiler. Onların da senin gibi özgür olduklarını mı sanıyorsun? Hatta sırf senin için izinli olanları bile aradım."

"Ah, henüz çok geç değil. En azından paralı askerleri ya da İmparatorluk Şövalyelerini çağırmalıydın."

"Ne?"

"Benimle bir hafta uğraşacaksan beş kez daha üzerime gelmen gerekecek."

"..."

Kyrian heyecanla ceketini çıkarıp kirli zemine attı, ardından belindeki kılıcı çıkarıp antrenman sahasına koştu.

"Hey! Kyrian!"

Redin'in çığlığını görmezden gelerek toplanmış şövalyelerin arasından koştu. Üçlü veya beşli olarak toplanan şövalyeler de Kyrian'ın kendilerine doğru koştuğunu gördü.